Yargıtay’ın CHP İstanbul Vilayet Lideri Canan Kaftancıoğlu kararı sonrası CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu‘nun davetiyle Bursa’dan İstanbul’a alınan ‘Milletin Sesi’ mitingi geçen günlerde Maltepe’de gerçekleşti. Türkiye’nin birçok vilayetinden gelen yüz binlerce yurttaşın katıldığı mitingin yankıları ise sürüyor.
Kılıçdaroğlu’nun seçim güvenliği konusunda tehdit olarak gördüğü SADAT’ın merkezine sürpriz bir formda gitmesinin akabinde yargı eliyle siyasete müdahale edilme ataklarına yurttaşlar miting alanından da karşılık verdi. “Hak, hukuk, adalet” ve “Her yer Taksim her yer direniş” diyerek ses yükseltti.
“CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞI MESAJI” OLARAK YORUMLANDI
Öte yandan Kılıçdaroğlu’nun konuşmasındaki; “İktidar olduğumuzda ben asla değişmeyeceğim. Ben neysem oyum” kelamları “cumhurbaşkanlığı adaylığı mesajı” olarak yorumlandı.
CHP başkanı, genç muhafazakâr seçmene seslenişinde kararsızlara da vurgu yaparak “Kayıtsızlık bir yanıt değildir” dedi. Siyasetin gündemine oturan mitingden çıkan bildiriler ve seçim güvenliğiyle ilgili sorularımızı CHP Küme Başkanvekili Özgür Özel’e yönelttik. Öte yandan Türkiye’nin seçim atmosferine süratlice girdiği şu günlerde anket çalışmaları da kıymet taşıyor. Alandaki son durumu AKSOY Araştırma Şirketi’nin kurucusu Ertan Aksoy’la konuştuk.
Seçim güvenliğiyle ilgili çalışmaların son durumuyla ilgili transferlerde bulunan Özgür Özel, “Seçimden evvel bir seçim tatbikatı yapılacak” dedi. Özel, SADAT üzere paramiliter ögelerin hem seçim güvenliği açısından hem de genel olarak demokratik bir ülke için tehlike taşıdığına dikkat çekti. Kılıçdaroğlu’nun kelamlarının “cumhurbaşkanlığı adaylığı mesajı” olarak yorumlanmasıyla ilgili de Özel, “Genel Liderimizin cumhurbaşkanı adayı olması en çok vekili olarak beni memnun edecektir” tabirlerini kullanırken 6’lı masadan çıkacak mutabakatın bağlayıcı olduğunun altını çizdi.
ÖZEL: HİÇBİR SORUN YAŞAMAMAK İSMİNE ÖNEMLİ BİR HAZIRLIK YAPIYORUZ
Seçim güvenliğine ait telaş duyulan noktalar nelerdir? Hangi adımlar atılıyor?
Seçimde oyların sandığa girdiği üzere çıkması gerekiyor. Seçimler yargı kontrolünde yapılmaktadır lakin siyasi partiler, seçimlerin vazgeçilmez ögesidir. Oy verme gününden evvel, oy verme gününde ve sandıklar kapandıktan sonra siyasi partilerin nezareti çok kıymetlidir. Bu nedenle tüm sandıklardan ıslak imzalı tutanakların bir örneğinin alınması noktasında hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Bu doğrultuda seçim güvenliğine ait kamuoyuna yansıyan kaygıları giderecek bir çalışma içindeyiz. Bir araştırma şirketince sorulan sorunun akabinde kamuoyunda parmak boyasının geri getirilmesine yönelik önemli bir talep olduğu açığa çıkmıştı. Bu çerçevede çalışmalarımızı daha da ağırlaştırma kararı aldık. Nasıl 31 Mart lokal seçimlerinde ve daha sonra tekrarlanan 23 Haziran İstanbul tekrar seçimlerinde seçim güvenliği açısından hiçbir sorun yaşamadıysak, yapılacak genel seçimlerde de hiçbir sorun yaşamamak ismine önemli bir hazırlık yapıyoruz. Ayrıyeten kamuoyunda “altılı masa” olarak tanımlanan altı siyasi parti ortasında seçim güvenliği noktasında ortak bir kurul kuruldu. 81 vilayette, tüm ilçelerde ve beldelerde seçim güvenliğini aşındıracak bir olay yaşanmaması için hazırlıklarımızı yapıyoruz.
