Yeni Malatyaspor, Spor Toto Süper Lig’in 38’inci haftasında Fenerbahçe ile karşı karşıya geldi.
Spor Toto Süper Lig’in son haftasında Fenerbahçe deplasmanda küme düşmesi haftalar öncesinden kesinleşen Yeni Malatyaspor’u 5-0 yendi. Sezonu ikinci sırada noktalayan sarı-lacivertli takım bu sonuçla Şampiyonlar Ligi ön eleme turu biletini kaptı.
Spor yazarları da Fenerbahçe’nin Malatya’da aldığı 5 gollü galibiyeti bugünkü köşe yazılarında değerlendirdi. İşte o yazılar…
HATASIZ TESLİMAT – ERCAN GÜVEN (MİLLİYET)
Yeni sezonda Fenerbahçe’nin başına hangi hocanın geleceği ve sahaya hangi “özel” isimleri süreceği kadar önemlidir 1/3 futbol yılında takımı paketleyip, yıpratmadan, düşürmeden, kırmadan, kaybetmeden, adrese tertemiz teslim etmek.
Hem de üzerinde Sarı-Lacivert kocaman bir “Avrupa” kurdelesiyle…
Fenerbahçe’de ümitsiz sanılan operasyon başarılmış, son nokta Malatya deplasmanında konmuştur sezon itibarıyla. Söylemek boyun borcu; Kartal’a “ara dönem” dediler, dört senedeki tek “ana dönem” onunkiydi!
***
Sonuca bakmayın; Malatya’daki maçın ilk yarısı asimetrik başladı, devre bitmeden dramatik hale geldi. Hiç de ligin son maçı gibi oynanamayan mücadele dolu karşılaşmanın yarısında kaleciler Abdulsamet ve Altay başroldeydi.
Yirmi dakika her bakımdan üstün, rakibini ceza sahasına hapsetmiş Fenerbahçe’nin gole kadar dört pozisyonu ve bir de VAR’dan dönen golü vardı ve bu arada Barış’ın kırmızı kartıyla ev sahibi 10 kişi kalmıştı.
Ancak, Malatyaspor ilginç bir motivasyonun, Fenerbahçe ilginç bir rehavetin büyüsüne girdi ilerleyen dakikalarda. Hele Fenerbahçe savunması… Devre biterken Altay olmasa, soyunma odasına mağlup giderdi Kim’siz, Szalai’siz Fenerbahçe.
***
Aslında biri “mağlubiyet” diğeri “yenilmezlik” serisine sahip iki takım vardı sahada ama İsmail Kartal son maçta “kaza olmasın” diye ince elemiş, Osayi ve Nazım’ın yokluğunda Fenerbahçe’nin jokeri Ferdi’yi sağ bek yapmıştı. Neyse ki, lig bitti; daha çok abartamayacaklar Ferdi’yi… Bir kere de kalede oynamadan Fenerbahçe’den gitmemeli Ferdi!
Szalai sakat sol bek Novak’tı. Gustavo yine Crespo’nun yerine orta sahadaydı; gerisi Kartal’ın oyun içi değişimlerle ezberlettiği Fenerbahçe takımı. Lakin Osayi, Crespo, Arda yokken bir de Zajc durursa ezber bozuluyor besbelli. Bu maçta olmayanlar yeni sezonda olacaktır her halde.
***
İkinci yarı, on kişi oynadığı yetmezmiş gibi Fenerbahçe’nin sağdan set hücumlarını durduran/zayıflatan Malatya sol beki Karim Hafez de sakatlanıp çıktığı ve devre arası muhtemelen İsmail Kartal rehavete kapılan takımına gerekli uyarıları yaptığı için, yine rakibe yüklenerek başladı Fenerbahçe. Maç Fenerbahçe ile Abdülsamet arasında oynanmaya başladı ve ikinci gol geldi.
Rakibin hiç şansı kalmamıştı ama yine de savunmaya el koyup Szalai’yi oyuna soktu Kartal. Ve 70 dakika ortalarda gözükmeyen Zajc’ın yerine Valencia’yı aldı. Oyun genişledi, atak yapmaya çalışan Malatyaspor pişman oldu:
Sonuç İrfan Can’ın attığı üçüncü, Valencia’nın dördüncü, beşinci golü.
Son on dakika genç Burak ile daha genç Arda Okan’a Bayram.
***
Aslında, teknik direktörüyle hocasıyla sezonu ikinci olarak noktalayan Fenerbahçe, büyük bir “kolaylık” devretti yakın geleceğe. Elbette daha iyisini aramak haktır ama mevkiini boş bırakan kof adam yok bu takımda. Yani, transfere ayrılan bir bütçe olacaksa eğer, eksik adamlarda erimeden “nokta atışlarına” kaydırılabilir, hatta satılacak futbolcularla o noktaların sayısı bile artabilir.
Kötü başladı Fenerbahçe, sonunu iyi getirdi. Yönetimsel hatalar yapılmazsa daha da iyi olmaması için bir engel görülmüyor geçmiş sezondan gelecek sezona bakarken. Bundan sonra “doğru tercihlerde” sıra.
