Gazeteler ve televizyon kanalları kendisini “bir numaralı halk düşmanı” ilan ettiğinde henüz 32 yaşındaydı. Onun yerinde başka kim olsa bir halkla ilişkiler şirketiyle anlaşır, yerle bir olan imajını düzeltmek için profesyonellerden yardım alırdı. O ise tam tersi bildiğini okumaya ve insanları sinirlendirmeye dozu artırarak devam ediyordu.
Ev sahipliği yaptığı internet sohbetlerinde kendisini eleştirenlere çok sert cevaplar veriyor, “Bugün yine televizyonda çok yakışıklıydım” diye övünüyor, Batman filmlerinin kötü karakteri Joker gibi kahkahalar atıyor, yayında araya girip iki satır aklıselim laf etmeye çalışanlara hakaret ediyor, en önemlisi de kendi berbat davranışlarından fazlasıyla keyif alıyor gibi görünüyordu. Eski sevgilisinin ifadeleriyle “insanları rahatsız etmenin bir eğlence olduğunu” düşünüyordu.
Adı Martin Shkreli, lakabı ‘Pharma Bro’ydu ve tek bir hamlesiyle bir gecede “Amerika’nın En Fazla Nefret Edilen Adamı” unvanına ve burada alıntılayamayacağımız nice kötü sıfata layık görülmeyi başarmıştı. Peki kimdi bu Shkreli? Ne yapmıştı? Bu genç ilaç şirketi yöneticisinin istisnasız bir nefret objesine dönüşmesinin altında yatan sebep neydi?
Dilerseniz en baştan başlayalım…
GÖÇMEN AİLENİN SÜPER ZEKİ OĞLU
Arnavutluk ve Hırvatistan’dan ABD’ye göçen bir anne babanın oğlu olarak 17 Mart 1983’te dünyaya gelen Shkreli, New York’un Brooklyn bölgesinde işçi sınıfına mensup ailelerin yaşadığı bir semtte büyüdü. Çocukluğundan itibaren zekasıyla dikkat çekti. O kadar ki okuldayken birkaç sınıfı hiç okumadan atladı ve 2004 yılında New York’ta bulunan Baruch College’dan işletme diplomasıyla mezun oldu.
Shkreli, henüz 17 yaşındayken iş hayatına atıldı. Televizyon ünlüsü Jim Cramer’ın kurucusu olduğu Cramer Berkowitz & Co isimli hedge fonda stajyerlikle başlamıştı kariyerine. 2006 yılında kendi hedge fonu Elea Capital Management’ı kurdu. Bir sonraki yıl Lehman Brothers’ın açtığı 2,3 milyon dolarlık davanın da etkisiyle Elea iflas etti. (Lehman Brothers’ın ömrünün de davanın sonunu görmeye yetmemesi ilginç bir detay olarak tarihe geçti.)
Elea’nın ardından Shkreli, 2008’de MSMB Captal Management’ı hayata geçirdi. Bu hedge fon aracılığıyla da aralarında Turing Pharmaceuticals’ın da bulduğu çok sayıda biyoteknoloji şirketi kurdu.
Ancak Turing, Shkreli’nin bu sektördeki ilk işi değildi. 2011’de kurduğu Retrophin isimli şirketle, nadir hastalıklar için geliştirilen ilaçlara odaklanmayı hedefliyordu. 2014 yılında hukuki anlaşmalarda usulsüzlük yaptığı iddia edilen Shkreli Retrophin’in tepe yöneticiliğinden kovuldu.
Bir sonraki yıl Retrophin, Shkreli’ye 65 milyon dolarlık bir dava açtı. İddianamede, Shkreli’nin şirketi kurup halka açmasının tek amacının, iflas etmiş olan MSMB’nin yatırımcılarına olan borçları ödemek olduğu öne sürülüyordu. Bir başka deyişle, Shkreli bir şirketinden öbürüne gizlice para aktarmakla suçlanıyordu.
