Merkez Bankası’nın faiz kararı yarın açıklanıyor! İşte piyasanın tahmini

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası yarınsaat 14.00’te faiz kararını açıklayacak. Peki Merkez Bankası faiz değişikliğine gidecek mi? Ekonomistlerin beklentileri neler? İşte cevabı…

Eylül ayında faiz indirim döngüsüne başlayan Merkez Bankası, Eylül’den Aralık ayına kadar 500 baz puan indirerek politika faizini yüzde 19 seviyesinden yüzde 14’e kadar çekmişti. Peki Merkez Bankası faiz değişikliğine gidecek mi? İşte detaylar…

Konuyla ilgili milliyet.com.tr’ye açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Sefer Şener şu ifadeleri kullandı: “Aralık 2020’den bu yana gördüğümüz kadarıyla Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz kararı alınan kararların uygulanmasının beklenmesi yönünde gerçekleşmektedir.

Yani yüzde 14’lük politika faizi kararı alındıktan sonra bu kararın uzun vadeli uygulamada piyasaları nasıl etkilediği görülecek. Daha sonra da yeniden karar verilecek şekilde Merkez Bankası para politikası metninde yer almıştı. Fakat gelinen aşamada özellikle enflasyonla ilgili sürecin daha hızlı gelişmesi ve yıllık bazda yüzde 69.9’luk enflasyona ulaşılması, aynı zamanda Merkez Bankası Piyasa Katılımcıları Anketi sonuçlarının da enflasyondaki beklentiyi yukarı yönlü taşıması, yani kısacası enflasyonun sürekli artıyor olması Merkez Bankası’nın yarın alacağı faiz kararını çok daha önemli hale getirmiştir.

FAİZ KARARINDA SÜRPRİZ GELİR Mİ?

Gördüğümüz kadarıyla yarınki toplantıdan faiz artırım kararı ya da faiz azaltım kararından ziyade bekle gör politikasının yeniden faizlerde bir değişime gidilmeyeceğini göstermektedir. Yaz aylarıyla birlikte nispi de olsa enflasyonda gevşeme beklentisi bu ayki toplantıda da daha ziyade Merkez Bankası’nın pas geçeceği yönünde beklentileri artırmıştır.

Diğer taraftan ABD Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkerz Bankası’ndan (ECB) gelen açıklamalar özellikle gelişen enflasyon ışığında Fed’in yıl sonuna doğru faiz artışlarına ara verebileceği beklentisi hem altının yönünü yukarı çevirmiş hem de dolar endeksini 101.5 seviyelerine kadar geriletmiştir.

Merkez Bankası da bir taraftan iç piyasadaki enflasyon gelişmelerini diğer taraftan küresel konjonktürdeki gelişmeleri göz önüne aldığında çok yüksek ihtimalle bu ayki toplantısında da faiz indirimi ya da artırımı yönünde karar vermeyecektir.

 

“PİYASALAR İÇİN SÜRPRİZ OLMAYACAK”

Ancak yıl sonuna doğru Fed’in faiz artışlarına ara verebileceği beklentisi, diğer taraftan 3. çeyrek itibarıyla ECB’nin de faiz artıracağı beklentisi altın fiyatlarını yukarı taşıyan en önemli unsur olmuştur. Bu beklentinin gerçekleşme olasılığı arttıkça altının yönü de yukarı olacaktır. Çok muhtemeldir ki bu beklenti gerçekleşirse yıl sonuna doğru 2 bin 100 dolar seviyelerini geçen altın piyasalar için sürpriz olmayacaktır.

Ancak küresel piyasalarda dolar endeksi gerilerken iç piyasada dolar kurunun artmasıyla birlikte kısmi de olsa altının ons fiyatının yönünü yukarı çevirip 1860 dolar seviyelerine kadar yükselmesiyle birlikte gram altın 966 lira seviyesini aşmıştır. Ancak unutmamak gerekir ki kurdaki ani çekilmeler de gram bazlı altın fiyatının ani düşüşler yaşaması da olabilecek bir unsurdur.”

Şu anda Merkez Bankası’nın önden bir yönlendirme henüz yapmadığını belirten Ekonomist Taner Özarslan ise milliyet.com.tr’ye yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Artan döviz kurları risk primi (CDS) yükselen enflasyona rağmen Merkez Bankası bankaları yüzde 14 politika faiziyle fonlamaya devam ediyor.

Merkez Bankası genel olarak faiz hareketlerinden önce sözlü bir yönlendirmede bulunuyor. Şu anda henüz bu tür bir açıklama olmadığı için yarınki toplantıda da bir faiz kararı değişikliği beklenmiyor. Her ne kadar faiz artırımının ekonomik olarak gerekli olduğu beklentimiz değişmese de.

YIL SONUNA DOĞRU FAİZ ARTIŞI OLABİLİR Mİ?

Muhtemelen olur. Zayıflayan Türk lirası, artan risk primi ve dünya merkez bankalarının faiz artırımı tercihini hızlandırması ile Merkez Banka’mız da bir şekilde faiz artırma yoluna girecektir.

Faiz artışından çok sonraki dönemde ne yapılacağı önemli. Faiz ile enflasyon arasında büyük bir fark bulunuyor. Önemli olan enflasyonu dizginleyecek faiz politikası ne olacak ve nasıl bir plan dahilinde enflasyon düşürülecek. Piyasanın buna ikna olması, Hazine tahvilleri başta olmak üzere uzun vadeli planların buna göre yapılması gerekiyor.

Faizi artırmak tek başına çözüm değildir. Önemli olan enflasyonu düşürecek bir sıkı para politikası uygulamasına geçilip geçilmeyeceğine karar vermektir.” 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir