Neda Yusufi [email protected]
Yunan mitolojisindeki anlatıları düşündükçe akla, sonu ölümle biten hikâyeler ve birbirine kavuşamayan âşıklar gelir. Fakat bütün bu tragedyaların yanında sonu mutlukla biten hikâyeler de yok değil. Mitolojideki en çarpıcı aşklardan birisi olan Eros ve Psykhe’nin aşkı buna en büyük örnek. Bu çalkantılı aşk hikâyesi; şiirlere ve hikâyelere konu olmuş, hakkında resimler ve heykeller yapılmış, birçok sanatçıya ilham vermiştir. Aşkın vazgeçilmez unsurlarından birisi şüphesiz kıskançlıktır. Eros ve Psykhe’nin hikâyesi de kıskançlıkla başlar. Psykhe güzelliği dillere destan bir prensestir. Öylesine güzeldir ki herkes ona hayranlık duyar. Bu hayranlık zamanla insanların güzellik tanrıçası Aphrodite yerine ona tapınmasına neden olur. Bu durum da Aphrodite’i çok sinirlendirir. Aphrodite, güzelliğiyle herkesi etkileyen bu kadını cezalandırmak için aşk tanrısı olan oğlu Eros’tan, Psykhe’yi çirkin ve kaba bir canavara âşık etmesini ister.
Güzelliğin laneti
Bir gece vakti Eros, Psykhe’nin odasının penceresinden içeri girer. Uyuyan Psykhe’ye yaklaşır Eros ve tam onu lanetleyecekken Psykhe uykusunda hareket eder. Psykhe’nin güzelliği karşısında şaşkına dönen Eros, yanlışlıkla okunu kendine saplayıp panikle odadan kaçar. Olanlardan bihaber hayatına devam eden Psykhe, bir süre sonra insanların kendisine âşık olmadığını fark eder. Herkes ona hayranlık duymakta fakat onu sevecek kadar yakınlaşmak istememektedir. Kardeşleri evlenmiş, o ise tek başına kalmıştır. Güzelliği bir lanet haline gelmiştir. Prensesin babası, bu durumun sebebini öğrenmek için Delphi kâhinine gider. Apollon ona kızının korkunç bir canavarla evleneceğinin ve canavarın onu Dilek Dağı’nda beklediğinin haberini verir. Çaresiz baba, kızının talihsiz kaderini kabul ederek onu dağın tepesine götürür. Psykhe yalnız başına kaderine teslim olmuş bir şekilde uçurumun kenarında beklerken, “batı rüzgârı” olarak da anılan Zephyr onu nazikçe yeni evine doğru uçurur.
Prensesin gizemli aşkı
Psykhe, kendini bir masal sarayının önünde bulur. Görünmez hizmetkârlar tarafından karşılanır ve kocasını beklemeye koyulur. Kocası gece yanına gider ve birlikte olurlar. Bu her gece tekrar eder ve zamanla birbirlerine âşık olurlar. Gecenin karanlığında Psykhe kocasının kim olduğunu bir türlü göremez ve gizemli aşkının kimliğini merak eder. Fakat kocası yüzünü göstermek istememektedir. Prenses, zaman geçtikçe yeryüzünde bıraktığı ailesini özlemeye başlar, onları görmek ister. Kocasına bu dileğini iletir ve kardeşleri onun yaşadığı saraya gelir. Sarayın ihtişamı karşısında şaşkına dönen kardeşleri Psykhe’yi kıskanır. Ona kehaneti unutmaması gerektiğini, kocasının bir canavar olduğunu ve onu öldürmek istediğini söylerler. Şüpheye düşen Psykhe bir gece elinde lamba ve hançerle uyuyan kocasının yanına gider. Psykhe, lambanın ışığında kocasının yüzünü görünce olduğu yerde kalakalır. Canavar sandığı kocası, tanrıların en yakışıklısı olan Eros’tur. Eros, âşık olduğu Psykhe’nin canavarla evlenmesine razı olmamış, onu bu saraya getirmiştir. Psykhe şaşkınlıkla bakarken elindeki lambanın yağı Eros’un üzerine damlar ve tanrı acıyla uyanır. Eros, elinde hançerle karısını görünce uğradığı ihaneti anlar ve hışımla sarayı terk eder. Psykhe’den tek bir şey istemiştir fakat o bu isteği yerine getirmemiştir.