Shkreli ise hakkındaki suçlamaları reddediyor, o günlerde New York Times’a yaptığı açıklamada, “Beni dolandırmak için bu delice ve yaşanması imkânsız hikâyeyi uyduruyorlar” diyordu.
FİYATI BİR GECEDE YÜZDE 5500 ARTIRDI
Sözün kısası Shkreli için hareketli zamanlardı. Ancak bu genç adamı ABD’nin ve hatta dünyanın geri kalanının gündemine taşıyan ve “Pharma Bro” diye anılmasına neden olan olaylar henüz yaşanmamıştı.
Shkreli, Retrophin’den kovulduktan sonra Şubat 2015’te Turing Pharmaceuticals’ı kurdu. Şirketin iddiasına göre amaçları, tedavi opsiyonlarının sınırlı olduğu ciddi hastalıklarda kullanılacak ilaçlar üzerinde çalışmaktı. Turing’in misyonu internet sitesinde, “Çoğu zaman etkili tedavi seçenekleri bulunmayan hastalara yardım etmek” olarak özetleniyordu.
Şirketin portföyünde sadece iki ilaç vardı: Hipertansiyon tedavisinde kullanılan Vecamyl ve Daraprim.
Darapirim ile dünya 1950’lerde tanışmıştı. Etken maddesi “pyrimethamine” olan ve 1953 yılında piyasaya sürülen bu ilaç, insanlarda nadir görülen bir parazitik enfeksiyon olan toksoplazmozu tedavi etmek için geliştirilmişti.
ABD’de nüfusun dörtte birini etkileyen bu parazit, sağlıklı insanları çok fazla etkilemiyor. Ancak özellikle kanser hastaları, hamile kadınlar, yenidoğanlar ve HIV pozitif kişiler gibi bağışıklık sistemi zayıf bireylerde ölümcül etkiler yaratabiliyor. Bu nedenle özellikle HIV pozitif kişilerin sürekli ilaç kullanması gerekiyor. Dolayısıyla bu kişilerin Daraprim’e muhtaç olduklarını söylemek yanlış olmaz.
Daraprim’in piyasaya çıkmasından 62 yıl sonra, 2015 yılının ağustos ayında Turing Pharmaceuticals, ilacın tüm üretim, satış ve pazarlama haklarını satın aldı. Satış sırasında tek bir tabletin bedeli 13,50 dolardı. Sadece bir ay sonra Daraprim’in satış fiyatının tablet başına 750 dolara yükseltildiği açıklandı.
Shkreli, bu artışın hak edilmiş bir hamle olduğunu çünkü Daraprim’in çok özel bir ilaç olduğunu öne sürüyordu. Daraprim’in ucuz halini “bisiklet fiyatına satılan bir Aston Martin”e benzeten Shkreli, bu yolla elde edilecek kârın da ilacın formülünün iyileştirilmesinde kullanılacağını belirtmişti.
İlaca bir gecede yüzde 5500 zam gelince, bir anda kamuoyu ayağa kalktı. Hasta hakları grupları, siyasetçiler ve yüzlerce Twitter kullanıcısının tepkileriyle, Shkreli ABD’nin gündemine oturdu. Örneğin New York Times’ın 20 Eylül 2015 tarihli haberinde “İlacın fiyatı bir gecede 13,5 dolardan 750 dolara çıktı” deniyor ve bu durumun bazı hastaların yıllık tedavi masrafının yüz binlerce dolara ulaşmasına neden olduğu belirtiliyordu.
Gazeteye konuşan Mount Sinai Icahn Tıp Okulu’ndan Bulaşıcı Hastalıklar Bölüm Başkanı Dr. Judith Aberg, “Bu dramatik artışa neden olacak farklı ne yapıyorlar ki?” diye soruyordu.
