İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Baştürk, salgın ile hayata daha da kıymetli bir konunda yerleşen D vitamini kullanımının, diş çürüklerinin engellenmesinde de değerli bir yere sahip olduğunu aktardı.
Dişlerde çürük oluşumunun nasıl engellenebileceğine ve D vitamini kullanımı ile ağız sıhhatinin muhafazanın yollarına ait bilgi veren Baştürk, şunları kaydetti:
“Diş çürüğü oluşumu, kişinin beslenme usulünden tükürüğünün kalitesine kadar pek çok değişkene bağlı. İnsan sıhhati için epeyce kıymetli olan D vitamini birçok sıhhat problemiyle çabada de faal rol almakta. D vitamini kıymetlerinin düşük olduğu bireylerde ağız bakımı da kâfi değilse çeşitli diş eti ve diş rahatsızlıkları meydana gelebiliyor. Gebelerde de D vitamini eksikliği, ileriki periyotlarda çocukta mine dokusundaki imal yetersizliğine bağlı olarak çürüğe yatkınlığı artırıyor. Son yıllardaki Kovid-19 salgınıyla birlikte, D vitamininin ismini daha çok duymaya başladık. D vitamini, yağda çözünen bir vitamindir. Ülkemizde de eksikliği sık görülmektedir. D vitamini eksikliği yaşayan anne adayları çabucak ümitsizliğe kapılmamalıdır. D vitamini desteğinde birinci on üç yaş çok değerli, hayatın birinci 13 yılında, D vitamini düzeyinin kâfi seviyede olması çürük riskini yüzde 47 azaltmaktadır.”
13 yaş sonrasında D vitaminin eksikliğine bağlı olarak diş eti ve implant etrafı hastalıklarının görülme sıklığı arttığını belirten Baştürk, tertipli aralıklarla D vitamini kıymetlerinin ölçülmesi gerektiğini ve gerek görüldüğü takdirde tabip denetiminde destek alınmasının değerli olduğunu aktardı.