Cumhurbaşkanlığı İrtibat Lideri Fahrettin Altun, New York’taki Türkevi’nde Cumhurbaşkanlığı Bağlantı Başkanlığınca düzenlenen “Türkiye-ABD Münasebetlerinin Tarihi ve Geleceği Paneli”nde iştirakçilere görüntü bildiri ile hitap etti.
Türkiye-ABD bağlantılarının tarihini, mevcut durumunu ve geleceğini ele almak üzere hazırlanan programın Türkevi’nde düzenlenmesinden duyduğu memnuniyeti lisana getiren Altun, Türkevi’nin ülkenin memleketler arası toplumdaki yeri ve Türkiye-ABD bağları açısından da değerli bir yer olarak konumlandığını söyledi.
“Türkiye’nin diplomatik yükünün ve vizyonunun yeni bir nişanesi”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, açılış merasiminde Türkevi’nin “büyüyen, gelişen ve güçlenen Türkiye’nin diplomatik yükünün ve vizyonunun yeni bir nişanesi” olduğunu belirttiğini hatırlatan Altun, kelam konusu yerleşkenin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın işaret ettiği bu misyona uygun bir aktifliğe daha mesken sahipliği yaptığını kaydetti.
Bağlantı Başkanlığınca 39. Türk Günü Yürüyüşü aktiflikleri kapsamında paneller düzenlediklerini lisana getiren Altun, Türk diplomatların Ermeni terör örgütü ASALA tarafından şehit edilmelerine reaksiyon olarak 1981’de başlayan Türk Günü Yürüyüşü’nün yıllar içinde Türk-Amerikan toplumunun ABD’deki en değerli etkinliklerinden biri haline geldiğini söz etti.
‘Türkiye-ABD alakaları açısından bir fırsat’
Altun, Türk Günü Yürüyüşlerinin bugün Amerika’da yaşayan Türk vatandaşlarının ortasındaki dayanışmayı güçlendirirken tıpkı vakitte Türk kültürünün tanıtılması için de değerli bir imkan sunduğuna işaret ederek, bu programı da Türkiye-ABD bağlantıları açısından bir fırsat olarak değerlendirdiklerini belirtti.
Türkiye-ABD alakalarının uzun yıllara dayanan bir geçmişe sahip olduğunu kaydeden Altun, bugün karşı karşıya olunan bölgesel ve global gelişmelerin de iki ülke ortasındaki iş birliği ve diyaloğun gerekliliğini ve değerini açıkça ortaya koyduğunu vurguladı.
“Türkiye, iştiraklere güç katan, onları kıymetli kılan bir ülkedir”
Altun, Türkiye-ABD bağlarını müttefikliğe ve stratejik iştirake yakışır formda sürdürebileceklerine, geliştirebileceklerine inandıklarını söyledi.
Türkiye ile ABD’nin bölgesel ve global problemlerde barış, güvenlik ve refah odaklı bir yaklaşımla değerli roller üstlenmeyi sürdürebileceğine dikkati çeken Altun, “Unutulmamalıdır ki Türkiye, içinde bulunduğu birlik, ittifak ve iştiraklere güç katan, onları kıymetli kılan bir ülkedir.” dedi.
Türkiye’nin ayrıyeten bölgesel ve global sıkıntılara dair gerçekçi, uygulanabilir siyasetler üreterek ve bu siyasetleri hayata geçirerek epey kritik bir bölgesel güç pozisyonunda olduğunun altını çizen Altun, şunları kaydetti:
“Diplomasi trafiğine devam ediyoruz”
“Düzensiz göç, mülteciler ve terör başta olmak üzere her sorunu bütüncül bakış açısı ve kaynağında tahlil yaklaşımıyla ele aldık, almaya devam ediyoruz. Örneğin; Türkiye’nin Suriye ve Irak’ın kuzeyinde attığı adımların, yalnızca bulunduğu coğrafyanın değil, dünyanın da istikrarına katkı sağladığı ortadadır. Bu adımlar, birebir vakitte yeni insani dramların, trajedilerin önüne geçer mahiyettedir.
PKK-YPG-PYD’den DEAŞ’a, DHKP-C’den FETÖ’ye kadar birçok terör örgütüyle sonlarımız içinde ve dışında muvaffakiyetle gayret ediyoruz. Ukrayna ile Rusya ortasındaki savaşta da krizin en başından beri gerçekçi ve samimi bir tahlil perspektifiyle Sayın Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde yürüttüğümüz diplomasi trafiğine devam ediyoruz.”
“ABD idaresinin terörle gayretimizde yanımızda durması gerekir”
Tüm bu adımlarla ulusal güvenliği tahkim etmenin yanı sıra bölgesel ve global istikrara da hizmet ettiklerine dikkati çeken Altun, Türkiye’nin terörden sistemsiz göçe ortaya koyduğu bu çok boyutlu gayrette bilhassa müttefiklerini yanında görmek istediğini söyledi.
Cumhurbaşkanlığı Bağlantı Lideri Altun, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Sayın Cumhurbaşkanı’mızın da belirttiği üzere, ABD idaresinin de bölgesel ve global terörle çabamızda karşımızda değil, yanımızda durması gerekir. Bu bağlamda ABD, FETÖ’nün ülkesindeki varlığının şu an prestijiyle Amerikan toplumu için de bir tehdit olduğunun farkına çok geç olmadan varmalıdır.
Türkiye’nin uğraş ettiği terör örgütlerinin desteklenmesi, teröristlerin teslim edilmemesi ise stratejik iştirak ve müttefiklik yerini ne yazık ki zedeliyor. Biz, NATO’ya üyelikleri gündeme gelen ülkeler için de birebir yaklaşımın sorun olarak görülmemesine itiraz ediyoruz ve bu itirazımızı sürdüreceğiz. Biz, müttefiklik bağlantısı içerisinde bir müttefikin uğraş ettiği terör örgütünü himaye eden ülkelerin ittifaka alınmasını kabul etmenin akıl dışı olduğunu düşünüyoruz.”
“ABD ile iş birliği potansiyelleri tam manasıyla harekete geçirilmeli”
Türkiye olarak, ABD ile müşterek çıkarların bulunduğu alanlarda iş birliğini geliştirmeye her vakit açık olduklarını lisana getiren Altun, başka taraftan ikili alakaları olumsuz etkileyen sıkıntıları ve görüş ayrılıklarını faal bir halde yöneterek gidermeyi amaçladıklarını kaydetti.
Yapan, gerçekçi ve kararlı bu yaklaşımı bundan sonra da birebir formda sürdüreceklerini vurgulayan Altun, “Amerika’nın da Türkiye’nin dostluğunun sağlayacağı kazanımların idrakiyle hareket etmesi gerektiği çok açıktır.” dedi.
Altun, Türkiye ile ABD ortasında iktisattan güvenliğe tüm alanlardaki iş birliği potansiyellerinin tam manasıyla harekete geçirilmesi gerektiğini kelamlarına ekledi.