İnsanlığın ilk günlerinden bu yana sayısız medeniyet kuruldu ve bu medeniyetlerin başına da sayısız lider geçti. Maalesef bu liderlerin büyük bir bölümü oldukça rahatsız edici insanlardı. Bunlar arasında Nero adıyla bilinen Roma imparatoru Lucius Domitius Ahenobarbus açık ara en tüyler ürpertici olandır. İmparator Nero’nun tahta çıkması bile kanlı başlayan bir hikayeydi ve kendisinin koskoca Roma’yı bile yaktığı söylendi.
Elbette bu tür tarihi figürleri değerlendirirken dönemin şartlarını göz önünde bulundurmak gerekiyor. İmparator Nero öncesi de sonrası da Roma İmparatorluğu epey garip bir yerdi. Fakat Nero, yaşadığı böyle garip bir dönemde bile korkulan bir insan olmayı başardığı için onun gerçekten garip olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Gelin İmparator Nero hakkındaki bazı bilgilere bakalım ve bu sıra dışı tarihi figürü yakından tanıyalım.
İmparator Nero hakkında enteresan bilgiler:
17 yaşında, şüpheli bir şekilde tahta çıktı:
Nero, İmparator Claudius’un üvey oğludur ama yaşı gerçek oğlu Britannicus’tan büyüktür. Claudius, milattan sonra 54 yılında karısı Agrippa tarafından hazırlanan bir mantar tabağı yedikten sonra gizemli bir şekilde öldü. Yani zehirlendi işte. Öyle ki Nero döneminde mantar, tanrıların yemeği olarak adlandırıldı.
Claudius öldükten sonra tahta geçmesi gereken Britannicus 14 yaşından küçük olduğu için geçici olarak tahta 17 yaşındaki Nero geçti. Britannicus, tahta çıkacak yaşa gelmesinden bir gün önceki gece yapılan eğlencede bir kadeh şarap içtikten sonra gizemli bir şekilde öldü. Yani o da zehirlendi işte. Böylece Nero, Roma İmparatorluğu’nun tartışmasız lideri oldu.
İmparator Nero, öz annesini öldürdü:
Nero’nun annesi Agrippina’nın iki kocası da gizemli bir şekilde ölmüştü. Sonunda oğlunu tahta çıkarmış ve hatta paralara kendi yüzünü bile bastırmıştı. Ancak içindeki iktidar hırsının alevi bir an olsun sönmediği için sık sık Nero’nun işlerine karışır olmuştu. Son olarak Nero’nun Poppaea Sabina ile olan ilişkisine de karışınca Nero kararını verdi. Agrippina, milattan sonra 59 yılında Napoli Körfezi’ndeki bir kır evinde Nero’nun sadık bir kölesi tarafından hiç de gizemli olmayan bir şekilde öldürüldü.
İmparator Nero, iki karısını öldürdü:
Nero’nun ilk karısı Claudia Octavia, erdemli bir eş olarak biliniyordu. Fakat Nero kısa sürede bu kadından sıkıldı ve sık sık tartışmaya başladı. Birkaç kez karısını boğmaya çalıştı. Baktı olmuyor, onun kısır olduğunu bahane ederek boşandı ve sürgüne gönderdi. Claudia Octavia’nın Roma’dan ayrılmadığı haberini alınca ölüm emrini verdi. Claudia Octavia’nın damarları kesildi, sıcak bir küvete konularak kan kaybından ölmesi sağlandı ve son olarak kafası kesilerek imparatora gönderildi.
Nero’nun Claudia Octavia’dan boşanma nedeni aslında metresi Poppaea Sabina’nın hamile kalmasıydı. Hemen onunla evlendi ve 4 ay sonra ölecek bir çocukları dünyaya geldi. Ancak Nero ondan da sıkıldı ve sık sık kavga etmeye başladı. Poppaea Sabina, ikinci çocuklarına hamileyken Nero kadının karnına korkunç bir tekme attı. Poppaea Sabina milattan sonra 65 yılında öldü. Ölümü sonrası Nero’nun bir yas dönemine girdiği söylenir çünkü bu cinayet yanlışlıkla olmuştur.
Aslında ilk zamanlar epey sevilen bir liderdi:
Nero her ne kadar şiddet yanlısı sapkın bir adam olsa bile yine de imparatorluğunun ilk yıllarında halk tarafından epey seviliyordu. Adamda şeytan tüyü vardı. Sık sık tüm halkın katılacağı büyük festivaller yapıyor, insanların gönlünü hoş ediyordu. Hatta Part Kralı’nın Roma’ya geldiği büyük bir tören bile düzenledi. Yıllarca süren kemer sıkma politikalarından sonra Nero’nun bu gönlü bol tavırları halk üzerine olumlu bir etki bırakmıştı. Tabi sonradan bu durum değişti.
