Anadolu Ajansı muhabiri, İsveç’in başşehri Stockholm’de İsveç vatandaşlarına ülkelerinin NATO’ya üyelik müracaatıyla ilgili sorular yöneltti.
Mikrofon uzatılan Olsa Ericson, “Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik hukuka ters saldırısından bu yana şu anda yapılacak hakikat şeyin bu olduğunu düşünüyorum.” değerlendirmesini yaptı. Ericson, Rusya’nın 24 Şubat’ta Ukrayna’daki savaşı başlatarak Avrupa’nın angajman kurallarını ve güvenlik görünümünü büsbütün değiştirdiğini söyledi.
KORKUTAN ÖTÜRÜ ÇABUKLA ALINAN BİR KARAR
Dragana Goergevic de “İsveç’in dehşetten çabukla karar aldığını düşünüyorum” diyerek, Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö’nün, Rus mevkidaşı Vladimir Putin’e, ülkesinin NATO’ya üyelik müracaatının Rusya yüzünden olduğunu söylediğini aktardı.
Yalnızca birinci ismini vermeyi tercih eden Samuel ise NATO üyeliğinin hem olumlu hem de olumsuz tarafları olduğunu belirterek, güzel yanı, NATO’nun ülkeyi mümkün ataklara karşı koruyacak olması; dezavantajı da bunun Rusya’nın reaksiyonuna yol açabilecek olması biçiminde nitelendirdi.
Samuel, “Ordumuz bizi Rusya’dan koruyacak kadar güçlü değil.” diye konuştu.
“TARAFSIZ OLMADIK”
İsveç’in NATO’ya üyelik müracaatına ait Oliver, dünyada mevcut durum göz önüne alındığında, bunun yanlışsız istikamette atılmış bir adım olabileceğini lisana getirdi.
Inger ise aceleye getirilen karardan kuşku duyduğunu söz ederek, “Belki de son birkaç yıldır, düşündüğümüz kadar tarafsız olmadık.” dedi.
Sokak müzisyeni Simon, İsveç’in asla Rusya için bir tehdit oluşturmayacağını, lakin Putin’in hiçbir savaş maddesine hürmetinin olmadığını söyledi.
İsmini vermek istemeyen Stockholm sakini de ülkenin coğrafik ve jeopolitik pozisyonu göz önünde bulundurulduğunda İsveç’in üyeliğe gereksinimi olduğunu düşünmediğini belirterek, “Son 25 yıldır NATO’nun olumlu olduğunu düşündüm fakat İsveç için sahiden kıymetli bir katma kıymet olarak görmüyorum.” dedi.