İZMİR – İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, 17-31 Mayıs Kayıplar Haftası hasebiyle basın açıklaması düzenledi. Konak Eski Sümerbank önünde bir ortaya gelen dernek üyelerine çeşitli siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri de dayanak verirken açıklamada, “Kayıplar aşikâr failler nerede?” yazılı pankart ile gözaltına kaybedilenlerin ve öldürülenlerin fotoğrafları taşındı. İnsan hakları savunucuları ismine açıklama yapan İHD İzmir Şube Lideri Zafer İncin, bir devlet siyaseti olarak ; periyot dönem uygulanan gözaltında kaybetmelerin, toplumsal muhalefete yönelik sistematik hücum sistemlerinden biri olduğunu lisana getirdi.
‘BİRÇOK ÜLKEDE TIPKI SİSTEM UYGULANIYOR’
Bu kirli tekniği uygulayan devletlerin, sisteme karşı etkin gayret içinde olan insanları gözaltına alıp kaybederek, toplumda korku, belirsizlik ve kaygı yarattığını ve böylelikle toplumsal muhalefetin susturulmaya çalışıldığını söyleyen İncin, toplumun her kısmından insanların bu hücumun gayesi olabildiğine dikkat çekti. Gözaltına alınan bireylerin ekseriyetle azap ile katledildiğini ve zımnî bir yere gömülerek, cesetlerinin yok edildiğini tabir eden İncin, şöyle devam etti:
“Geçen yüzyılda Hitler faşizminden, Latin Amerika’da ABD takviyeli diktatörlüklere kadar binlerce kişinin katledildiği bu prosedür, dünden bugüne Türkiye’den Sri Lanka’ya, Pakistan’dan Irak’a, Suriye’den ve Mısır’a kadar dünyanın çeşitli bölge ve ülkelerinde sistem karşısı insanlara karşı hala uygulanmaktadır. İnsan hakları örgütlerinin, kayıp yakınlarının, demokrasi güçlerinin ortak gayret ile devletlerin bu saldırısına karşı toplumsal muhalefeti geliştirdiği ve devletin bu siyasetini teşhir ettiği ülkelerde bu atak, değerli oranda geri püskürtülmüştür. Arjantin’de Plaza de Mayo Annelerinin uzun yıllara yayılan uğraşı ve Türkiye’de Cumartesi Annelerinin kararlı gayreti bu mevzuda yol göstericidir”
‘1400 İNSANIMIZ KAYBEDİLDİ’
17-19 Mayıs 1996 tarihleri ortasında İstanbul’da gözaltında kayıplara karşı milletlerarası bir kurultay toplandığını hatırlatan İncin, tüm baskılara ve gözaltılara karşın toplanan Milletlerarası Gözaltında Kayıplar Kurultayı’nda Arjantinli Plaza De Mayo Anneleri, Cumartesi Anneleri ve dünyanın birçok yerinden kayıp ailelerinin bir ortaya geldiğini söyledi. Bu kurultayda birleşik gayretin sürekliliğini sağlamak hedefiyle Gözaltında Kayıplara Karşı Milletlerarası Komite’nin kurulmasına karar verildiğini ve Hasan Ocak’ın azap edilerek öldürülmüş vücudunun bulunduğu tarih olan 17 Mayıs tarihinden hareketle, 17-31 Mayıs tarihlerini “Gözaltında Kayıplara Karşı Milletlerarası Uğraş Haftası” ilan edildiğini belirten İncin, son olarak şunları kaydetti:
“İnsan Hakları Derneği şubeleri tarafından birçok vilayette ve yurt dışında bu hafta içinde çeşitli etkinlikler yapılıyor. Araştırmalarımıza nazaran; 1400 civarında insanımız kaybedildi. Bunların bir kısmı kimsesizler mezarlıklarında, bir kısmı toplu mezarlarda bulundu. Hala akıbeti muhakkak olmayan 800 insan, 800 can var. Bu kaybedilen şahısların hangi kanıları savundukları bize nazaran değerli değildir. Yalnızca insan olmaları kafidir. Gayretimiz insan hakları gayretidir. Bir sefer daha yineliyoruz. İnkar, cezasızlık ve vakit aşımı siyasetlerine son verin. Gözaltında kaybettiğiniz bu insanların kemiklerini istiyoruz, bir mezarları olsun istiyoruz. Kayıplarımızı kaybedenlerin yargılanmasını, tarihinizle yüzleşmenizi istiyoruz. Şunu yeterli bilin ki bu uğraştan asla vazgeçmeyeceğiz”
Açıklamanın akabinde oturma aksiyonu yapılarak, gözaltına kaybedilenler ve katledilenler anısına denize karanfil bırakıldı. (DUVAR)