AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun dün akşamki “yalan yanlış” kelamlarıyla Türkiye kamuoyunu adeta esir aldığını belirtti.
“Hem düzeyiyle hem palavra yanlış söyledikleriyle, maalesef Türkiye siyasetinin düzeyini düşürmüş oldu” diyen Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“Oldukça haksız, hayli edepsiz, epeyce düzeysiz kelamları ile Türkiye’nin öncelikle seçilmiş Cumhurbaşkanına ağır bir hakarette bulunmuş oldu. Cumhurbaşkanının, işte Türkiye dışına kaçacağı üzere bir palavrası söyleyerek kendisini rezil etmiş oldu. Zira Cumhurbaşkanımızın ve bizlerin her hal ve kural içerisinde bu memlekette, ömrümüzün sonuna kadar Allah’ın müsaadesiyle gayret edeceğimizi ve milletin hayrına olacak işler için uğraşla çalışacağımızı en az bizim kadar Sayın Kılıçdaroğlu da biliyor. Hasebiyle olmayacak, olması mümkün olmayan bir husus etrafından algı oluşturmaya çalıştı. Kaldı ki konuştuklarının içeriği prestijiyle da bomboştur.”
Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Türk çocuklarının eğitimine katkıda bulunmak için ABD’de yurt yapan bir vakfı zan altında koyacak ağır kelamlar söylediğini vurgulayan Kurtulmuş, bu vakfın Amerikan maddelerine nazaran faaliyet gösterdiğini ve harcadığı her kuruşunun Amerikan hükümet kurumlarının kontrolüne tabi olduğunu söyledi.
Kurtulmuş, “Bu manada da vakfın, bu yapılan hibeler sonucunda faaliyetlerinin geldiği nokta da ortadadır. New York’ta, Manhattan’ın göbeğinde 21 katlı bir yurt binasının kaba inşaatını bitirmiştir. Burada, nereye ne kadar para harcandığını şayet çok merak ediyorlarsa gitsinler resmi olarak şikayet dilekçesinde bulunsunlar ve bunun yanıtını Amerikan makamlarından alsınlar.” diye konuştu.
‘BİR KARA CEHALET ÖRNEĞİ’
Kılıçdaroğlu’nun karşılığı olmayan bir palavrası, hiçbir halde gerçek olmayan bir kelamı söyleyerek Türkiye’yi meşgul ettiğini, Türk halkını yanılttığını da lisana getiren Kurtulmuş, bir siyasetçinin yapmaması gereken temel yanlışlardan birisini yaptığını tekrarladı.
“Yine konuşmasında, epeydir sürdürdüğü tehdit lisanını bir adım daha öteye götürerek, hukuk bilgisinden mahrum, tam bir kara cehalet örneği ortaya koymuştur.” tabirini kullanan Kurtulmuş, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Diyor ki, ‘eğer şimdiden bu yaptıklarınıza ey bürokratlar vazgeçerseniz cezanızı indiririm’. Sen kimsin de ceza indiriyorsun? Şayet kaldı ki bir bürokrat rastgele bir formda yasa dışı bir süreç yapıyor ve bu sürece yahut vesile oluyorsa bunun yargı önünde hesap vermesi açıktır. Evvelce yaptığı bir orta da hatırlarsınız, ‘Şu tarihten sonra imza atan bürokratlar hesap verecekler’ dedi. Hukukta bu türlü bir şey olmaz, bir adam yasa dışı bir şey yapıyorsa ne vakit yapmış olursa olsun onun hesabını verir. Hasebiyle burada da hukuk bilgisinden mahrum bir kara cehalet ortaya konulmuştur.
‘SİYASETİN DÜZEYİNİ DÜŞÜRDÜ’
Bunlara yanıt vererek vakit harcamak istemeyiz ancak Kılıçdaroğlu’nun dün akşam yaptığı şey, Hitler’in propaganda bakanı Goebbels’e rahmet okutacak bir profesyonelliktedir. Goebbels bile herhalde mezarında sağdan sola dönüyordur, ‘Benden daha âlâ bu işleri yapan, kara propaganda yapabilen birisi gelmiş’ diye. Kılıçdaroğlu’nun söylediklerini şayet duyuyor olsaydı hayret ederdi. Münasebetiyle yanlıştır. Türkiye siyasetinin düzeyini düşürmüştür.”
