Çelik’in açıklamaları şöyle: Kılıçdaroğlu bu iftiraları sistematik olarak dile getiriyor. Dış politikada ne zaman adım atsak Kılıçdaoğlu devrede. AK Parti hukuki girişimde bulunacak. Kılıçdaroğlu Türkiye düşmanlarının propagandasını dillendiriyor, iç kaos oluşturmak istiyor. Ortaya attığı iftira FETÖ’nün kampanyası. Hükümeti kanunusuzukla suçluyor. Cumhurbaşkanlığı makamını tehdit etmeye kalkıyor. Yanıldığı konuların haddi hesabı yok. En dikkat çekici husus şudur. Cumhurbaşkanını açık bir şekilde tehdit etmek. Sinsi bir faaliyet yürütüyorlar. Bundan sonrasında açıklamalarına itibar edilmemesi gerekiyor.
Belediyelere derneklere sesleniyor, birilerini suçluyor. Demokrasiyi hedef alıyor. Her zamanki gibi söyleyeceği bir şey yok. Bir siyasi partinin sağdan sola savrulması çok az görülmüş bir şey. Türkiye içeride ya da dışarıda bir atağa kalksa, ardından CHP faaliyeti geliyor. Açık ve şeffaf yapıları illegal yapılarmış gibi hedefe koyuyor. Devlet kuruluşlarını işlevsizleştirmeye çalışıyor. Belgeler elimizde diyor. Bunlar kanun çerçevesinde olan şeyler. Geçmişte FETÖ’nün kullandığı argümanları bugün Kılıçdaroğlu kullanıyor.
Açık kurumlar üzerinden 15 Temmuz’da ölümü göze alan Cumhurbaşkanına iftira atmak ahlaksızlıktır. Aile kavramını sistematik olarak hedefe koyuyor
“AİLE KAVRAMINI SİSTEMATİK OLARAK HEDEFE KOYUYOR”
Hukuki haklarımızı da koruruz, siyasi olarak cevap da veririz. Herkesin ailesi kutsal ve saygıdeğerdir. Aile üzerinden siyaset yapmaya devam ederse sert karşılık görür. Bizim dilimizin ne kadar sertleşebileceğini o tahmin bile edemez. Aileye de saldırdıktan sonra hangi kırmızı çizgiye dikkat edeceksin? Açık kurumlar üzerinden 15 Temmuz’da ölümü göze alan Cumhurbaşkanına iftira atmak ahlaksızlıktır. Aile kavramını sistematik olarak hedefe koyuyor.
FETÖ’nün bu öğrenci kardeşlerimize sahip çıkan yapılardan neden rahatsız olduğunu biliyoruz. Peki Kılıçdaroğlu bu yapılardan kim adına ve niçin rahatsız olmaktadır? Demokratik adap içerisinde bu mücadeleyi vereceğiz. Kimse seçilmiş Cumhurbaşkanı’nı tehdit edemez.
NUMAN KURTULMUŞ: FETÖVARİ BİR SÖYLEM
Kılıçdaroğlu’na bir tepki de AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’tan geldi. Kurtulmuş “Bu tarz Türkiye siyasetini kirletiyor, bu dil zehirli. Biz buradayız cumhurbaşkanımız burada. Kılıçdaroğlu iftira skalasını yukarı çekti. Bu, Türkiye siyasetine yapılmış en büyük kötülüklerdendir. Bunu millet izliyor. Sabahtan beri “kaçacaklar” dedikleri şeyi millet çok iyi biliyor. Kılıçdaroğlu kaçmayı en iyi bilenlerden birisidir. 15 Temmuz akşamı nereye kaçtığını ve gizlendiğini bütün Türkiye biliyor. 15 Temmuz’da canı pahasına mücadele veren Sayın Cumhurbaşkanımız ve etrafındaki insanları kaçacaklar diye töhmet altında bırakmak tam manasıyla bir edepsizliktir. Ve bir anlamda kendi geçmişlerini de o kaçışlarının hatırlatılmasından da duydukları rahatsızlıktır. 2 vakfı hedef alarak ortaya koydukları Fetövari bir söylemdir. Yaptıklarıyla FETÖ’nün amaçlarına hizmet ediyorlar. Bununla ilgili hukuki zeminde mücadele verilecektir. Halkın arasında nefret tohumları ekmek isteyen ve Türkiye siyasetini zehirleyen edepsiz bir dille karşı karşıya kaldık. Siyaset sahnesinde de bu deli saçması söylemlere cevap verilecektir. Biz buradayız, Sayın Cumhurbaşkanımız buradadır. Ukrayna-Rusya krizinde ortaya koyduğu küresel liderlik Kılıçdaroğlu’nu rahatsız etmiş. Böyle ufak ayak oyunlarının arkasına saklanan ana muhalefet partisinin başkanı, Cumhurbaşkanımızın liderliği karşılığında gözleri kamaşmış ki iftira skalasını yukarı çekmek zorunda kalmıştır. Bu dilin, edepsizliğin altında kalamayacağımızı ortaya koyacağız. Bu muhalefet değil başka bir şeydir.
