Aristokrat bir Osmanlı ailesinin kızı, Osmanlı Devleti’nin son, Cumhuriyet’in birinci yıllarının en kıymetli bayan gazetecilerinden biri… Romanları beğenilip birçok yabancı lisana çevrilen bir Türk muharriri ve lisanlara destan Fosforlu Cevriye’nin yaratıcısı…
Nâzım Hikmet’in birinci aşkı, Türkiye Komünist Partisi Genel Sekreteri Reşat Fuat Baraner’in eşi, kendisi de parti içinde aktif bir militan, birkaç kez evlenmiş, hoş ve “çapkın” bir kadın… Aristokrat, romancı, gazeteci, aktivist, militan…
İnanmış bir bayan
Bunlardan daha çok hangisiydi Suat Derviş? Yoksa bu kimliklerin hepsini birden benliğinde eritmeyi başarmış mıydı? Son Osmanlı aydınlarından, hümanist Suat Derviş, Cumhuriyet’ten sonra, ülkülerini fakat solda gerçekleştireceğine inanmış bir bayandı.
Suat Derviş öyküsü
Lakin hiçbir ideolojiye, hiçbir akıma, hiçbir sınıfa büsbütün hapsolmayı kabul etmeyecek kadar bağımsız ve bunun bedelini sonuna kadar ödemeyi göze alacak kadar da mertti. Bu kitap, onun öyküsü.
İletişim için:
Kitap@ensonhaber.com.tr