Bakan Varank, Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Olağan Genel Kurulu toplantısına katıldı. Beşiktaş’ta bir otelde gerçekleştirilen toplantıda konuşan Varank, Türkiye’nin bugün 40 milyon ton çelik üretimiyle Avrupa’da 1., dünyada 7. sırada olduğunu açıklayarak, sektör temsilcilerini yatırım yapmaya davet etti.
Bakan Varank, “Kapasite kullanım oranımız yüzde 76 seviyelerine geldi. 25 milyar dolar değerindeki 22 milyon ton çelik ihracatıyla dünyada 6. sıradayız. Bu rakam toplam ihracatımızın da yaklaşık yüzde 12’si anlamına geliyor. Ben başarılarından ötürü, bu masa etrafında bulunan tüm üyeleri, onların nezdinde Türk demir-çelik sanayicilerini, ter döken 55 bini aşkın emekçi kardeşimizi hassaten tebrik ediyorum. Ancak altına bir de not düşüyorum: Türkiye’yi yatırımda, üretimde ve ihracatta global bir üs haline getireceğiz diyorsak bu rakamları daha da yukarı çıkarmak mecburiyetindeyiz. Bu elbette kolay değil” dedi.
“ÇAĞI YAKALAMALIYIZ”
Tedarik zincirindeki kırılmaların, sosyal, siyasi ve ekonomik krizlerin tüm dünyayı, tüm sektörleri ciddi manada etkilediğinin farkında olduğunu aktaran Varank, “Özellikle kırılgan ve olağandışı hammadde fiyatlamaları, hepinizin malumu. İşte en yakını hurda örneği… Hurdanın fiyatı, 2-3 ay gibi kısa bir sürede önce 700 dolarlara çıkıp ardından 470 dolara inebiliyor. Yılda 25 milyon tonla, dünyadaki çelik hurdasının 5’te 1’ini tek başına ithal eden bir ülke olarak bu durumdan en çok da biz etkileniyoruz. Bu da aslında bizlere apaçık bir mesaj veriyor: Fırsatları değerlendirerek sektörün rekabet gücünü arttırmalı, tesislerimizi modernize etmeli, kısacası çağı yakalamalıyız. Bu ne demek? Eğer yoğun hurda ihtiyacımız varsa, bu alanda kırılganlık söz konusuysa, DRI tesisleri için artık kolları sıvama vakti gelmiş demektir. Sektör temsilcilerimizden bu alanda yatırım bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
“YENİ PROJELER İLE BU BAŞARIYI KALICI HALE GETİREBİLİRİZ”
Bakan Varank, “Elbette Türkiye sınırları içerisindeki mevzuat ve uygulamalar sektörün potansiyelini açığa çıkarmak için yeterli değil. İşin bir de uluslararası boyutu var. Bu sebepten ötürü, uluslararası alanda da sizlerin menfaatini ülkemizin menfaatiyle eş tutuyoruz. Özellikle ABD ve AB ülkeleri tarafından uygulanan koruma vergileri ve açılan soruşturmaları Ticaret Bakanlığımız ile yakından takip ediyoruz. Dünya Ticaret Örgütü’yle temas halinde; haksız rekabete yol açan her türlü uygulamaya karşı, sanayicimizin hakkını aramayı sürdüreceğiz. Bunun dışında, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile Türk Çelik Sektörü 2030 Yol Haritası çalışmalarına başladık. Yeşil dönüşüm dahil birçok konuyla ilgili çalışmalarımızı tamamlayıp bu yılın sonuna kadar stratejik eylemleri belirlemiş olacağız. Bu çalışmayı EBRD ile yapmamızın sebebi de önümüzdeki 10 yıla yakın sürede atacağımız adımların AB tarafından doğrudan tanınır olması. Böylece demir çelik sektörümüzün uluslararası fon ve kredilerden kolaylıkla faydalanabilmesinin de önünü açmış olacağız. Biliyorsunuz, Uluslararası Fon Kaynakları noktasında problemler yaşıyor, uzun yıllar boyunca bu fonlara vermiş olduğumuz katkının karşılığını tam olarak alamıyorduk. Ancak son birkaç yıldır verdiğimiz katkının da üzerinde finans sağlar duruma geldik. Sizlerin hazırlayacağı yeni projelerle bu başarıyı kalıcı hale getirebiliriz” diye konuştu.