CHP Genel Lider Yardımcısı Faik Öztrak, “Yaptıkları her şey, attıkları her adım bu milletin geleceğini ipotek altına alıyor. İşte Kur Muhafazalı Mevduat. Bakan Nebati 23 Aralık tarihinde çıktı, ‘En berbat senaryoda bile Hazine’ye bir yük gelmiyor’ dedi. Pekala sonuç ne oldu? Yalnızca Mart ve Nisan ayında Hazine’nin sırtına binen yük, 16 milyar 256 milyon lira. 10 milyar liralık vergi alacağını saymıyorum bile” dedi.
CHP Genel Lider Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, bugün Genel Merkez’de MYK gündemine dair düzenlediği basın toplantısında konuştu. Öztrak’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“MİLLET BUNLARIN NE YAPTIĞINI GÖRÜYOR”
“Türkiye’de 1923 yılından itibaren 2002 yılına kadar 57 hükümet işbaşında kalmış. 79 yılda bu 57 hükümet 713 milyar dolar kaynak kullanmış. 713 milyar dolarla bu hükümetler Osmanlı’nın dış borçlarını ödemiş. Üstüne Sümerbank, Tüpraş, Telekom, Petkim, Metaş, Sifaş, Çestaş, Petlas kuruluşları kurmuş. Ereğli Demir-Çelik, İskenderun Demir-Çelik, Çimento Fabrikaları, Gübre Fabrikaları, Şeker Fabrikaları, Limanlar, Keban, Atatürk, Karakaya Barajları, Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet Köprüleri ve daha birçok saymakla bitmeyecek eserler inşa etmişler.
Türkiye sıfırdan önemli bir sanayi alt yapısına kavuşturuldu. Geçmiş hükümetler 713 milyar dolar harcayarak, ülkeyi 1990’da dünyanın en büyük, 20 iktisadı ortasına sokmuş. Türkiye 1999’da da G-20 ligine davet edilmiş. Erdoğan hükümetleri 2002’de işbaşı yaptı. Trilyonlarca dolar vergi toplamışlar. İçeriden, dışarıdan gırtlağa kadar borçlanmışlar. Atadan, deden kalan ne varsa satmışlar savmışlar.
Kendinden evvelki 57 hükümetin kullandığı kaynağın, yaklaşık 4 katını harcamışlar. 2 trilyon 631 milyar doları bir hoş yiyip bitirmişler. Kendinden evvelki 57 Hükümetten, 4 kat fazla kaynak kullanmışlar. Sonuç, ülkemizi 20 yılda birinci 20 iktisat liginden düşürmüşler. Bugün Türkiye artık dünyanın en büyük 20 iktisadı liginden düşmüş artık 23. sırada.
“ÜLKENİN KAYNAKLARINI YANDAŞLARA PEŞKEŞ ÇEKTİLER”
“Erdoğan hükümetleri milletten topladıkları kaynakları, atadan deden kalan varlıkları, hayırsız mirasyedi üzere har vurup, harman savurdu. Trilyonlarca dolar, yanlışsız dürüst kullanılsaydı, ranta, betona ve israfa değil de, tarıma, endüstriye, üretime, katma bedelli işlere yönlendirilseydi, döviz kazandıracak, cari açığı kapatacak projelere harcansaydı, bugün Türkiye birinci 10 iktisat ortasına, rahat rahat almıştı. Zira bu ülkenin potansiyeli var.
Lakin beceriksizlik, israf ve talanla Erdoğan hükümetleri ülkemizi birinci 20’den düşürdüler. Prestijden tasarruf olmaz diyerek, ülkenin kaynaklarını yandaşlara peşkeş çektiler. Bir liraya çıkarılacak işleri olmayacak paralara yaptılar. Bunu biz söylemiyoruz. Türkiye’nin değerli araştırma kuruluşlarından bir tanesi TEPAV söylüyor.”
“HALA DERS ÇIKARMIYORLAR”
“Tarihimizde birinci sefer, enflasyona ve dövize endeksli iç borçlanma kağıtları nedeniyle, geçtiğimiz aydan itibaren iç borca ödenecek faizler, iç borcun kendisini aştı. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın son iddialarına nazaran, önümüzdeki periyotta, ödenecek iç borcun anaparası 1,5 trilyon lira. Lakin iç borç için ödenecek faiz 2 trilyon lira. Bu türlü bir durumla daha evvel hiç karşılaşmadık. Geçtiğimiz yılın Ağustos ayından bu yana, ödenecek faizlerdeki artış, 1 trilyon 354 milyon lira.
Sanayicimize verilmeyen teşvikler, Çiftimize ve esnafımıza verilmeyen dayanaklar, emeklimize verilmeyen bayram ikramiyeleri, işçimize verilmeyen fiyat ve maaşlar, gençlerimize verilmeyen burslar, bir avuç faiz lobisinin ve Londra bankerlerinin cebine akıtılacak. Pekala, faiz lobilerini abat, milletimizi de berbat eden kim? Bu kimin yapıtı? Elbette Erdoğan şahsım hükümetinin. Ancak bu tablodan hala ders çıkarmıyorlar.”
“FATURASINI MİLLETİMİZ ÖDÜYOR”
“Yaptıkları her şey, attıkları her adım bu milletin geleceğini ipotek altına alıyor. İşte Kur Muhafazalı Mevduat. Bakan Nebati 23 Aralık tarihinde çıktı, ‘En makus senaryoda bile Hazine’ye bir yük gelmiyor’ dedi. Pekala sonuç ne oldu? Yalnızca Mart ve Nisan ayında Hazine’nin sırtına binen yük, 16 milyar 256 milyon lira.
10 milyar liralık vergi alacağını saymıyorum bile. Lakin kur muhafazalı mevduatın taksimetresi, millet aleyhine son süratle çalışıyor. Türk Lirasındaki devalüasyonun hızlanmasıyla, bu ayın birinci 20 gününde oluşan ek kamu ziyanı, 20 milyar 200 milyon lira. Bu ek yükün büyük kısmı, hem bütçeden, hem de Merkez Bankası kasasından ödendi bile.
‘Hazine’ye en makus senaryoda bile, Tek kuruş yük gelmeyecek’ diyen Nebati Bakan ise hala yerinde oturuyor. Bakalım ne yapacak? Dediği üzere, üzülmekle mi yetinecek? Olağan bir ülkede, bu kelamları söylemiş bir bakan, sebebi olduğu bu tablo karşısında, o koltuktan derhal kalkacak. İstifa edecek mi? Haydi o istifa etmedi onu oraya atayan irade, onu vazifeden azledecek mi? Ancak Erdoğan şahsım rejiminde, liyakat değil, sadakat geçer akçe. Saraya kim daha çok yağ çekiyorsa, o koltuğunu koruyor. Bunun faturasını da, daima milletimiz ödüyor.”