Büyük Roma Yangını’nı düzenlemekle suçlandı:
Milattan sonra 64 yılında, 18 Temmuz’u 19 Temmuz’a bağlayan gece Aventine’nin Circus Maximus’a bakan yamacında bir yangın başladı ve tam 6 gün boyunca bütün şehir cayır cayır yandı. Daha sonra Büyük Roma Yangını olarak adlandırılan bu yangın sırasında Nero, şehirde değildi. Bu durum büyük tepki çekti ve dönemin tüm yazarları başta olmak üzere herkes Nero’yu suçladı. Nero’nun Roma yanarken izleyerek keman çalması bir efsanedir ancak dönem hakkında eser veren herkes, Büyük Roman Yangını için Nero’yu suçlamıştır.
Hristiyanlara yapılan zulmü destekledi:
3. yüzyıldan sonra Hristiyanlık Roma İmparatorluğu içinde yayılacak ve hatta devletin resmi dini olacaktı. Ancak ilk zamanlarında Hristiyanlar, Romalılar tarafından büyük zulüm görüyordu. Hepsi toplanıyor, işkence görüyor, çarmıhlara geriliyor, yakılıyor ve köpekler tarafından parçalanmalarına izin veriliyordu. Maalesef tüm bu zulüm İmparator Nero tarafından biliniyordu ancak kendisi bırakın itiraz etmeyi, bu eylemleri destekliyordu.
Kendine altından bir saray yaptırdı:
Büyük Roma Yangını sonrası şehirde büyük bir boşluk açıldı. O dönem alışveriş merkezleri popüler olmadığı için İmparator Nero bu alan bir saray yaptırmaya karar verdi ama bildiğimiz saraylardan değil, altından bir saray. 37 metrelik dev bir sütun etrafına inşa edilen bu devasa sarayda bir de Nero’nun heykeli bulunuyordu. Altın Saray olarak adlandırılan bu yapı, Nero’nun ölümünden kısa bir süre önce tamamlandı. Günümüze ise pek bir kalıntısı kalmadı çünkü Nero’nun ölümü sonrası saray pek çok farklı amaçla kullanılmaya başladı.
Kölelerinden birini hadım ettirip onunla evlendi:
Bu kısım epey rahatsız edici. Milattan sonra 67 yılında Nero, Sporus isimli çocuk bir kölenin hadım edilmesini emretti. Hadım edildikten sonra da onunla evlendi. Tarihçi Cassius Dio’ya göre Sporus, Nero’nun yanlışlıkla öldürdüğü karısı Poppaea Sabina’ya çok benziyordu. Bu nedenle Nero vicdan azabını dindirmek için bu çocuğu hadım ettirmiş ve onunla evlenmiştir. Hikaye nereden tutsan elinde kalıyor.
Nero aslında bir olimpiyat sporcusudur:
Nero’nun ilk zamanlar sevilen bir imparator olduğunu söylemiştik. Gerçekten öyleydi. Sanatı ve sporu destekliyor, kendisi de şarkı söylüyor ve lir çalıyordu. Hatta halk konserleri bile vermişti. Bu süreçte olimpiyatların beş yılda bir yapılmasını emretmiş ve sporcular yetiştirmişti. Kendisi de atlı savaş arabasına yarışına katılmıştı. Ancak bu tehlikeli yarışta az kalsın ölüyordu. Bu nedenle devam etmedi ve yarışmalara yalnızca şarkıcı olarak katılmayı sürdürdü.
Öldükten sonra Deccal olarak geri döneceğinden korkuldu:
Milattan sonra 67 – 68 yıllarına geldiğimizde Nero artık çizmeyi aşmıştı ve halk isyanları başlamıştı. Bu isyanlar bazı bölgelerde iç savaşa bile dönüştü. 9 Haziran 68 tarihinde öldüğü zaman, onunla birlikte Julio-Claudian hanedanı da sona ermiş oldu. Nero sonrası Roma İmparatorluğu çok kötü zamanlar yaşadı. Bu kötü zamanların bir elamet olduğuna inanan halk, özellikle Hristiyanlar, Nero’nun Deccal olduğuna ve geri dönerek kıyameti getireceğine inanmaya başladılar.
Roma’yı yaktığına inanılacak kadar sıra dışı bir adam olan İmparator Nero hakkındaki ilginç bilgilerden bahsettik ve bu tarihi figürü tüm detaylarıyla anlattık. Yaşadığı dönem için bile epey rahatsız edici olan İmparator Nero hakkındaki düşüncelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.