“KİMSENİN KUŞKUSU OLMASIN”
CHP önderi Kemal Kılıçdaroğlu’nun işaret ettiği SADAT seçim güvenliği için nasıl bir tehlike taşıyor?
SADAT üzere paramiliter ögeler hem seçim güvenliği açısından hem de genel olarak demokratik bir ülke için tehlike taşımaktadır. Bu hususta Genel Liderimizin ve milletvekillerimizin şirketi ziyareti ile bir kamuoyu yaratıldığı açıktır. Bu noktada alınması gereken tüm tedbirleri aldığımızdan kimsenin kuşkusu olmasın.
“SEÇİM TATBİKATI YAPILACAK”
Seçim güvenliği çalışmalarında son durum nedir?
Bu işi ne kadar ciddiye aldığımızı göstermek ve en ufak bir aksamanın yaşanmamasını temin etmek için bir tatbikat planladığımızı söz etmem gerekiyor. Seçimden evvel bir seçim tatbikatı yapılacak. Sandık görevlilerimizin fiilen katılacağı bu tatbikatla durumumuzu bir sefer daha görme ve varsa eksikliklerimizi giderme talihimiz olacak. Seçim günü oy verme sürecinin başlamasından itibaren birinci önceliğimiz seçim güvenliği olacak. Tüm parti örgütümüz, tüm üyelerimiz, partimize gönül veren tüm gönüllüler, sandık ve bina görevlilerimiz ile hiçbir aksaklık yaşanmasına imkân vermeyeceğiz. Zira bu seçimler tek adam rejimine son verip, ülkeyi tekrar demokrasiyle buluşturacağımız, parlamenter demokratik rejimi inşa etmek için kolları sıvayacağımız seçimler olacak.
“ERDOĞAN’I YENECEK CUMHURBAŞKANI ADAYI 6’LI MASADAN ÇIKACAK”
CHP’nin İstanbul’daki ‘Milletin Sesi’ mitingi on binlerce yurttaşın iştirakiyle gerçekleşti. Kesin kararı 6’lı masa verecek olsa da CHP başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “bize katılın manifestosu” ve “Ben iktidar olduğumuzda asla değişmeyeceğim” kelamları cumhurbaşkanlığı adaylığı bildirisi olarak yorumlandı. Siz bu yorumları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Genel Liderimiz Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun Maltepe mitinginde yaptığı davet çok manalıdır; Maltepe’de demokrasiye ve adalete susamış milyonların sesi oldu. Genel Liderimizin cumhurbaşkanı adayı olması en çok vekili olarak beni memnun edecektir. Lakin bu noktada Genel Liderimizin ve öbür Sayın genel liderlerin vurgusunu yaptığı altılı masadan çıkacak mutabakatın bağlayıcı olduğunun altını çizmek istiyorum. Tayyip Erdoğan’ı yenecek cumhurbaşkanı adayı altılı masadan çıkacak. O karar, masadaki tüm siyasi partilerin ve demokrasi talebini lisana getiren tüm kısımların ortak kararı olacak.
KARARSIZ SEÇMEN İÇİN YENİ ADIMLAR
Kamuoyu araştırmalarında da kararsız seçmenler ön plana çıkıyor. ‘Milletin Sesi’ mitinginde kürsü yoksulluk ve ekonomik krizle boğuşan yurttaşlara bırakıldı. Bu açıklamalar kararsız ve muhafazakâr seçmeni tesirler mi?
Kararsız seçmenin oy tercihlerini Cumhuriyet Halk Partisi’nden yana kullanması için akıllarındaki kaygıları giderecek ataklarımız olacak. Bu noktada Adalet ve Kalkınma Partisi ile yolunu ayırmış lakin Millet İttifakı’na oy verme konusunda temkinli olan yurttaşların tasalarının neler olduğu konusunda çalışmalarımız var. O çerçevede yeni adımlar atacağız. Yoksulluk ve ekonomik krizle boğuşan yurttaşlar, Maltepe mitinginde Genel Liderimizden evvel kürsüye çıktılar. Onların sesini yükseltmesinin, seslerini çıkarmasının, kararsızları etkileyeceğini ve başka kararsızları cesaretlendireceğini düşünüyoruz.
