DÜZGÜN Parti Genel Lideri Meral Akşener, Halk TV’de Başkanlar Özel programında Halk TV Genel Yayın Direktörü Suat Toktaş’ın sorularını yanıtladı.
Akşener’in açıklamaları şöyle:
“Sopalı seçimleri isteseler de hayata geçiremezler. İstenir lakin bugünün Türkiye’sinde isteseler de bu milletin iradesi karşısında bunu gerçekleştiremezler. Bunu İstanbul seçimlerinde denediler, Osmanlı tokadını çift yediler.
Gitmemek için her türlü oyunbozanlığı yapmaya kalkışabilirler. Tüm hile ve hurdalar sandık başında yapılır. 27 yıldır şahitleriz biz. Sandığı düzgün korursanız, başından ayrılmazsanız, ıslak imzalı tutanağı alıncaya kadar vazifesi yerine getirirseniz, bunun sonucunu tartışamazsınız.
Cirleklik yapma derler Anadolu’da. Oyunbozanlık demektir. Bir de zır zır ağlama manasında söylenir. Bunlar yapılabilinir. Bu iktidar bunlara tebessüm eder. Bize düşen bunları boşa çıkarmaktır.
SEÇİM GÜVENLİĞİ VE OY ORANI
6 masadaki tüm partiler çalışıyor. Seçim ve sandık güvenliği için kurul kuruldu. Siyasi partilerin eğittiği beşerler var. Sandık liderleri açısından eksiğimiz var fakat bilhassa büyükşehirleri süratle tamamlıyoruz.
Bizim insanımızın eksik kaldığı yerlerde başka partilerin ögeleri da yardım edecek. 6 partiyiz, sandığa tek kişi yerine 3 kişi koyacağız.
Özel bir çalışma yapmadığımız 7 şirkete aboneyiz. Abone olduğumuz şirketlerin ortalaması Nisan ayı için yüzde 18. Haziran sonu yüzde 20’yi net göreceğiz.
Silivri soğuktur diye korkutuyorlar, babanı işten atarlar diye korkutuyor. Yolda yürürken abuk sabuk adamlar çıkar telefonunu diyebiliyor. Bu arkadaşlar gidiyor. Gidiyor deyip rehavete kapılmaya gerek yok. Çalışmaya devam. AKP’den kopan seçmenlerden 6’lı masadaki bir partiye gitmesi mümkün.
“KASIM’A DA HAZIRIZ 2023’E DE”
Cahit Özkan’ın “Yüzde 75 oy alacağız” kelamını hatırlatılması üzerine Akşener:
“Son vakitlerde AKP’ye ve Erdoğan’a verilen ziyanı kendi insanı oluşturuyor. Hukuk fakültesi mezunu bir arkadaş. Üniversite mezunu. Yüzde 75 diyor. İnsan biraz matematik bilir. Vatandaşa hakaret.”
Baskın seçim ihtimali üzerine Akşener: “Önceden o denli öngörülerim vardı. Lakin Sayın Erdoğan’ın vatandaştan koptuğunu, atacağı adımı iddia etmekte zorlandığını görüyorum. Kasım’da da hazırız, 2023’te de hazırız.” dedi.
Eylül ayında “Cumhurbaşkanı adayı olmayacağım” dedim. Adaylık üzerine o kadar konuşuluyor ki bu ucube sistem unutuluyor. Sistemi değiştirme üzerine odaklanmamız gerekiyor. 24 Haziran’da millet ittifakının 3 partisinin adayı oldu. Heyecan birbirimizin üstünde toplandı ve seçmene yansıdı. Tek aday ile gidilmesinin gerçek olacağına inanıyorum.
“DİNDAR KÜRT SEÇMEN AKP’DEN KOPMUŞ DURUMDA”
Masada uzlaştığımız, parlamenter sistem. Cumhurbaşkanlığı için konuşmadık. Seçim ve sandık güvenliğine dair komite kurduk. Siyasi kurul kurduk. Son toplantımızda dört unsur duyurduk. Onların da planlanmasına dair bir öteki komite daha kurduk.
13. Cumhurbaşkanı, Millet İttifakı’nın adayı olacak. Meclis çoğunluğunu da almak için her türlü çabası göstermemiz gerek. ‘Hadi hadi’ yaptığınız saman AK Parti geniş bir alandan seçmen devşiren siyasi parti.
AKP Seçmeni katman katman. Bize geleni var; Saadet Partisi’ne, DEVA’ya, Gelecek Partisi’ne ve Demokrat Partisi’ne gideni var. Dindar Kürt seçmen AKP’den kopmuş durumda lakin şu an duruyor.
“BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE LİDERLERİ İÇİN BAŞLANGIÇ TASARRUFU KILIÇDAROĞLU’NUN”
Önceliğimiz egolarımız, nefsimiz değil; Türkiye. 6’lı masadaki arkadaşlarımızın ‘seçime farklı girebiliriz’ telaffuzlarının rastgele bir sakıncı yok. Bunlar olağan.
Ben muhalif seçmenimize diyorum ki, merak etmeyin. Bize vakit verin. Kimse pasta paylaşması yapmıyor. Evvel o pastayı oluşturmak var. Hem bu birlikteliğe hem de sindire sindire adıma muhtaçlık var.