“ZAMANI GERİ ALABİLSEM İLACI DAHA DA PAHALI YAPARDIM”
Doğrusunu söylemek gerekirse, pek farklı bir şey yaptıkları yoktu. Shkreli hastaların bu ilacı kullanmak zorunda olduğunu görmüş ve kârını artırmak istemişti. Rakip ilaç şirketlerinin bu patentsiz ilacın jenerik versiyonlarını piyasaya sürmelerini engellemek için yaptığı tedarik anlaşmaları da Shkreli’nin niyetinin ne olduğunu çok açık bir biçimde ortaya koyuyordu.
Üstelik bu tür fiyat artışları ve rekabet önleyici hamleler ilaç sektöründe hiç görülmemiş bir şey de değildi. Ancak Shkreli’nin tavrı da en az ilacın fiyatının artması kadar hatta belki de ondan bile daha fazla rahatsız ediyordu kamuoyunu.
Shkreli, Twitter’dan yaptığı açıklamalarda kendisini eleştirenlere sert yanıtlar veriyordu. Fiyat artışını “kapitalizmin işleyişi” olarak nitelendiriyor, sigortalar ve diğer destek programlarının ihtiyaç sahiplerinin ilaca erişimde sorun yaşamasını önleyeceğini iddia ediyordu.
Medyanın kendisini kurban seçtiğini öne sürüyor, Eminem’in ünlü bir şarkısını alıntılayarak, “Görünüşe bakılırsa medya beni parmakla gösteriyor. O zaman ben de onlara bir parmağımı göstereyim ama işaret ya da serçe parmağımı değil” diyordu.
Baskılara dayanamayan Shkreli, Eylül 2015’te, Daraprim’in fiyatında indirim yapacaklarını duyurdu. ABC News’e yaptığı açıklamada, “Daraprim’in fiyatını daha erişilebilir olacak ama şirketimizin de kârını çok küçük de olsa sürdürmesini sağlayacak bir noktaya indirmeye karar verdik. Bu değişikliklerin memnuniyetle karşılanacağını düşünüyoruz” diyordu. Planın kapsamı Kasım ayında belli oldu: İlaç hastanelere yarı fiyatına satılacaktı. Ancak hastalar taburcu olduktan sonra da devam etmeleri gereken ilacı yine 750 dolardan alacaktı.
Diğer yandan Shkreli haklılığından öylesine emindi ki Aralık 2015’te kendisine sorulan, “Zamanı geri alma şansın olsa neyi farklı yapardın?” sorusunu yüzünden hiç silinmeyen o pişkin gülümsemesiyle “Muhtemelen fiyatı 750 doların da üzerinde belirlerdim” diye yanıtlamıştı.
2016’daki başkanlık seçimlerine dahi Shkreli gölgesi düştü. Kampanya sürecinde Demokratların adayı Hillary Clinton, Shkreli’nin kararını “fahiş fiyat uygulaması” diye nitelendirirken Donald Trump da Shkreli’ye “şımarık velet” diyordu.
2016’daki başkanlık seçimlerine dahi Shkreli gölgesi düştü. Kampanya sürecinde Demokratların adayı Hillary Clinton, Shkreli’nin kararını “fahiş fiyat uygulaması” diye nitelendirirken Donald Trump da Shkreli’ye “şımarık velet” diyordu.
HILLARY CLINTON’IN SAÇININ TELİNE ÖDÜL KOYDU
Bu tartışmaların ortasında Shkreli gözaltına alındı. Ancak sebep ilaca zam yaparak yüz binlerce insanın hayatını riske atması değildi. MSMB Capital Management ve MSMB Healthcare’in yatırımcılarını yanıltmak ve kurucusu olduğu ilaç şirketi Retrophin’in hisse fiyatını manipüle etmek için komplo kurmakla suçlanıyordu. Gözaltına alındıktan bir gün sonra Turing’in CEO’luğundan istifa etmişti.
