ASPİLSAN Güç Genel Müdürü Ferhat Özsoy, silindirik lityum iyon pil üretim tesisi ile ülkenin gereksiniminin karşılanmasının yanı sıra üretilen pillerin Avrupa’ya ihraç edileceğini ve Türkiye’nin, bölgenin pil üretim merkezi haline geleceğini bildirdi.
ASPİLSAN Güç’ün temeli, Kayserili hayırseverlerin bağışlarıyla 21 Mayıs 1981’de Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’nde atıldı. Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfının yüzde 98 payına sahip olduğu ASPİLSAN, Türk Silahlı Kuvvetlerinin gereksinimine nazaran, kara, hava ve denizde kullanılan aygıtlara mahsus pil ve bataryalar üreterek Türkiye’nin gücüne güç katıyor.
Son devirlerde artırdığı üretim kapasitesiyle özel dalın gereksinimlerine da yanıt veren fabrika, Türk Silahlı Kuvvetlerinin telsiz, gece görüş sistemi, karıştırıcı sistem, tanksavar sistem ve mayın tarama-bomba imhalarında kullanılan robotik sistem bataryaları, füze ve güdüm kitlerinde kullanılan pil ve bataryalar ile anti-torpido bataryalarını da geniş mühendis takımıyla kendisi tasarlıyor.
ASPİLSAN Güç Genel Müdürü Ferhat Özsoy, Mimarsinan Organize Sanayi Bölgesi’nde 2020 yılı ekim ayında temeli atılan lityum iyon pil üretim tesisinin tamamlandığını ve yakın vakitte seri üretime geçeceğini söyledi.
Özsoy, lityum iyon teknolojisinin pek çok alanda kullanıldığını, Türkiye’de olmayan teknolojiyi ülkeye getirerek yeni teknoloji çağına geçiş için değerli bir adım attıklarını belirtti.
Seri üretimin kısa vakitte başlayacağını söz eden Özsoy, başta savunma sanayi olmak üzere tüm bölümlerin muhtaçlıkları doğrultusunda güç depolanması için çok değerli bir adım atıldığını vurguladı.
TESİSİN YATIRIM BEDELİ 1 MİLYAR 500 MİLYON LİRA
Tesisin yaklaşık 1 milyar 500 milyon liraya mal olduğunu lisana getiren Özsoy, bu adımların milyarlarca liralık yatırımları da beraberinde getireceğini bildirdi.
Özsoy, pil üretiminde yerli ve ulusal olmanın ehemmiyetine dikkati çekerek, şöyle konuştu:
“Türkiye, dünyadaki güç depolama sistemlerinin artık gerisinden gelen değil, bu yatırımla onların en önünde giden aktörlerden biri haline geldi. Türkiye, gelecekte bir pil ülkesi olacak. Zira gelecekte her şey pille çalışacak. Teknoloji pilsiz olmayacak. Uzaydan elimizdeki cep telefonuna kadar tüm platformlar için pil üretimi ülkemizde gelişecek. Avrupa’ya ihracat yapacağız, bölgenin pil üretim merkezi haline geleceğiz. Gelecekte bizi çağdaş teknolojiye ulaştıracak bir hamleyi başlattık.”
Tesisin Türk savunma endüstrisinin kritik gereksinimleri için de üretim yapacağını belirten Özsoy, “Savunma endüstrimizin dışa bağımlılığı, bilhassa üstü kapalı ambargolarla önünün kesilmesi engellenecek. Bizim elektronik yahut silah sistem tasarımcılarımız gönüllerince dizaynlarını yapacak.” dedi.
Fabrikanın, başta elektrikli araçlar olmak üzere tüm dallarda en çok da savunma endüstrisinde şarj edilebilir pil açısından Türkiye’nin dışa bağımlığını azaltacağını vurgulayan Özsoy, katma bedeli yüksek eserlerin üretilmesine de değerli katkı sağlayacaklarını söz etti.
ÜRETİM ULUSAL TEKNOLOJİYLE YAPILIYOR
ASPİLSAN Güç Yatırım Projeleri İdare Ofisi Yöneticisi Nihat Aksüt de tesiste üretimin ulusal teknolojiyle yapıldığını, öbür bir şirketin patent ya da lisansının kullanılmadığını söyledi.
Üretilen pilin tüm fikri ve sınai mülkiyet haklarının ASPİLSAN Güç’e ilişkin olduğunu belirten Aksüt, “Silindirik olan pilin kapasitesi 2800 miliamper, tansiyonu 3,65 volttur. Tesisimizin yıllık üretim kapasitesi 220 miliamper/saat, yani dakikada 60 hücre üretilmekte, bu da yıllık 21 milyon 600 bin adet hücreye tekabül etmektedir.” dedi.
Pil üretim tesisinde yalnızca NMC (nikel, manganez ve kobalt) değil, öbür lityum iyon kimyalardaki hücrelerin de üretilebileceğini anlatan Aksüt, tesisin 25 bin metrekare kapalı alanda kurulduğunu kaydetti.
Aksüt, makine çizgisi konseyimi, devreye alınması ve saha kabul testlerinin tamamlandığını belirterek, deneme üretiminde olduklarını, haziran ayında da seri üretime geçeceklerini söz etti.
Aksüt, fabrikanın değerine işaret ederek, “ASPİLSAN Güç’ün birinci lityum iyon şarj edilebilir silindirik pil üretim tesisinin özel bir niteliği var. O da Avrupa’da bu kategoride seri üretime gelmiş birinci tesis olmasıdır.” diye konuştu.