İstanbul ve Ankara Belediye Liderleri ile ilgili bir şey konuşmadık. Bu arkadaşlarımız ile ilgili başlangıç tasarrufu CHP ve Kılıçdaroğlu’nundur. İncinmelerinin önüne geçmek isterim, itilip kakılmalarını istemem. Güzelce hizmetlerini yapmalarını isterim.
Kemal Beyefendi bir teklifte bulunacak mı nitekim bilmiyorum. Onlar seçmenin gönlüne girdikçe Millet İttifakı’nın hem Cumhurbaşkanlığını alması hem de mecliste çoğunluğu alması garantileşiyor.
“ERDOĞAN YANLIŞA DÜŞERSE SIFIRIN ALTINA GİDER”
İmamoğlu’na siyasi yasak beklemiyorum. Bu kadar da baş yenemez. İstanbul seçimlerini görmüş bir göz, bunu yaşamış bir siyasetçiden feraset beklerim ben. Sayın İmamoğlu’na ya da öteki bir lidere bu manada bir adım atılması, Tayyip Erdoğan’ın oyunu sıfıra düşürür.
Erdoğan, sarayda paralel dünyada yaşıyor. Bu türlü bir yanılgıya düşebilir. Düştüğü taktirde sıfırın altına sarfiyat.
“SANDIKLAR İLE İLGİLİ HİÇ KİMSEDEN KORKMUYORUM”
5’li çete diyoruz. Rekabet ortamından uzaklar. Korunup kollanıyorlar. Gençler tırnaklarıyla iş ararken bir kararnameyle vergiler siliniyor.
Benim gördüğüm SADAT eğitim fotoğraflarında, muhtemelen sivil, saç baş dağınık insanlara eğitim veriyorlar. Beni tanıyan beşerler dedi ki bu türlü bir şey var. Ben de kamuoyu ile paylaştım.
Sandıklar ile ilgili hiç kimseden korkmuyorum. Ondan kork bundan kork, o vakit bırakıp gidelim konutumuza. Bu türlü bir şey olacağına inanmıyorum, düşünmüyorum. Alınan önlemler her şeyi ortadan kaldırır.
Cumhur ittifakının adayını AK Partililerin ağzından da Erdoğan’dan da duymadık. Yalnızca MHP’den duyduk. Erdoğan ‘ben adayım’ diye bir cümle sarf etmedi. Biz o sandığı koruyacağız. Seçmenimiz rahat olsun. İçtenlikle söylüyorum.
“GEZİ BİR RUH, İTİRAZ EDEN BİR RUH, ATATÜRK’Ü BURAYA GETİREN RUH”
Seyahat’e sahip çıktım. Sonra Tayyip Bey’in bozduğu bir periyot oldu. 28 Şubat’ta başörtülü bayanlara otoriter sistem üzerinden haksızlık yapıldı. Onların yanında her fikirden gençler vardı. Erkekler kızlar vardı. Seyahat de tıpkı. Ağaç bir sembol. Manası nedir? Topçu kışlasının yıkılması.
Geldiklerinden beri Atatürk ile yarışıyor. En son iki ayyaş denince gençler kalktılar. Erdoğan sonra el attı, olaylar çıktı. Düşünün ki Marmara Üniversitesi’nin kapısında içeri alınmadığı için başörtülü bayanın yanında pek çok genç durdu.
O gençler oradaydı. O gençlerin orada oluşu, otoriterliğin sonunu getirdi. Buna karşı durduğunu söyleyen iş başına geldi. Onlardan beter çıktı. Seyahat olaylarında çıktı. Seyahat bir ruh, itiraz eden bir ruh. Atatürk’ü buraya getiren ruh.
Seyahat de birebir ruh. Ağacına, kuşuna, iklimine karşı çıkma hareketi. Nombran tavra karşı bir hareketti. Türkiye 19 Mayıs’ı yalnızca spor bayramı olarak kutlanıyor. Atatürk yok spor var. 19 Mayıs 1919’daki birinci adımı atan nereye getirdi, Sivas Kongresi ve Cumhuriyet’in ilanı. Bayrak kime bırakıldı, gençlere. Cumhuriyetin ve demokrasinin bedellerinin, varlığının bekçisi gençlik. Bu gençlik Atatürk’ün evlatları.
“İSTANBUL HAVALİMANI’NIN İSMİNİ, GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK HAVALİMANI YAPACAĞIZ”
“Atatürk Havalimanı’nın kapladığı alan bin 178 hektar, pahası 3.8 milyar dolar. Şu anda çalışıyor olsaydı 15 bin kişilik iş gücü sağlayacaktı. İstanbul zelzele bölgesi. Avrupa ülkelerinde kent merkezlerinde daha küçük havalimanları var.
Havalimanı tanımından çıkarılmak üzere bir millet bahçesi konuluyor. AVM ve ranta açılıyor yani. Uyarıyorum. YETERLİ Parti iktidarında buranın kırılmasında imza atan, buranın kırılması için misyon alan, talimatı veren her kim varsa hesap sorulacak. 1 yıllık süreç içerisinde bu türlü süratli bir iş yapılmaya karışılıyor, buraya dokunulmaması gerekiyor. İstanbul Havalimanı’nın ismini, Gazi Mustafa Kemal Atatürk Havalimanı yapacağız.”