Dünya Sıhhat Örgütü (DSÖ) tarafından Birleşmiş Milletler’in (BM) Cenevre Ofisinde düzenlenen 75. Dünya Sıhhat Asamblesi’nde Genel Heyete hitap eden Bakan Koca, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın Ukrayna’daki sıhhat altyapısına tesirleri, global besin krizi ve Kovid-19 salgınıyla gayret mevzularını ele aldı.
Koca, Rusya-Ukrayna Savaşı’nda Türkiye’nin ilaç ve tıbbi materyal başta olmak üzere insani yardım gücünü bölgeye yönlendirdiğini vurgulayarak, “Başta hasta ve yaralıların tahliyesi olmak üzere inançlı bir tıbbi koridorun oluşturulması gerekmektedir. DSÖ başta olmak üzere memleketler arası toplumdan bu teklife takviye talebimi bildirmek istiyorum. Türkiye tahliye ve tedavi noktasında üzerine düşeni yapmaya hazırdır.” sözlerini kullandı.
An prestijiyle dünyayı bekleyen en büyük global tehdidin beslenme ve besin güvenliği olduğunu kaydeden Koca, “Gıda güvenliği tehdidine yönelik DSÖ’nün bugünden alacağı önlemlerin hayati ehemmiyette olduğunu düşünüyorum. Türkiye her vakit, milletlerarası müzakere sürecinin yapan bir kesimi olma çabası içerisinde olacaktır.” halinde konuştu.
“DSÖ’nün gayretleri yetersiz kaldı”
Koca, DSÖ’nün Kovid-19 salgınıyla çabasını de kıymetlendirerek, şu açıklamalarda bulundu:
“DSÖ tarihinde tahminen de birinci defa bu kadar büyük bir ilgi ve sorumlulukla karşı karşıya kaldı. Doğal olarak DSÖ’nün bu süreçte dünyadaki her milletin ve bireyin sıhhat hakkını muhafazası beklenmiştir. Evet, vakit zaman bu gayretleri gördük ve takdir ettik lakin kâfi olmadığını bugün bu platformda konuşmamız gerekiyor. Halk sıhhati acil durumlarında, fikri mülkiyeti düzenleyen daha insan temelli somut adımları süratle atmamız gerektiğine inanıyorum.”
Kovid-19 salgınıyla global gayret sürecinin her kademesinin üzerinde çalışılması gerektiği görüşünü vurgulayan Koca, Türkiye’nin salgının birinci gününden itibaren başarılı bir imtihan verdiği ve sıhhat sisteminin hiçbir basamakta aksamadığının altını çizdi.
DSÖ’nün dayanışma temelinde güçlendirilmesi vurgusu
Bakan Koca, “Türkiye, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde sırf kendi vatandaşlarına en üst seviyede hizmet sunmakla kalmamış, 161 ülke ve 14 memleketler arası kuruluşa esirgeyici ekipman bağışı, bilgi ve deneyim paylaşımı ve AVAT aracılığıyla aşı yardımı üzere farklı alanlarda memleketler arası dayanışmanın güçlü bir örneğini ortaya koymuştur.” değerlendirmesinde bulundu.
Salgının global alanda denetim edilmesi yolunda Koca, Türkiye’nin geliştirdiği Kovid-19 aşısı TURKOVAC’ın milletlerarası dayanışmanın bir kesimi olması temennilerini iletti.
Bakan Koca, DSÖ’nün dayanışma ve hakkaniyet temelinde güçlendirilmesi gerektiğine dikkati çekerek, “Yasal bağlayıcı bir pandemi mutabakatının oluşturulması, Milletlerarası Sıhhat Tüzüğü’nün güçlendirilmesi ve finansal bağımsızlığının desteklenmesi üzere tüm tartışmalara da bu perspektif doğrultusunda yaklaşmaktayız.” diye konuştu.