Duygu Erdoğan – Bugün 20 Mayıs Dünya Arı Günü. Dünya gıda tüketiminin çok büyük bir bölümünü oluşturan bitki türlerinin yüzde 70’inin arılar sayesinde tozlaştığı biliniyor. Arılar, bitkilerin, canlı yaşamının oldukça önemli bir halkasını oluşturuyor. İklim krizinin etkisindeki dünyada, özellikle gıdanın geleceği konusunda ülkelerin çalışmalarında da arı başlığı önemli bir yer tutuyor.
Türkiye de iklim krizinin etkisini son yıllarda ani ve yüksek yağışlar ile yangın felaketleriyle yakından yaşadı. Dünyada arı varlığı açısından ikinci sırada bulunan Türkiye’de iklim değişikliği kaynaklı doğal afetler, zirai ilaç kullanımı, artan arıcı maliyetleri arıların geleceği açısından endişe veren konuları oluşturuyor.
80 bin aile
Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Genel Başkanı Ziya Şahin, Türkiye’de resmi kayıtlara göre 7.8 milyon arı kovanı olduğunu hatırlatırken, 80 bin arıcı ailenin çalıştığını söyledi. İklim değişikliğinin bal arısı için büyük tehdit olduğunu belirten Şahin şöyle konuştu:
“Bu felaketlerden en büyüğünü geçen yaz yaşadık. Yangınlarda Muğla’da pek çok alanda arılarımızı kaybettik. İkinci büyük sorun ise tarım ilaçları yani pestisitler. FAO (BM Gıda ve Tarım Örgütü) verilerine göre, Türkiye’de son 4-5 yılda tarım ilacı kullanımı yüzde 30 arttı. Arılar, ‘zehir’ unsurları içeren tarım ilaçları ve bilinçsiz pestisit kullanımı sebebiyle ölüyor. Bu, son bulmalı. Arı ikinci plana itilebilecek bir konu değil. Bugün bütün gelişmiş ekonomiler arı varlığını güçlendirmeye çalışıyor. Küresel gıda krizinin konuşulduğu bir zamanda bitkiler için toprak, su ne ise arı da o kadar önemli.”
Kanolaya dikkat!
Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü, zirai ilaçlar nedeniyle arıcılığın zarar görmemesi için tarım il müdürlüklerine sorumluluk verdi. İlaçlamaların arıların uçuş yapmadığı akşam ya da sabah erken saatlerde yapılması, arılara zararı olmayan bitki koruma ürünlerinin seçilmesi konusunda uyarılar yapıldı. Kanola tarımının yoğun yapıldığı iller ayrıca talimatlandırıldı. Ayçiçeği ve kanola çekirdeklerinin dolması için arılara büyük ihtiyaç var. Ancak bu ürünler yetiştirilirken kullanılan tarım ilaçları, toplu arı ölümlerine yol açıyor.
Varlıkları insana muhtaç hale geldi
Arılar için özellikle endüstriyel tarımda doğru ilacın, doğru zamanda, doğru dozda kullanımının hayati önemine işaret eden TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Baki Remzi Suiçmez, bunun için tarım ilaçlarının kontrollü ve ziraat mühendislerinin gözetiminde satılıp kullanılması gerektiğini söyledi.
Buğday Derneği Gıda Çalışma Grubu Sorumlusu ve aynı zamanda kendisi de arıcı olan Yasemin Kireç, pestisitlerin arıların hayatını tehdit eden en büyük etken olduğunu anlatırken, “Tarım yapış şeklini ve tarım girdilerini tekrar gözden geçirmeliyiz. Milyonlarca yıldır var olan canlıyı bizim varlığımıza muhtaç hale getirmiş durumdayız. Devletin teşviklerle arının geleceği için yeni planlamalar yapması şart” dedi.
Gerçek bal kristalleşir
Gıda tağşişinin en yoğun olduğu ve tespitinin giderek zorlaştığı bir gıda maddesi olan bal konusunda tüketicinin dikkat etmesinde fayda var. Uzmanlar şunları söylüyor: “Öncelikle kooperatif ve birliklerin ürünleri tercih edilebilir. Ham bal kullanmaya özen gösterilmeli. Glikoz, iki üç yıl hiçbir şey olmadan buzdolabında kalır, buradan anlayabilirsiniz. Kristalize olan bal gerçektir, atmayın. Her bal kristalleşir. Balın doğal sürecidir. Balın üzerinde balın hangi işlemlerden geçtiğini firma etiketlemek zorunda.Etiketleri okuyalım.”