Siyasette gayret ve siyasi rekabet olabileceğine vurgu yapan Kurtulmuş, “Siyasette hatta bu manada fikri hengameler da olur fakat bu hengameler fikri seviyede siyasi perspektifler açısından verilir.” kelamlarını sarf etti.
‘TÜRKİYE’DE DEVLET GELENEĞİNDE OLMAYAN BİR ŞEY’
Türkiye’nin geçmişte kaç siyasetçiler gördüğünü hatırlatan Kurtulmuş, şöyle konuştu:
“Hiçbir görüşleri ortak olmayan siyasetçilerin nezaket içerisinde birbirlerini eleştirdiklerini, hatta yerden yere vurduklarını hatta kamuoyunun önünde rezil etmeye çalıştıklarını biliyoruz fakat kimse ne iftira atmıştır ne palavra söylemiştir ne kara propagandalara tevessül etmiştir. Bu, Türkiye siyasetinde görülmemiş bir şeydir. Hem siyasetin, maalesef zehirlenmesidir, düzeyinin düşürülmesidir hem de birebir vakitte Türkiye’de devlet geleneğinde olmayan bir şeyi Sayın Kılıçdaroğlu siyasetin gündemine taşımıştır. O da parmak sallayarak, siyasetçinin kamu görevlilerinden hesap sorması problemi. Demokraside şunu görmek lazım, hesabın verildiği bir tek yer vardır, demokratik manada, o da sandıktır. Sandıkta gidersiniz, millete hesabını sorar ve zati şimdiye kadar Türkiye’de kurulmuş olan bütün sandıklarda da milletimiz Cumhuriyet Halk Partisi’nden hesap sormuştur. Ta 1963’teki, hatta 50’den itibaren başlayalım. 50’den itibaren bütün sandıklarda, 46 sandığında da hesap sormuştur ancak CHP o zamanki tek parti devri el çabukluğu beceri ile o seçim sonuçlarını değiştirmiştir.”
Bunu en çok CHP’lilerin bildiğini aktaran Kurtulmuş, “Yasa dışı işlerden ötürü hesap vermek ise her vakit, her gün, herkes için vaki olabilecek bir şeydir” görüşünü paylaştı.
Demokrasilerde hesabı, siyasi hesabı milletin soracağına dikkati çeken Kurtulmuş, tüzel olarak hesabın da mahkemelerde sorulacağını yineledi.
Kurtulmuş, “Hiçbir siyasetçinin bu türlü ceza belirlemek, ceza indirimini tayin etmek, şu tarihten evvel yapılan cezaları kabahat, ondan evvel ya da ona yapılanları cürüm değilmiş üzere göstermek ne haddinedir? Bu türlü bir şey olamaz. Münasebetiyle Kılıçdaroğlu, dün akşamki biraz kara propaganda, biraz kara cehalet kokan konuşmaları ile Türk siyasi tarihine bir sefer daha olumsuz bir not düşmüştür.” açıklamasında bulundu.
Milletin bunları kaydettiğini ve 2023’te sandıkta bunun hesabını soracağını lisana getiren AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Biraz da Kılıçdaroğlu’nun herhalde hem kendi içerisinde, parti içerisinde hem de kendi bileşenleri ortasında adaylığına karşı birtakım karşı çıkanlar olduğunu görüyor. Bunu da telafi etmek için kendi adaylığının pekiştirilmesi için böylesine bir zırva çıkışı gerçekleştirmek istediği görülüyor. Allah itidal versin, akıl versin, izan versin, feraset versin ve Türkiye’de halkın yararına olacak siyaset yapma marifetini kazansın.
Bundan sonra kazanır mı bilmiyorum fakat en azından biz bu türlü insani bir temennide bulunmak durumundayız. Yazık oldu. Türkiye için şunu da söyleyeyim, bir hafta sonra Kılıçdaroğlu’na ya şunu söylemiştiniz deseniz, hatırlamayacaktır. Eline tutuşturulan kağıtları konuşmuş ve hatırlamayacaktır. Geçmişte olduğu üzere birçok söyledikleri palavraları kendisi de unuttu. Artık arşivi açsanız tahminen zar sıkıntı hatırlar. Münasebetiyle yazık oldu, kendisine yazık etmiştir Kılıçdaroğlu bu çıkışıyla. Kategorik olarak söylediği her şeyi reddediyoruz. Dün akşam söylediklerini reddediyoruz. Hiçbirisinde doğruluk hissesi yoktur ve milletimiz de bunun gereğini yapacaktır.” (HABER MERKEZİ)