SEZON SONU İDMANI – FAİK ÇETİNER (FANATİK)
Rakip Malatya formalite maçına çıkmış. İsmail Kartal ise kendi karnesini düşündüğünden ideal 11’i sahaya sürmüş. İki takımı kantara çıkarttığımızda oyunun tek kale maça döneceğini biliyorduk. Oyun başladı, Fenerbahçe topu aldı ve oynamaya başladı. Şimdi maçı bırakalım, bir paragraf Mert Hakan’a açalım. Hakem lehine faul verse bile eller kollar havada, rakiple sürekli problem yaşıyor. Antipatik olduğunun ve takımı gerdiğinin farkında değil. Bu kafayla bu formayı uzun yıllar giyer mi? Tartışılır. Yine maça dönersek, rakip 10 kişi kalınca sahadaki heyecanda kayboldu. Serdar Dursun’un kafa golü şıktı. Fenerbahçe santraforu 5 kaçırıp bir atınca görevini yapmış sayılıyor.
Rakibe saygı duyuyorlar
Eksik Malatya’nın Fenerbahçe kalesinde yarattığı gollük pozisyonlarda sahneye çıkan isim yine Altay oluyordu. İkinci devre çift kale idman maçı şeklinde geçti. İsmail Kartal’ın gönül alma hamleleri son 20 dakikada geldi. Szalai, Valencia (Az süreye 2 gol sığdırdı), Sosa, Burak, Arda Okan oyuna girdi ve Fenerbahçe baştan teslim rakibini farklı yenip, ligi ikinci bitirdi. İrfan Can bu takımın en önemli silahı kesin. Rossi ve Ferdi’yi de unutmayalım; Sahada sadece futbolu düşünen, rakiplerine saygı duyan bu iki genç , Fenerbahçe’ye uzun yıllar hizmet ederler. Ne dersin Mert Hakan?
KIRMIZI AĞIR OLDU – DENİZ ÇOBAN (FANATİK)
Maçın hakemi Volkan Bayarslan rahat geçen ve farklı biten maçın elbette sonucuna etki edecek bir hata yapmadı. Fakat maç içinde vermiş olduğu iki önemli karar bu seviye bir hakemin yapacağı hatalar değildi.
Maçın 21. dakikasında Fenerbahçe’nin Serdar’la kazandığı gol VAR müdahalesi ile iptal edildi. Hakem Serdar’ın Gameli’ye faul yaptığını işaret etti. Serdar’ın hücum aşamasında rakibinin formasını kısa süreli çekip bırakması var. Bu çekmeden oyuncunun etkilenip etkilenmeyeceği hakem takdiri. Fazla eleştiremem. Sonrasında yaşanan gerginlikte Barış’ın kırmızı kartının hatalı olduğunu söyleyebilirim. Rakibini iten oyuncu İçin sarı kart yeterliydi. Bu sırada hakem acemice kartını düşürünce onu alayım derken pozisyonu doğru şekilde göremedi. O kaosda Serdar Dursun’a göstermesi gereken sarı kartı da unuttu.
Penaltıyı atladı
35. dakikada Gameli’nin İrfan Can’a faulü penaltıyı gerektiriyordu. Hakem bu pozisyonda topu işaret ederek maçı devam ettirdi.Ancak Gameli ayağıyla tesadüfen topa dokunsa da sonuçlarını düşünmeden kontrolsüz şekilde kaymış ve rakibine net bir faul yapmıştı.
?
F.BAHÇE İSMAİL HOCAYI ÇOK ARAR – AHMET ÇAKAR (SABAH)
Fenerbahçe iyisiyle kötüsüyle sezonu ikinci bitirdi. Başarılı mı? Tabii ki değil. Ama İsmail Kartal geldikten sonra F.Bahçe oyun olarak da puan olarak da müthiş bir yükseliş yaşadı. Disiplin ve fizik mücadele bunun yanına eklenince iyi bir tablo ortaya çıktı.
Mesela dün geceye bakıyoruz. İlk devre 5-2 bitecek maç 1-0 bitti. Üstelik Malatya’da Haqi diye bir oyuncu var, tek başına neler yaptı neler! Altay ya da direk olmasa sonuç farklı olurdu. Pek tabii aynı pozisyonlar ilk yarıda F.Bahçe için de var. Onların da kaçan golleri, direkten dönen topları mevcut. Ama ikinci yarı Malatya zaten bir kişi eksik oynuyordu ve F.Bahçe’ye dayanamadılar.
Serdar Dursun, iyi niyetli ama tek vuruşluk futbolcu. Asla şampiyonluğa oynayacak F.Bahçe’nin önümüzdeki yıl bir numaralı santrforu olamaz. Ceza alanı içinde yan toplarda fena değildi. İrfan Can özellikle İsmail Kartal ile iyi bir yükselişe girdi. Fakat F.Bahçe şu anda yol ayrımında. Başarılı İsmail Kartal gidecek, görünen o ki yeni ufuklara yelken açılacak. Jesus ne verir, bakacağız… Ama içimden bir ses diyor ki F.Bahçe, İsmail hocayı çok arayacak.
Dün gece zaten Yeni Malatya için formaliteydi ama hakem Volkan Bayarslan’ı pek beğendiğimi de söyleyemem. Eğer Barış küfür etmediyse, itmesinden dolayı oyundan atması hata. Çünkü Mert Hakan sahada kaldı. Ayrıca İrfan Can’a yapılan net bir penaltı var. VAR da nedense çağırmadı. Ayrıca Serdar Dursun’un atıp da sayılmayan golünde net bir faul göremedim.