DEVA Partisi’nin Gaziantep’teki mitinginin Demokrasi Meydanı’nda yapılmasına valilik müsaade vermemişti. DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, Gaziantep’te partisinin birinci mitinginde konuşuyor.
“EY BEŞTEPE, GÖRÜYOR MUSUNUZ!”
Babacan’ın açıklamasından satırbaşları şöyle:
“DEVA’nın birinci mitingine pürüz olacakmış. Antepli zahmet çeksin, mitinge gelemesinmiş! Gaziantep bu oyuna gelir mi! Ne yaparlarsa yapsınlar boş! Mitingimizi ulaşımı en güç yere göndermeye çalıştılar lakin Gaziantep burada! Ey Beştepe, görüyor musun, duyuyor musun! Biz dimdik ayaktayız. Siz meydanlarla nutuklar atıp içeride öteki işler tutarsınız!
Bizim partimizin kuruluş tarihi 9 Mart 2020. 2020’nin Şubat ayında bu ülkede birinci pandemi hadisesi görülmüş. Daha sonra açıklandı bu. Bunlar tuttular, onu sakladılar bizim partimizin kuruluş merasiminin olacağı gün gecenin 1’inde açıkladı. Birinci olay açıklanmasını kuruluş günümüze denk getirdiler. Bugün 2 etti lakin. Biz bu mitingimizi taa bayramdan evvel bütün Gaziantep’e duyurduk. Demokrasi Meydanı’nda 21 Mayıs 2022’de saat 17.00’de buluşuyoruz dedik. Demokrasi Meydanı’nı vermediler, burayı yaptık tamam. Sonra Cumhurbaşkanı ne yaptı? Sen tut birebir gün birebir saatte Gençlik Şöleni yap. Mayıs ayında. Öbür gün mü bulamadın arkadaş? Diğer gün buldun da diğer saat mi bulamadın Adana’da Gençlik Şöleni yapıyorsun? Nedir alıp veremediğiniz bizim partimizle? Kıskanıyorlar, belli!
Yeni yasa ile ‘DEVA’nın işi bitti’ dediler. Bütün köşe müelliflerini ortaya saldılar. Biz de ne dedik? Seçim masa başında kazanılmaz, meydanda kazanılır dedik. Hodri meydan dedik. İstediğiniz kadar seçim yasasını değiştirin, valiliği maşa olarak kullanın. Siz DEVA’yı engellemeyi lakin düşünüzde görürsünüz.
“GAZİANTEP ARTIK KÂFİ DİYOR”
Sayın Erdoğan’a sesleniyorum. Duy, Gaziantep’i dinle. Krizlerin ortağı Bahçeli’yi de yanına al! Gaziantep ne diyor? Kâfi artık diyor. Demokrasi, atılım diyor. Tüm Türkiye artık değişimin vakti geldi diyor. Bak Gaziantep’e, DEVA gümbür gümbür geliyor. Yurdun dört bir yanında iktidara yürüyoruz, emaneti teslim almaya geliyoruz. Seçim günü daima birlikte mührü damgaya vuracağız. Tüm barajları yıkacağız. Daima bir arada başaracağız! Milletin vicdanına güveniyorum.
Biz neredeyiz? Biz çocuğuna harçlık veremeyen annelerin yanındayız. Torunlarına ikram alamayan dedelerin yanındayız. 2500 lira maaşla gereksinimlerini karşılayamayan emeklilerin yanındayız. Açlık sonunun altında geçinmeye çalışan personelin yanındayız. Hayat pahalılığı karşısında inleyen dar gelirli vatandaşların yanındayız. Dükkanda masraf olmasın diye elektriğini açamayan esnafın yanındayız. Gübre, tohum, mazot fiyatları altında ezilen çiftçinin yanındayız. Ekmeğinin peşinde koşan kurye arkadaşlarımın yanındayız. Kendilerini ‘çıkar telefonunu’ denilen, yarınlarını diğer ülkelerde aramaya başlayan gençlerin yanındayız. Cep yakan fiyatlar yüzünden tek öğünle karnını doyurmaya çalışan öğrencilerin yanındayız. Beraat ettikleri halde hakları iade edilmeyen KHK’lıların yanındayız. Ayrımcılığa uğrayan tüm vatandaşlarımızın yanındayız. Pozisyonumuz budur.
“EKONOMİYİ BATIRDINIZ BATIRDINIZ”
Daha evvel yaptık tekrar yaparız; daha evvel yaptık daha düzgününü yaparız.
Biz buradayız, iktidardakiler nerede? Sabah akşam öykü anlatıyorlar. Bırak öyküyü marul olmuş 10 lira ya! Pazarda tane ile meyve zerzevat satılıyor. Etiketlere yarım kilo fiyatı yazılıyor ya! Ekonomiyi batırdınız batırdınız. Bir yandan da ülke hudutlarını kevgire döndürdünüz! Milyonlarca insanı hesapsız, kitapsız sonlardan bu ülkeye aldınız. Her yerden geliyorlar. Gelmeye de devam ediyorlar. Daha geçen aylarda binlerce Afgan Türkiye’ye giriş yaptı. Hepsi erkek, hepsi genç. Hükümete soruyorum; siz ya bu ülkenin Hudut güvenliğini sağlayamıyorsunuz ya da Amerika ile anlaşıp Taliban’dan kaçanları Türkiye’ye yığıyorsunuz. Hangisi gerçek?
2018’de yetkiyi bana verin faiz de enflasyon da düşecek demedin mi? İkisini de patlattın! 4 yıl oldu. Aklına gelip de yapamadığı hiçbir şey yok, tek imzayla yapıyor. Karneyi koyalım ortaya. O karnede hayat pahalılığı, yüksek enflasyon, derin yoksulluk, işsizlik var.
Sayın Erdoğan artık sokağı görmüyor. Kendini Beştepe’ye hapsetti. Gördüğü tek fatura, tek komşusu yok. Vatandaşın anası ağlıyor ya. Haberi yok. Adana’dasın, atla gel Antep’e, sokaklarda bir tıp atalım.
DETAYLAR GELİYOR…