Türkiye’nin karşı çıktığı Finlandiya ve İsveç’in üyelik teşebbüsleri sonrası NATO merkezli tartışmalar devam ediyor. Ankara’nın itirazları sadece terör örgütleri PKK, FETÖ ve DHKPC’ye açık takviye veren İsveç ve Finlandiya’dan ibaret değil. Türkiye, NATO içerisinde yeni kararlar alınması ve İslamofobi ile teröre dayanak konusunda NATO içerisinde kimi prensiplerin belirlenmesini, ek protokol ya da bir deklarasyon yayınlanmasını istiyor.
Türkiye’nin bir öbür talebi ise savunma sanayi konusunda üye ülkelerin alacağı karar ve atacağı adımlara ittifak içerisinde hürmet duyulması tarafında. Gazetemize konuşan uzmanlar, 1945 kurallarının değiştiğini, eski nizamın çatırdadığını ve bir güç merkezi hâline gelen Türkiye’nin tekliflerinin Kuzey Atlantik İttifakı için yeni format olduğunu lisana getiriyor.
YENİ KONSEPT HAZIRLIYORUZ
Memleketler arası Bağlantılar Uzmanı Prof. Dr. İrfan Kaya Ülger, NATO’nun eski sistemde devam edemeyeceğini, bir yol ayrımında olduğunu ve bundan sonrası için yeni stratejik konsept belirleyeceğini söyledi.
Tartışmaların anahtar ögesi Finlandiya ve İsveç’in AB içerisinde de farklı bir statüye sahip olduğu vurgusunu yapan Ülger, şunları kaydetti:
“Bu iki ülkenin bilhassa PKK ve DHKP-C konusunda Türkiye tersi bir tavrı var. Lakin Finlandiya ve İsveç üzerinden asıl bildiri YPG’ye meşruiyet kazandırmaya çalışan ABD’ye veriliyor. Türkiye bu noktada unsurlu bir duruşla ‘NATO şemsiyesi altında terör hamiliği yapılamaz’ diyor. Hatta bu bahiste yazılı bir protokol yapılmasını, ana mukaveleye ek unsurlar eklenmesi için bastırıyor. En azından bir taahhütname istiyor. Şu an Türkiye’nin blokajını aşma konusunda Amerikan tarafı direkt devrede. ABD idaresi, Patriot, F-16 ve F35’ler dâhil geniş bir yelpazede oduna hazır. Önümüzdeki günlerde çok daha farklı gelişmelere şahitlik edeceğiz.”
Türkiye’nin savunma kabiliyetinin gelişmesinden Batı blokunun rahatsız olduğunu kaydeden Ülger, Varşova Paktı ile NATO arasında taksim aslına dayalı 1945 nizamının çatırdadığını, eski yapının mevcut kaidelerde varlığını sürdüremeyeceğini vurguladı.
Türkiye, iki ülkenin başvurusu sonrası kaidelerini listeledi: Teröristleri iade edin. YPG’yi terör örgütü kabul edin. FETÖ’cüleri beslemeyin. Terör yandaşı kuruluşları kapatın ve garanti verin.
TÜRKİYE BLÖF YAPMIYOR
Emekli Büyükelçi Aydın Nurhan ise İsveç ve Finlandiya bağlamında Türkiye’nin hiçbir biçimde blöf yapmadığını bilhassa belirterek “Ankara süreci sonuna kadar götürmeye kararlı. Bu stratejik hal başka yandan Rusya ile ipleri koparmama ismine da çok manalı. Her açıdan hakikat bir siyaset takip ediyoruz ve sürecin sonunda kazanan ülke olacağız” dedi.
NATO-Türkiye bağlantısının tekrar temellendirilmesi gerektiğini belirten Emekli Büyükelçi Nurhan “Kuzey Atlantik İttifakı ile Türkiye ortasında temel bağ sorunu var. Bu itiraz ve Türkiye’nin terör, İslamofobi ve savunma sanayi özgürlüğü üzere alanlardaki talepleri tüm yapıyı etkileyecek nitelikte. Müzakere masasına gelecekler ve bu gerçekliklerle yüzleşecekler. Herkes şunu yeterli bilsin ki çok sert gelecekler fakat biz de hazırlıklıyız” tabirlerini kullandı.
NATO’nun Ankara’yı ve hassasiyetlerini yok sayamayacağını hatırlatan Nurhan, bir Türk formatı niteliği taşıyan Türkiye’nin tekliflerinin bir yanı ile de Yeni Dünya Düzeni’nin şekillenmesinde aktif öge olacağını söyledi.