İZMİR – İzmir’de HDP Gençlik Meclisi, İzmir Özgür Öğrenci İnisiyatifi, YDG, SGDF ve Öğrenci Faaliyeti, cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri ve hasta tutukluların durumuna dikkat çekmek için Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde yürüyüş düzenlemek istedi. “Bibin istikrar zindana” ve “Zindanlarda katliam var” yazılı pankartlar ile vefat eden hasta tutukluların durumuna dikkat çekmek için ellerinde tabut taşıyan gençlerin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Gençlik örgütleri tarafından yapılan açıklamada, “yönetememe krizi ile AKP-MHP faşizminin tutuklulara saldırmaya devam ettiği” vurgulandı.
’12 EYLÜL PERİYODUNU ARATMAYAN HAK GASPLARI VE AZAPLAR YAPILIYOR’
Milletlerarası mukavelelerde belirtildiği üzere hapishanelerin emeli olan güzelleştirme ve mahpusları topluma kazandırmanın tersine, hapishanelerin adeta ikinci bir cezalandırma aracı olarak kullanıldığı belirtilen açıklamada, “Bu konu açıkça mahallî mevzuat ve milletlerarası kontratların ihlali niteliğindedir. Hapishanelerde pandemiden bugüne artarak devam eden, 12 Eylül periyodunu aratmayan hak gaspları ve azaplar yapılıyor. Hasta tutsaklar tedavi haklarına erişemiyor, mevte terk ediliyor. Azap, darp, cinsel şiddet, tehdit ve disiplin cezaları ile tutsaklar yalıtılmak isteniyor. Çıplak arama azabı devam ediyor. Ve en kıymetlisi ‘intihar etti’ denilerek tutsaklar hapishanelerde katlediliyor. Bu hücumlara karşı, yaratmaya çalıştıkları kaygı iklimine karşı işte buradayız. Gençlik olarak devrimci tutsakları savunuyoruz. Hapishanedeki hak gasplarına, tecride, katliamlara karşı AKP-MHP faşizmini her yerde teşhir etmeye, taleplerimiz karşılanana dek gayret etmeye devam edeceğiz” denildi.
‘2020’DEN BU YANA 104 HASTA TUTUKLU HAYATINI YİTİRDİ’
Ege bölgesinde 2020’den bu yana 104 hasta tutuklunun ömrünü yitirdiğine de dikkat çeken gençlik örgütleri, hapishanelerde 590 ağır olmak üzere 1564 hasta tutsak bulunduğunu hatırlattı. Gençlik örgütleri taleplerini ise şöyle sıraladı;
– Türkiye hapishanelerdeki tecrit uygulanmalarına bir an evvel son verilmeli.
– Müracaat ve şikâyetlerin rastgele bir kısıtlama olmaksızın ve derhal gerekli mercilere ulaştırılması sağlanmalı.
– İsimli ve idari sistemler, yapılan müracaat ve şikayetlerle ilgili faal soruşturma yürütmeli.
– Hapishane rejimi, fiziki şartlar ve uygulanan keyfi muameleler hakkında tesirli bir idari ve yargısal kontrol sağlanmalı.
– Mahpusların aile ve dış dünya ile temas hakkı engellenmemeli.
– Mahpuslar milletlerarası ve ulusal mevzuatın emrettiği halde ailelerine ve avukatlarına mümkün olduğunca yakın hapishanelere sevk edilmeli.
– Gazete, mecmua, radyo, kıyafet, mektup ve kitap kısıtlaması vb. üzere çağ dışı yaklaşımlar terk edilmelidir.
– Anadilde görüşme, yazışma ve savunma hakları yasal garanti altına alınmalı, keyfi engellemeler kaldırılmalı.
– Yer ve üst aramaları insan onuruna muhalif olmayacak formda ve pandemi sürecinde hijyenik şartlar yaratılması şartıyla olmalı.
– Adeta mahpusları sindirme araçları haline gelen, disiplin cezalarında insan haklarına muhalif yasal düzenlemeler kaldırılmalı, uygulamalardan kaynaklanan hukuka terslikler giderilmelidir.
– Mahpuslara yaşatılan azap ortamından derhal vazgeçilmeli, mahpuslara memleketler arası hukukun emrettiği formda insan onuruna yaraşır bir biçimde bir muamele gösterilmelidir.
– Lokal ve memleketler arası mevzuat kararlarına uygun biçimde, “bağımsız” ulusal ve milletlerarası heyetlerin faal kontrol düzeneklerinin oluşturulmasının önü açılmalıdır.
– Hapishane doktoru ve tıbbi işçisinin İstanbul Protokolü eğitimi almaları sağlanmalıdır.
– İnsanlık onuruna yakışmayan çıplak arama azabından vazgeçilmelidir
– Mahpusların toplumsal ve kültürel aktivitelerindeki kısıtlamalar kaldırılmalıdır.
– Mahpuslarla ilgili olarak “ayrımcılık yasağına” karşıt düzenleme ve uygulamalardan vazgeçilmelidir.
– Başta ömür hakkı göz önüne alınarak sıhhate ve tedaviye erişim haklarının önündeki mahzurlar ve kısıtlamalar kaldırılmalıdır.
– Pandemi sürecinde Dünya Sıhhat Örgütü başta olmak üzere bu alanda çalışan kurum ve kuruluşların teklifleri dikkate alınarak bu ikazlara uygun tedbir ve önlemler alınıp, tertipli olarak denetimleri sağlanmalıdır.
– Türkiye genelinde aşılama yaş sonunun 18 yaşa çekilmesi de göz önünde bulundurularak hapishanelerde kalan mahpusların aşı süreçlerinin bir an evvel tamamlanması sağlanmalıdır.
– İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan mahpuslar ve tüm hapishanelerdeki mahpuslar üzerindeki tecrit uygulamasına derhal son verilmelidir.
Açıklamanın akabinde oturma aksiyonu yapıldı. (DUVAR)