Uzm. Dyt. Anıl Öztürk, selülitin genetik bir yatkınlık nedeniyle oluşması halinde medikal estetik süreçler ile tedavi edilebildiğini, hormonal kaynaklı ise hormon tedavisine başlanabildiğini ama en yaygın görülen sebebi olan beslenme kaynaklı ise yanlış beslenme alışkanlıklarının düzeltilmesi sayesinde selülit oluşumunun engellenebileceğini söyledi.
HAREKETSİZ BİR ÖMÜR ŞEKLİNİN ARTMASI TETİKLEYİCİ OLDU
Evvelden selülitin daha çok yaştaki ilerlemeye bağlı bedenimizdeki dokulardaki bozukluk olarak kendini gösterdiğini söyleyen Uzm. Dyt. Anıl Öztürk, “Günümüzde ise durum artık farklılaştı. Teknolojik gelişmeler hayatımızı bir yandan kolaylaştırırken bir yandan bizi hareketsizliğe itti. Günümüz dünyasında meydana gelen zamansızlık ve ulaşım zahmeti bizi yemek saatlerinde konutumuzda olabilme lüksünden ya da yemeğimizi yanımızda taşıyabilme lüksünden yoksun bıraktı. Bu durumda mecburen sıhhatsiz besin tercihlerimiz arttı. Tüm bunlara bir de genetik yatkınlık, hormonal sorunlar ve selülit oluşumuna yatkın bir cilt eklenince selülit sorunundan kaçmak zorlaştı” diye konuştu.
ŞEKER VE TUZ TÜKETİMİNE DİKKAT EDİLMELİ
Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Anıl Öztürk, selülite neden olan esas besinlerle ilgili şu bilgileri paylaştı:
“Şeker, hiçbir besleyiciliği olmadığı üzere cildin esnekliğini bozarak selülit oluşmasına neden olur. Sofra tuzu, yalnızca sodyum klorür içeren rafine bir tuzdur ve bu husus, kan sirkülasyonunu yavaşlatarak bedende ödem oluşmasına neden olur.Kan deveranın yavaşlaması ise selülit oluşumuna ortam hazırlar.”
PAKETLİ BESİNLER VE ALKOLLÜ İÇECEKLER SELÜLİTE NEDEN OLABİLİR
Uzm. Dyt. Anıl Öztürk, paketli ya da rafine besinlerin neredeyse tamamının tıpkı şeker üzere bedene gerekli olan neredeyse hiçbir besini sağlamadığı üzere, alınan kalorilerin direkt yağ olarak depolanmalarına neden olarak selülite yol açtığını söz etti. Dyt. Öztürk, “Kızartılmış yiyecekler de çok ölçüde kalitesiz yağ içerirler. Kızartma yapmak için çok yüksek ısılara çıkarılan yağ, bedenin yağa dönüştürerek tutmak istediği tipten toksinler içerir. Bedenimiz bu toksinleri, iç organlarına ziyan vermemek için onlardan mümkün olduğunca uzak yerlerde yağa dönüştürerek depo eder ve böylelikle tekrar selülit oluşmasına taban hazırlanmış olur. Alkollü içecekler bedenimizde ödeme neden olurlar. Bu ödemde karında, bacaklarda, kollarda ve kalçada yağbirikmesine sebep olup selülit oluşmasına yer hazırlar” formunda konuştu.
SELÜLİTTEN KORUNMAK İÇİN SOMON, CEVİZ VE BADEM TÜKETİLEBİLİR
Uzm. Dyt. Anıl Öztürk, selülitten korunmak için şu tekliflerde bulundu:
“Öncelikle her gün 1 limonla hazırlayacağınız şekersiz ve zencefilli limonata tüketilmelidir. Bunun yanı sıra, limonlu ve zencefilli yeşil çay tüketilmesi de yararlı olacaktır. Fakat iki içecekten de kıymetlisi her gün en az 2.5 -3 litre su tüketilmesidir. Düşük yağlı ve yağsız süt eserleri ile konut üretimi yoğurdu beslenmemize eklemeliyiz. Somon, ceviz, badem ve zeytinyağı üzere sağlıklı yağ kaynaklarını beslenmemize ekleyelim. Beyaz un içeren besinler yerine tam tahıllı eserler tercih edelim. Paketli tüm eserleri, fazla tuz içeren tüm besinleri, krema ve süt tozu içeren tüm kahveleri beslenmemizden çıkaralım. Hayatımıza hareket ekleyelim.”