Shkreli tutuksuz yargılanıyordu. Ama Eylül 2017’de kendisine Hillary Clinton’ın bir tel saçını “köküyle birlikte” getirene büyük ödül vereceğini duyurduğu bir Facebook paylaşımı üzerine “saldırıya teşvik” suçu işlediğine karar verildi. “Şakaydı” dese de yargıcın kefalet koşullarını ihlal ettiğine karar vermesi üzerine tekrar gözaltına alındı ve New York’ta bir cezaevine gönderildi.
Yolsuzluk davası Ocak 2018’de görüldü ve Shkreli suçlu bulundu. Ardından Mart 2018’de yapılan karar duruşmasında da 7 yıl hapis cezasına çarptırıldı. (Savcılar 15 yıl, avukatlar ise 18 ay istemişti.) Shkreli’nin bu yolsuzluklardan kazandığı 7,4 milyon doları iade etmesine ve 75 bin dolar tazminat ödemesine, bunu ödeyecek gücü yoksa Picasso tablosu, tek bir kopyası olan Wu-Tang Clan albümü gibi değerli varlıklarına haciz konmasına karar verildi.
Shkreli denince akla gelen detaylardan biri de ikonik rap grubu Wu-Tang Clan’in albümü Once Upon A Time In Shaolin ile ilgili. Shkreli, 2015 yılında yapılan bir müzayedede, söylenenlere göre 2 milyon dolar ödeyerek tek bir kopyası bulunan bu albümün sahibi oldu. Gruptan yapıan açıklamada, Shkreli’nin albümü kişisel çıkarı için kullanamayacağı ama dinleme partilerinde paylaşabileceği belirtildi. Shkreli sosyal medyada olduğu dönemde sık sık albümün kendisinde olmasıyla övünüyordu. Bir keresinde “Muhtemelen hiç dinlemeyeceğim. Sadece insanların erişimini engellemek eğlenceli olur diye düşündüm” demiş, bir keresinde de albümü bardak altlığı olarak kullandığını öne sürmüştü. Shkreli’nin hakkındaki 7,4 milyon dolarlık para cezasının açıklanmasının ardından ABD hükümeti albüme el koydu. Ardından albüm kripto ve NFT yatırımlarıyla uğraşan PleasrDAO isimli gruba 4 milyon dolara satıldı.
Duruşma sırasında avukatı Benjamin Brafman, Shkreli’nin temsil edilmesi çok zor bir müvekkil olduğunu belirterek, “Bazen Martin’e sımsıkı sarılmak, onu kucaklamak, sakinleştirmek istiyorum. Bazen de kendimi suratına bir yumruk atmak ister halde buluyorum” diyordu.
Shkreli ise her zamanki boyun eğmez tavrından geri adım atıp gözyaşları içinde, “Martin Shkreli’yi bitirme komplosu diye bir şey yok. Martin Shkreli’yi utanç verici ve ayıplanası eylemlerimle ben bitirdim” demişti.
Wu-Tang Clan’in Aarhus konserinden
KARAR: DARAPRIM’DEN ELDE ETTİĞİ KÂRI GERİ VERECEK
Shkreli hapis cezasını çekerken, 2020 yılında bugünkü adı Vyera Pharmaceuticals olan Turing’e ABD’nin 7 farklı eyaleti ile Federal Ticaret Komisyonu tarafından Daraprim’le alakalı davalar açıldı. Aralık 2021’de görülen duruşmaların ardından Shkreli bir kez daha suçlu bulundu.
Bu yıl 14 Ocak’ta Shkreli’nin ve eski şirketinin, Daraprim’in fiyatını artırarak elde ettiği 64,6 milyon dolarlık kârın haksız kazanç olduğu ve tekel yasalarının ihlal edildiğine karar verildi. Shkreli bu parayı da geri ödemeye mahkûm edilirken, hayatının geri kalanı boyunca ilaç endüstrisinde çalışmaktan da men edildi.