HAMZA DAĞ: YİNE KENDİSİNE VERİLEN GÖREVİ YERİNE GETİRDİ…
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ katılığı yayında şu açıklamalarda bulundu: Hukuki süreci avukatlarımız takip edecektir diyerek, “Benim gündüz atmış olduğum tweet’te de 2014’te de kaçacak diyordu, bugün de kaçacak diyor. Bizim ve ya bu heyetin bugüne kadar bırakın böyle plan noktası olması, zihin dünyasından geçme ihtimali yok. Ortada çok net bir durum var. 15 Temmuz’da kimlerin kaçtığını, tanklara uçaklara ailesiyle birlikte karşı geldiği ortadadır. Sayın Kılıçdaroğlu’nun yaptığı gibi nefret söylemi üzerinden aileyi işe katarak olmamalıdır. Bu siyaset olarak kabul edilemez. Bizim de buna siyaseten ve hukuken karşı gelmektir. Hukuki süreci avukatlarımız takip edecektir” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Ham Dağ sosyal medyadan yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı: Bugün yine kendisine verilen görevi yerine getirdi…
Kemal Kılıçdaroğlu adlı düşük kabiliyetlere sahip, silik şahıs, partisinde sözü geçmeyen bir grup başkanvekili iken, bir FETÖ klasiği olan kaset kumpası yoluyla CHP’yi ele geçirecek, FETÖnün sözcüsü olacak güce nasıl erişti?
“Kaçacak” dediğin lider hiçbir zaman kaçmadı, her zaman milletinin yanında oldu. O lider ki, 15 Temmuz gibi bir günde milletine liderlik etti, “topunuz gelin” diyecek cesareti gösterdi. Peki ya sen? Bir zavallı gibi tankların arasından kaçtın, olanları evde izledin. Ve seni yine sahaya sürüyorlar.
Yalan, çamur ve iftira siyaseti yoluyla gündeme gelmek için her ne yaparsan yap, liderlik yapamayacak silik bir kişilik olduğunu gizleyemeyeceksin.
Cumhurbaşkanımız yine kazanacak. Sen de bunu mutfağından izleyeceksin.
KILIÇDAROĞLU’NUN İDDİALARI
Kılıçdaroğlu, Twitter’dan yayınladığı videoda, TÜRGEV ve ENSAR vakıfları üzerinden ABD’ye para kaçırıldığı iddiasında bulundu.
ÇELİK SOSYAL MEDYADAN TEPKİ GÖSTERMİŞTİ
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısında yaptığı açıklamalara sosyal medya hesabından tepki gösterdi.
AK Parti Sözcüsü Çelik’in açıklamaları şöyle; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bugün Sn Cumhurbaşkanımız ve ailesiyle ilgili yaptığı açıklamaları şiddetle kınıyoruz. Kılıçdaroğlu’nun beyanları, bir siyaset biçimi değil iftira kampanyasıdır… Kılıçdaroğlu, şimdiye kadar bir sürü temelsiz iddia ortaya atıp belge bilgi açıklayacağım dedi. Ancak açıklamaları hiçbir siyasi netice doğurmadı. Tüm bu açıklamalar çevre kirliliğinden başka birşey üretmemiştir.
Kılıçdaroğlu’nun devlet bürokrasisini sürekli olarak tehdit etmesi, Türkiye Cumhuriyeti devletini işlemez hale getirmeye dönük bir teşebbüstür. Bu hiçbir şekilde siyasi bir yaklaşım değil, geçmişte örnekleri görülen bir vesayet arayışıdır.
“CHP YÖNETİMİ, SİYASETE NEFRET YAZILIMI YÜKLEMEYE ÇALIŞIYOR”
Kılıçdaroğlu’nun ülkemizi istikrarsızlaştırmaya dönük beyanları, cılız kalmaya mahkumdur. Bu beyanlar millet odaklı bir siyaset anlayışından yoksundur. Başkalarının dediklerinin kötü bir tercümesidir. CHP yönetimi, siyasete nefret yazılımı yüklemeye çalışıyor. Bu CHP’ye gönül vermiş vatandaşlarımızın haketmediği bir durumdur. Nefret siyasetine karşı durmaya kararlıyız.
Cumhurbaşkanımızı hiç kimse nefret siyasetinin diliyle tehdit edemez. Cumhurbaşkanımıza nefret siyasetiyle saldıranlara gerekli karşılığı siyaset ve hukuk temelinde vermeye devam edeceğiz…