Kanser, COVID-19’dan da büyük bir sorundur. Bilim insanları, kanser teşhisinde ve tedavisinde önemli adımlar atmaya devam ediyor. Geçtiğimiz yıllarda kan testiyle meme kanserine erken tanı konması konusunda büyük bir gelişme yaşanmıştı. Ancak bugün kanser tedavisi konusunda üzücü bir gelişme ortaya çıktı.
Southampton Üniversitesi‘nde gerçekleştirilen yeni bir araştırma çalışması, aşırı kilolu ve obezite hastalarında meme tümörlerini çevreleyen “taç benzeri yapıların” meme kanseri tedavisini engelleyebileceğini keşfetti. Araştırmacılara göre bu çalışma sonucunda ortaya çıkan yeni bulgular, HER2 pozitif yani aşırı kanser üreten hücrelere sahip hastalara özel kişiselleştirilmiş bir tedavi yöntemi geliştirmek için potansiyel olarak kullanılabilir.
Kilolu meme kanseri hastalarının ölüm oranı daha yüksek
Sağlıklı insan göğsünde yağ dokusu ve vücuttaki yağ önemli bir bileşendir. Meme kanserinin oluşma riskinin artmasının en önemli nedeni ise yüksek vücut kitle endeksidir. Araştırmalara göre meme kanserinde görülen ölüm oranları, kanser olup aşırı kilolu olan hastalarda, sağlıklı vücut kitle indeksine sahip olan hastalara göre daha fazladır.
Vücut kitle endeksi yüksek hastalarda, memeyi çevreleyen vücut yağının artması, makrofaj adı verilen iltihaplı bağışıklık hücrelerinin memenin yağ dokusunda toplanmasına neden olabilir. Bu makrofajlar daha sonra bu yağ hücrelerini çevreleyerek taç benzeri yapılar oluşturabilirler. Bu da memede tümörlerin başlamasına ve büyümesine yol açabilecek iltihaplı bir ortama yani meme kanserine neden olur. Bu taç benzeri yapıların meme kanseri ilerlemesini nasıl etkilediği ve tedaviye nasıl yanıt verdiği ise henüz tam olarak bilinmiyor.
Profesörler Stephen Beers, Ramsey Cutress ve Dr. Charles Birts tarafından yönetilen bir araştırma ekibi, yüksek vücut kitle endeksi ile taç benzeri yapıların oluşumu arasındaki bağlantıyı ve etkisini araştırmak için bir grup HER2+ meme kanseri hastasından alınan örnekleri inceledi.
Obez insanlarda kanser daha hızlı yayılıyor
Bir bilimsel araştırma dergisinde yayınlanan sonuçlara göre, aşırı kilolu ya da obezite olan kanser hastalarında tümörü çevreleyen yağ dokularında önemli ölçüde daha fazla taç benzeri yapılar görüldü. Bu durumun hastalığın daha çabuk yayılmasına neden olduğu ortaya çıktı.
Araştırmacılar daha sonraki çalışma aşamalarında bu taç benzeri yapılardaki makrofajların yüzeyinde CD32B adı verilen potansiyel bir moleküler biyobelirteç belirlediler. Ardından biyobelirteç görülen obezite ve fazla kilolu hastalarda, trastuzumab tedavisine, yani bazı meme kanseri ve mide kanseri türlerini tedavi etmek için intravenöz verilen insanlaştırılmış monoklonal antikor tedavisine verdikleri yanıt daha normal kiloda olan insanlara göre oldukça düşüktü.
Southampton Üniversitesi’nde İmmünoloji ve İmmünoterapi Profesörü Stephen Beers’a göre bu çalışma, biyobelirteç görülmeyen hastalarda trastuzumab tedavisinin ne kadar etkili olduğunu vurguladı. Beers, “Bu hastalar, yaşadıkları yan etkileri en aza indirebilecek daha düşük dozda anti-HER2 tedavisinden yararlanabilirler. Bu ilk bulguların doğrulanmasına yardımcı olmak için daha fazla hasta ile daha ileri boyutta çalışmalara ihtiyaç duyuyoruz.” diyerek sözlerini noktaladı.
Beers ve araştırma ekibi şimdi meme kanseri tedavisine verilen yanıtları iyileştirmek ve tedavinin olumlu sonuçlanması için bu taç benzeri yapıların davranışını değiştirmenin yollarını arıyor.