|
SON ANKET ÇALIŞMALARI NE SÖYLÜYOR? Aksoy, seçim güvenliğine ait telaş taşıyan seçmenin partilere nazaran oranı hakkında kritik açıklamalarda bulundu. Muhalif partilere oy veren seçmenin görece daha fazla bu kaygıyı taşıdığını belirten Aksoy, kararsız seçmenle ilgili, “Son ölçümde bu oran yüzde 12,8” dedi. Aksoy, iktisada dair karamsarlık halinin ise genç seçmende yetişkinlere nazaran çok daha yüksek olduğunu vurguladı. AKSOY: SEÇİM GÜVENLİĞİ KONUSUNDA DERTLİ OLMAYANLARIN ORANI YÜZDE 21.5 Yurttaşlar seçim güvenliğine ait kaygı taşıyor mu? Seçim güvenliğiyle ilgili kaygı duyanların/ duymaların ittifaka nazaran dağılımı nasıl şekilleniyor? Bu dert seçmende halihazırda vardı. Geçtiğimiz aylarda seçim kanununda yapılan değişiklik, bilhassa sandık güvenliği ile simgeleşmiş bir isim olan Canan Kaftancıoğlu’nun siyasi yasaklı hale getirilmesi mevcut tasayı daha da büyüttü. Şimdi geçen hafta yaptığımız ölçüme nazaran seçim güvenliği konusunda korkusu olmadığını belirtenlerin oranı sırf yüzde 21,5. Üstelik bu karşılığı verenlerin neredeyse tamamını AKP’li ve MHP’li seçmen oluşturuyor. Dert duyduğunu belirtenlerin oranı CHP seçmeninde yüzde 81,3, HDP seçmeninde yüzde 87 ve DÜZGÜN Parti seçmeninde yüzde 88 seviyesinde. Yani muhalif partilere oy veren seçmen görece daha fazla bu tasayı taşıyor.
AKP’YE OY GEÇİŞİ NEREDEYSE DURDU: SEÇMENİN YÜZDE 4,2’Sİ MHP’DEN GELİYOR Son anket çalışmalarınızda kararsız seçmenin durumu nedir? Bu seçmen kitlesinin oy veririm/ oy vermem dediği partiler hangileridir? Son ölçümde bu oran yüzde 12,8. Seçimsiz her devirde misal bir oran ile karşılaşıyoruz. Burada daha açıklayıcı olan oy geçişkenliği konusu. Bunu anlamak için sorduğumuz sorulardan biri de partiniz seçime girmese hangi partiye oy verirsiniz sorusu. Cevaplara baktığımızda partisi seçime girmese AKP’ye oy verecek seçmenin yüzde 4,2’de kaldığını görüyoruz. Bu 4,2’nin de neredeyse tamamı MHP’den geliyor. Şimdilik AKP’ye oy geçişi neredeyse durdu. Seçmenin asla oy vermem dediği partilerde birinci sırada HDP son sırada ise CHP geliyor. “4 YILDIR KRİZ BİTMEDİ, SEÇMEN GÖRÜŞÜNÜ DEĞİŞTİRDİ” Yurttaşlar giderek derinleşen ekonomik krizle ilgili ne düşünüyor? Ekonomik krizin birinci görüldüğü vakitlerde iktidarın krizin sebebi olarak dış mihrakları göstermesi seçmende manalı oranda karşılık buldu. Ancak 4 yıldır kriz bitmediği üzere derinleştikçe seçmen de bu hususta görüşünü değiştirdi. İktidar blokunda sıklıkla başarılı olarak anlatılan bakanların toplumsal medya istifası/af talepleri ile sıkıntının mihraktan öte bir yönetememe hali olduğu seçmende de anlaşıldı. Bu nedenle artık muhalefetin potansiyel adaylarının yönetebileceğine olan inanç iktidarın idaresinin üzerine çıktı. “İKTİDARA OY VERECEĞİNİ BELİRTEN SEÇMEN DE DAHİL…” Seçmen tarafında iktisada dair genel bir karamsarlık hali var. Bu karamsarlık hali genç seçmenlerde yetişkinlere nazaran çok daha yüksek. Yetişkin seçmenlerin büyük kısmında iktidar değişikliği vb. durumlar sonrasında biraz vakit alsa da düzelme başlayacağı tarafında görüş hâkim. Gençlerde ise (buna iktidara oy vereceğini belirten seçmen de dahil) artık düzelmeyecek duygusu baskın. |
