İBB Lideri Ekrem İmamoğlu, Covid-19 pandemisi sürecinde kurum içinde oluşturdukları Bilim Şurası üyeleriyle bir ortaya geldi. “16 milyon İstanbullu ismine, sizlere çok çok teşekkür ediyorum” diyen İmamoğlu, “Belki de birçok atılan adımda, bizim kadar bilimden ayrılmasaydı gerekli yöneticiler ve yetkililer, bence hasarı, kayıpları daha az olurdu diye düşünüyorum. Umarım bu çalışma metodumuz örnek olur” sözlerini kullandı.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu, Covid-19 pandemisi sürecinde kurum içinde oluşturdukları Bilim Konseyi üyeleriyle, Kemerburgaz Kent Ormanı’nda düzenlenen akşam yemeğinde bir ortaya geldi.
İBB Genel Sekreter Yardımcısı Şengül Altan Arslan ve Sıhhat Daire Lideri Başkan Yüksel Eryiğit’in eşlik ettiği İmamoğlu, heyet üyelerini plaket verdi.
Pandeminin başından bu yana bilimin ışığında hareket etmeye itina gösterdiklerini vurgulayan İmamoğlu, şunları söyledi:
* “Başka türlü biz, bazen siyasi kanıların, bazen toplumdan gelen korku dolu dalgaların ya da anlık taleplerin esiri olabilirdik. Bu manada olgun bir biçimde sürecin yürütülmesi ismine, çabucak bu türlü bir bilim şurası oluşturmasına karar verdik.
* Burada bilhassa meslek odalarının içinde olduğu ve tekrar bizim kimi alanlarda katkı sunmasına dönük irtibatta olduğumuz ve de kurum içerisindeki bileşenleriyle bence kıymetli bir konsey oluştu. Ve bu konseye; gönülden, samimiyetle bir İstanbul hemşehrisi olarak ve bir bilim insanı olarak daima katkı sunuldu.”
“BU MASANIN BİZİ ASLA YANILTMAYACAĞINI BİLİYORDUK”
Kamuoyunu, konseyden gelen raporlarla bilgilendirdiklerinin altını çizen İmamoğlu, “Ve o istikamette de kararlar aldık. Bu masanın asla bizi yanıltmayacağını ve bize yanlışsız yolu göstereceğini biliyorduk. O denli de oldu. Vatandaş nezdinde bence prestij kazanan, itimat duydukları bir ortamı var etmiş olduk, oluşturmuş olduk. Bu aslında toplumun kesinlikle ortaya koyması gereken bir irade biçimi. Ne yazık ki şu anda arayış içinde olduğumuz bir irade biçimi. Hiçbir yöneticinin, hiçbir idarecinin her hususu bilmek üzere bir ne talihi olabilir ne de bunun mümkün olmadığı ortada” diye konuştu.
Yalnızca sıhhat alanında değil, bir kentin gereksinim duyduğu her konuda farklı şuraların ve platformların varlığının kente manalı bir kılavuz olacağının altını çizen İmamoğlu, “Zaten siyasi irade, bu ortaya konan tespitleri âlâ koordine eder, âlâ bir halde vatandaşa erişmesini sağlarsa, orada bence dünyanın en hoş sistemi var olur ve bundan herkes keyifli olur. Bunu yapmaya çaba ediyoruz. Gündelik, bizi yoran kimi gündemler, bizi bazen bu işten alıkoysa da mümkün olduğu kadar kendi işimize odaklı ve bu tıp masaların bize sunduğu kıymetli imkanlarla vazife müddetimizi yürüttüğümüzü bilmenizi isterim. Pandemide bizi bir ortaya getiren ve gönülden, istekli bireyler olarak bize sunduğunuz bu katkının elbette ki devamını istiyoruz” tabirlerini kullandı.
“16 MİLYON İSTANBULLU İSMİNE, SİZLERE TEŞEKKÜR EDİYORUM”
“Hem virüs tehdidi hiçbir vakit bitmeyecek hem de kentlerin öbür konularıyla ilgili de mutlak tahlil de sizlere gereksinimimiz olacak” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
* “Ortaya koyulan bu heyet, disiplinleri gereği kimi konularda ek disiplinleri de ekleyebilir. Gereksinim duyulan öbür alanları da bu masanın bir modülü yapabilir. Mutlaka ve katiyen bu gelenekten, bu bakış açısından, bizden sonraki yöneticiler de asla vazgeçmezler diye düşünüyorum. Bu sürecin değerli bir adımı olarak, kendi vazife dönemimle ilgili kesinlikle hem hafızamın hem evraklarımın ortasına bunu koyacağım.
* Bu sıkıntı vakitlerde bize yol gösterdiğini her vakit hatırlayacağım ve hiçbir vakit unutmayacağım. Hem mesleksel tarafınızla, disiplinlerinizle, deneyimlerinizle bize sundunuz katkıdan hem de meslek odalarının birikimleriyle, -ki biliyorum orada farklı bir insan kaynağı da var- onlardan aldığınız katkıları da bize taşımanızdan dolayı, bu türlü bir demokratik masanın varlığı, bilim tabanlı varlığı bizi memnun etmiştir.
* 16 milyon İstanbullu ismine, sizlere çok çok teşekkür ediyorum. Tahminen de birçok atılan adımda, bizim kadar bilimden ayrılmasaydı gerekli yöneticiler ve yetkililer, bence hasarı, kayıpları daha az olurdu diye düşünüyorum. Umarım bu çalışma metodumuz örnek olur.”