Arıların tabiatın sürdürülebilirliği açısından kıymeti, ekosisteme katkıları, onların ve ömür alanlarının korunması üzere bahislerde bilhassa çocuklara farkındalık kazandırmak emeliyle başlatılan projede sona gelindi.
Ekosistem ve besin güvenliği için hayati kıymet taşıyan arılar hakkında farkındalık oluşturmak emeliyle yürütülen proje kapsamında, 54 vilayette 24 bini aşkın çocuğa eğitim verildi. Farkındalık etkinlikleriyle de 23 bin 500’ü çocuk olmak üzere 47 bin şahsa ulaşıldı.
Balparmak sponsorluğunda yürütülen proje kapsamında, hazırlanan eğitim görüntüleri EBA TV’de yayınlandı. Bunun yanı sıra dijital oyunlar, arıların renkli dünyasını anlatan sinemalar ve toplumsal medya çalışmalarıyla, projenin dolaylı olarak 9 milyon şahsa ulaştığı kestirim ediliyor.
“Ulaşabildiğimiz eserlerin pek birden fazla arılar sayesinde”
Projeyle ilgili soruları yanıtlayan TEMA Vakfı Genel Müdürü Başak Yalvaç Özçağdaş, arıları “doğanın sürdürülebilirliği ve biyolojik çeşitliliğin devamının mimarı” olarak nitelendirdi.
Arıların 100 milyon yıldır varlıklarını sürdürdüğünü anlatan Özçağdaş, “Bu mükemmel canlılar, ömürleri boyunca bir çay kaşığının ucu kadar bal üretebiliyor. Yani aslında bizim o bir lokmada tükettiğimiz bal için arılar 30 bin çiçek geziyor, binlerce çiçekten polenler taşıyarak bu sürecin devamlılığını sağlıyor. O nedenle arılar çok değerli canlılar bizim için. Bugün tabağımızda yediğimiz besinlerin, ulaşabildiğimiz eserlerin pek birçoklarında arıların emeği var.” dedi.
“Çocuklar ve veliler, arılar hakkında bilgi sahibi oluyor”
AA’nın haberine nazaran; Özçağdaş, proje kapsamında okul aktiflikleri, dijital oyunlar ve web sitesi olmak üzere üç ana kümede faaliyetler planladıklarını belirterek, şu bilgileri verdi:
“Özel bir eğitim içeriği geliştirdik. Bu projeye özel bir ‘arı farkındalık kiti’ oluşturduk. Bu kitin içinde de çocuklar için bir mecmua var. Boyama kağıdı, arıları daha yakından tanıyabilecekleri bir poster, etiketler ve en değerlilerinden biri de çocukların arıların sevdiği çiçeklerin tohumunu ekebilmeleri için kekik tohumları var. Münasebetiyle bu kiti alan bir çocuk, aslında arı dostu olmaya başlıyor. Eğitim içeriğinin içindeyse bir sunum var. Öncelikle okulda öğretmenleri aracılığıyla bir sunum dinliyor çocuklar, veliler de öğreniyorlar bu kapsamda. Arıların fizikî özelliklerini öğreniyorlar, arı tiplerini öğreniyorlar, arı eserlerini öğreniyorlar, arıların ekosistem için fonksiyonlarını öğreniyorlar ve tekrar kişisel olarak arıları ve arıların hayat alanlarını korumak için neler yapabileceklerini öğreniyorlar.”
Ürettikleri eğitici sinema ve malzemelerin EBA TV’de salgın boyunca yayımlandığını vurgulayan Özçağdaş, proje kapsamında geliştirdikleri 2 dijital oyunla, arılar hakkındaki birçok bilgiyi çocuklara aktarmayı amaçladıklarını lisana getirdi.
Yetişkinler için de etkinlikler düzenlendi
Son 3 yıldır bilhassa Dünya Arı Günü’nde yetişkinlerle de çeşitli farkındalık aktiflikleri yaptıklarını aktaran Özçağdaş, “Yarınlarımız arılara bağlı, münasebetiyle bugünden arıları muhafazamız gerekiyor. Bu nedenle bu farkındalığın hem çocuklarda hem de yetişkinlerde yaygınlaştırılmasının değerli olduğunu düşünüyoruz. Proje kapsamında arıların izinde bisiklet tipleri düzenlendi. Projenin uygulandığı vilayetlerde, yüzlerce TEMA gönüllüsü, yüzlerce arı dostu, sarılara büründü ve bisikletlerini sürdü. Arılarla ilgili çeşitli bildiriler verdiler. Onun dışında stantlarda da tekrar bu farkındalık kitleri, ilgi duyan arı dostlarına dağıtılarak bu farkındalık sağlandı.” diye konuştu.
Arılar hakkında Türkiye’nin birinci ve tek internet sitesi
Projenin son kademesinde çocuklara ve yetişkinlere yönelik hazırlanan, arılar hakkında Türkiye’nin birinci ve tek web sitesi “arilarvarsa.org”u hayata geçirdiklerini söz eden Özçağdaş, şunları söyledi:
“Web sitesinde ‘Yetişkinler İçin’ kısmında bilhassa eğitim maksadıyla kullanılabilecek pek çok infografik bilgi var. Arıları daha yakından tanımak için fizikî özellikleri, arı eserleri, arı çeşitleri üzere pek çok bahiste kapsamlı bilgiler bulunan bir web sitesi. ‘Çocuklar İçin’ kısmında de tüm aktiflikleri içeren mecmuayı, e-dergi olarak koyduk. Sinemalara, oyunlara, hepsine tüm Türkiye’deki çocuklar, öğretmenler ve ebeveynler, ilgi duyan herkes fiyatsız olarak ulaşabilir.”
“Farklı alternatifler üzerinde çalışıyoruz”
Özçağdaş, 3 yıl boyunca süren etkinliklerden sonra ölçme kıymetlendirme anketleri yaptıklarını, hem öğretmen hem istekli ve hem de çocuklara sorular sorduklarını ve olumlu geri bildirimler aldıklarını anlatarak, “Örneğin ‘Arılar varsa yarınlar var demenin ne demek olduğunu anladık.’ diyorlar. ‘Önceden korkuyorduk arılardan lakin artık bir arıyı bile kaybetmememiz gerektiğini öğrendik.’ diyenler var. Hatta bir çocuğumuz şöyle yazmıştı, ‘Arılar varsa yediğimiz yiyecekler var, çiçekler var yani özcesi arılar varsa memnunluk var.’ Bu formda tabir etmişti projeye katıldıktan sonra görüşlerini.” dedi.
Projeden çok hoş sonuçlar aldıklarını vurgulayan Özçağdaş, “3 yılı muvaffakiyetle, proje amaçlarımıza ve taahhütlerimize ulaşarak tamamlamış olduk. Doğal bundan sonrasında devam etmek istiyoruz. Balparmak ile de görüşüyoruz, birlikte bu projenin tesirlerini daha ileriye taşıyarak, daha da yaygınlaştırarak neler yapabiliriz diye farklı alternatifler üzerinde çalışıyoruz.” sözlerini kullandı.