Vyera ve şemsiye şirketi Phoenixus, Aralık 2021’de savcılıkla anlaşmıştı. Anlaşma kapsamında Vyera’nın 10 yıllık süreçte tüketicilere 40 milyon dolara varan tazminat ödemesine ve Daraprim’in üretim iznini isteyen tüm jenerik ilaç üreticilerine vermesine hükmedilmişti. Ayrıca şirketin eski CEO’su Kevin Mulleady, 7 yıl boyunca ilaç sektöründe çalışmamayı bu yasağı ihlal ettiği durumda 250 bin dolar ödemeyi kabul etmişti.
Davanın taraflarından New York Başsavcısı Letitia James, kararın açıklanmasının ardından yaptığı açıklamada, “Amerikalılar ölüm kalım mücadelesindeyken Shkreli ve ortağı hayat kurtaran bir ilacın fiyatını yasadışı bir biçimde yükseltti. Ama Amerikalılar rahat olabilir, çünkü artık Martin Shkreli Pharma Bro değil” diye konuşmuştu.
Benjamin Brafman
CEZA SÜRESİ DOLMADAN TAHLİYE EDİLDİ
Dünya tam da Shkreli’yi ve gülümsemesini unutmak üzereyken, 18 Mayıs günü ajanslara ilginç bir haber düştü.
Shkreli’nin cezası dolmadan tahliye edildiği ortaya çıktı. Bu gerçeğin duyulmasını sağlayan ise sosyal medyada paylaşılan bazı fotoğraflar oldu. Geçmişte yaptığı tahliye başvuruları reddedilen ve 2023’e kadar hapiste kalacağı öngörülen Shkreli’nin şu an bir sosyal rehabilitasyon merkezinde olduğu, 14 Eylül itibarıyla tamamen serbest bırakılabileceği bildirildi.
Avukatı Benjamin Brafman, yaptığı açıklamada Shkreli’nin “ceza indirimi almasını sağlayan tüm programları tamamladığını” belirtti.
Brafman, Insider’a yaptığı açıklamada, “Bay Shkreli’ye sosyal rehabilitasyon merkezinde olduğu dönemde açıklama yapmamasını tavsiye ettim. Şu an ne onun söyleyecek bir şeyi var ne de benim” diye konuştu.
Mart 2019’da Wall Street Journal’da yayımlanan bir habere göre, Shkreli, hapiste olmasına rağmen içeri sokmayı başardığı bir cep telefonu sayesinde Phoenixus’un idaresini sürdürüyordu.
Mart 2019’da Wall Street Journal’da yayımlanan bir habere göre, Shkreli, hapiste olmasına rağmen içeri sokmayı başardığı bir cep telefonu sayesinde Phoenixus’un idaresini sürdürüyordu.
Shkreli’nin serbest kaldıktan sonraki ilk işi Facebook’a koşmak oldu. Bir selfie yayımlayan Shkreli, “Gerçek hapishaneden çıkmak Twitter hapishanesinden çıkmaktan daha kolay” paylaşımında ifadelerini kullandı. Shkreli’nin bu sözlerle hesabının 2017’de askıya alınmasına gönderme yaptığı tahmin ediliyor.
Ocak 2017’de Shkreli o dönemde yüz binden fazla takipçisi olan gazeteci Lauren Duca’yı taciz ettiği gerekçesiyle engellenmişti. Duca, Shkreli’nin kendisine gönderdiği DM’lerin ekran görüntülerini paylaşmıştı. Shkreli, Duca’ya Trump’ın yemin töreninde kendisinin “artı bir”i olmasını teklif ediyordu.
Bununla da kalmayan Pharma Bro, kapak görselini Duca’nın fotoğraflarından oluşan bir kolajla değiştirmiş, altına “İyi günde kötü günde, ölüm bizi ayırana dek, seni kalbimin her atışında seviyorum” diye yazmıştı. Shkreli ayrıca Duca’nın eşinin yerine kendi kafasını montajladığı bir görseli de profil fotoğrafı yapmıştı.