Zorlu görevler
Psykhe, pişmanlıkla yeryüzüne dönüp bereket tanrıçası Demeter’in tapınağına gider. Demeter, bu güzeller güzeli ölümlüye acır ve kendini affettirmesi için yapması gerekenleri anlatır. Eğer Psykhe, Aphrodite’e hizmet edip istediklerini yaparsa tanrıça onu affedecektir. Aphrodite, Psykhe’yi bir tahıl ambarına götürerek içeride bulunan bütün tohumları teker teker çeşitlerine göre ayırmasını söyler. Psykhe, bunu nasıl yapacağını düşünürken uzaktan onu izleyen Eros, hayatının aşkının çektiği acıyı görüp ona yardım eder. Karıncaları harekete geçirir ve kısa zamanda bütün tohumların ayrılmasını sağlar. Aphrodite, ikinci görev olarak ondan en tehlikeli hayvanlardan birisi olan altın yünlü koyunun yünlerini getirmesini ister. Psykhe, yünleri toplamanın yolunu düşünürken gaipten bir ses ona dikenli çalılar arasından geçen koyunların çalılara takılmış yünlerini toplamasını söyler. Böylece Psykhe, bu görevi de başarıyla tamamlar. Üçüncü görev, yeryüzü dünyasıyla yer altı dünyasını ayıran Styx Nehri’nden su getirmektir. Psykhe, nehrin başında dururken bir kartal elindeki sürahiyi alır ve suyu doldurup Psykhe’ye geri verir. Bu kartalı Psykhe’ye acıyan Zeus yollamıştır. Herkesin Psykhe’ye yardım ettiğini görüp sinirlenen Aphrodite, prensese son bir görev daha verir.
Ölüm uykusu
Psykhe, yer altı dünyasına gidecek ve yer altı kraliçesi Persephone’dan ilahi güzelliği alıp Aphrodite’e sunacaktır. Psykhe, yer altı dünyasına ulaşmak için ölmesi gerektiğinin farkındadır. Kaderini kabul eder, aşkı için ölecektir. Ancak gaipten bir ses duyar yine. Ses ona yer altı dünyasına başka bir giriş daha olduğunu söyleyerek yardım eder. Fakat dönüş yolculuğu sırasında Persephone’dan aldığı, içinde ilahi güzelliğin bulunduğu kutuyu açmaması gerekmektedir. Dönüş yolunda, Psykhe nehirde kendi yansımasını fark eder. Çektiği acılar eski güzelliğini kaybetmesine sebep olmuştur. Eros’la tekrar kavuşacağını da düşünerek kutudan biraz güzellik almasının sorun olmayacağını, güzellik tanrıçası olan Aphrodite’in daha fazla güzelliğe ihtiyaç duymayacağını düşünür. Ancak kutudan güzellik yerine ölüm uykusu çıkar ve Psykhe oracıkta can verir. Yaşananların farkına varan Eros hızlıca onun cansız bedeninin yattığı yere gider ve içinden ölüm uykusunu çıkartarak Psykhe’yi canlandırır. Eros, Psykhe’nin kararlılığından etkilenip çoktan onu affetmiştir. Zeus’tan onu ölümsüz kılmasını diler. Zeus da bu aşk karşısında Eros’un isteğini geri çevirmez. Böylece Psykhe ve Eros sonsuza dek beraber yaşarlar.
Aşk ve ruh
Aşk, içinde sevgi ve güven gibi iyi duyguları barındırırken aynı zamanda kıskançlık ve intikam duygularını da içerir. Aynı şekilde güzellik de genelde olumlu görülse de Psykhe’nin bütün acıları, Aphrodite’i bile aşan güzelliğinden doğmuştur. Bunun yanında Psykhe ve Eros’un aşkı ne kadar büyük olsa da içinde sorunlar ve çatışmalar barındırır. Psykhe, Eros’a aşkla bağlıdır ancak ona tam olarak güvenemez ve bu Eros’un onu terk etmesine sebep olur. Yine de yaşanan bütün zorlukların sonunda Eros ve Psykhe birbirlerine kavuşurlar. Eros, ezeli ve ebedi olan tutkuyu, aşkı sembolize eder. Psykhe ise ruh anlamına gelmektedir. Psykhe ve Eros’un hikâyesinde olduğu gibi, aşk ve ruh, zorlu yollardan geçseler bile her zaman birbirlerini bulacaktır. Ayrıca Azra Erhat’ın da belirttiği gibi bu hikâyede “sonraları bütün dünya folklorunda kullanılacak motif ve temalar görülmekte, masal türünün en eski kaynaklarının da Anadolu’da bulunduğu ortaya çıkmaktadır.”