Sir Arthur Conan Doyle, 22 Mayıs 1859’da İskoçya’da dünyaya geldi ve bir gün neredeyse isminin önüne geçen Sherlock Holmes ile tanınacaktı.
İsmini da annesinin Kral Arthur hayranlığından almıştı. Sir Arthur, bir hekimden tarihin en başarılı dedektif hikayelerini yazan bir müellif olma yolunda ilerleyen bir hayat yaşadı.
Conan Doyle’nın, bilhassa kaleme aldığı ve çok okunan romanı olan Sherlok Holmes, onu dünya çapında bir üne kavuşturdu. Dedektif kitapalarının müellifi olan Doyle, dünya edebiyatı tarihine geçen ünlü bir kalemdir.
Ünlü dedektif muharrir, 7 Temmuz 1930’da, 71 yaşında hayata veda etti. Edebi hayatı boyunca, kitaplarını, kurgularında en az Sherlock Holmes kadar özel bir yere sahip olan “Dr. John Watson” halinde imzaladı. Bu ortada “Sir” unvanını da sanılanın tersine, edebiyat dışında verdiği yapıtlarla kazandı.
Doğaüstü güçler
“The Great Boer War” başta olmak üzere İngiliz siyasetlerini destekleyen telaffuzları, ona 1902’de Şövalyelik unvanı kazandırdı. Daha sonra siyasete da atılmak istese de başarısız oldu.
I. Dünya Savaşı’nda oğlu, kardeşi derken pek çok akrabasını kaybetti. Yaşlandıkça da doğaüstü güçlere inanmaya başladı.
“Hayatımı başarısız sayarım”
1926’da “The History of Spiritual” ismini verdiği bir kitap bile yazdı. Fakat onun bu hali etrafı tarafından alayla karşılandı…
Sir Arthur, ömrünü şu cümle ile özetliyordu: “Önümüzdeki yüzyıl içinde sadece Sherlock Holmes’u icat eden adam olarak tanınıyor olursam, hayatımı başarısız sayarım.”