Shkreli’nin hemen bir tanışma uygulamasında hesap açtığı da ortaya çıktı. BuzzFeed Kültür Muhabiri Stephanie McNeal Twitter paylaşımında, “Hapisten çıkalı henüz 2 dakika oldu ama Martin Shkreli şimdiden Bumble’a girmiş bile” ifadelerini kullandı.
Shkreli’nin hayatına odaklanan “Pharma Bro” belgeseli geçtiğimiz yıl ekim ayında çeşitli dijital platformlarda yayınlandı. Belgeselde Shkreli’nin eski sevgilisi Christie Smythe, Bloomberg haber ajansında muhabirlik yaptığı dönemde 2017’deki davayı izlerken Shkreli’nin dayanılmaz çekiciliğine kapıldığını bu yüzden hem evliliğini hem de kariyerini mahvettiğini anlatıyordu. Daha önce Fox News’te yayınlanan, belgeselde de alıntılanan görüntülerinde Smythe, “Onunla benzersiz bir ilişkim var. Diğer gazetecilerle kurduğu ilişkiler gibi değil. Bana güveniyor ve dediklerimi ciddiye alıyor. Benimle çoğu kişiyle konuşmadığı kadar açık konuşuyor” diyordu. Smythe belgeselin yapımcısı Brent Hodge’a yaptığı açıklamada da Shkreli’nin çatışmayı sevdiğini ve kötü ününden zevk aldığını belirterek, “Martin Shkreli’yi bir kafese kapatamazsınız. Çatışmadan beslenen bir insana daha fazla çatışma yaratmamasını söyleyemezsiniz” ifadelerini kullanıyordu. Smythe, Shkreli hapse girdikten sonra kameralar önünde birbirlerine aşklarını itiraf ettiklerini açıklamış ve Shkreli’ye “Senden çocuğum olsun istiyorum” dediğini doğrulamıştı. Ancak bu aşk fazla sürmedi. 2020’de Smythe’ın beraberlikleri üzerine Elle dergisine verdiği röportaj Shkreli’yi kızdırdı. Pharma Bro, dergiye yaptığı bir yazılı açıklamayla Smythe’ı terk ettiğini duyurdu. Smythe Shkreli’nin serbest kalmasının ardından New York Post’a yaptığı açıklamada, “Birkaç gün önce konuştuk” derken eski sevgilisini görmeyi çok istediğini de sözlerine ekledi.
Smythe, Shkreli ile olan ilişkisi hakkında bir kitap da yazdı. Kitabın adı “Smirk” sırıtma anlamına geliyor ve Shkreli’nin meşhur gülümsemesine gönderme yapıyor.
Insider’ın “‘Pharma Bro’ Martin Shkreli has been released from prison early and sent to a halfway house”, Yahoo’nun “4 Reasons Why People Hate Martin Shkreli So Much”, BBC’nin “Who is Martin Shkreli – ‘the most hated man in America’?”, “Jailed ‘Pharma Bro’ Martin Shkreli ordered to repay $64m”, “‘Pharma Bro’ Martin Shkreli sentenced to seven years” ve “Martin Shkreli ‘Pharma bro’ released early from prison”, New York Post’un “Even ‘Pharma Bro’ Martin Shkreli’s lawyer wanted to ‘punch him in the face’” ve “Martin Shkreli’s ex Christie Smythe on his release: ‘I’d love to see him’” New York Times’ın “Drug Goes From $13.50 a Tablet to $750, Overnight” ve “Meet the New Owners of the Wu-Tang Clan’s One-of-a-Kind Album”, NPR’ın “‘Pharma Bro’ Martin Shkreli is ordered to return $64M, barred from drug industry” ve “Martin Shkreli Sentenced To 7 Years For Securities Fraud”, Vanity Fair’in “Martin Shkreli, Still “Most Hated” Man, Must Fork Over Almost $65 Million”, Wall Street Journal’ın ” Martin Shkreli Steers His Old Company From Prison—With Contraband Cellphone” başlıklı haberlerinden derlenmiştir.