MS hastalığıyla ilgili toplumda farkındalık yaratılması amacıyla 2020 yılında başlatılan ‘Benim MS Serüvenim’ projesi kapsamında düzenlenen basın toplantısında Türkiye Multiple Skleroz Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Melih Tütüncü, Dernek Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Serkan Demir, Tiyatro Sanatçısı Betül Arım ve MS hastası influencer İrem Yücetepe konuşmacı olarak yer aldı. ‘Pozitif Düşünce’ konseptiyle yola çıkılan toplantıda Betül Arım oyununda, gülmenin en iyi ilaç olduğunu ve mutluluğu sağlamak için bilinçaltının önemini anlattı. MS hastası olan influencer İrem Yücetepe ise yaşadığı deneyimleri aktararak sosyal medya üzerindeki paylaşımlarıyla MS hastalarına örnek olmaya çalıştığını söyledi.
“BİRÇOK ALANDA DESTEK VERİYORUZ”
Her yıl mayıs aylarında MS farkındalığını artırmak amacıyla çalışmalar yaptıklarını belirten Doç. Dr. Serkan Demir, “Dernek olarak Türkiye’nin çeşitli illerinde faaliyetlerde bulunuyoruz. MS hastaları, yakınları, hekimlerinden oluşan üyelerimiz var. Özellikle fizyoterapi, psikoterapi, yoga, nefes terapisi, hukuk gibi birçok alanda MS hastalarına destek veriyoruz. Bunun dışında onlara yalnız olmadıklarını hissettirmek için birçok aktivite düzenliyoruz. Ayrıca pandemiyle dijitalleşen dünyada, üyelerimize daha kolay erişebilir olduk” açıklamasını yaptı.
“MS OLDUĞUNU GİZLEYEN BİRÇOK KİŞİ VAR”
MS hastalarının birçok korkuyla karşı karşıya kaldığını vurgulayan Doç. Dr. Serkan Demir şunları söyledi:
“İş kaybetme, anne olamama, anne babayı üzme gibi birçok korkuyu yaşıyorlar. Ayrıca kaygı içinde oluyorlar. Bu yüzden de hastalıklarını gizleyebiliyorlar. İstatistiklerin dışında bu şekilde hastalığını gizleyen birçok hasta var. Biz de bu hastalığın farkındalığını ne kadar artırırsak bu korkuların da o denli azalacağını düşünüyoruz.”
“DÜNYADA 3 MİLYONUN ÜZERİNDE MS’Lİ VAR”
MS’in bağışıklık sisteminden kaynaklanan hastalık olduğunu belirten Doç. Dr. Melih Tütüncü, hastalığın görme kaybı, el- ayakta uyuşma, bacak ve ellerde güçsüzlük, baş dönmesi, dengesizlik, mide bulantısı ve idrar kaçırma gibi belirtilerle kendini gösterdiğini söyledi. Dünyada 3 milyonun üzerinde MS’li olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Tütüncü, Türkiye’de ise bunun 75 bin civarı olduğunu söyledi.
“ADIM ADIM TEDAVİ İLE ETKİNLİK ARTIYOR”
1980’lerde MS’e tanı koymanın 10-12 yıl kadar sürebildiğini belirten Doç. Dr. Melih Tütüncü, “Artık doğru tetkik yöntemleri ve adımlarla birkaç ay içinde tanı koyulabiliyor. Yaklaşık 20 yıl önce tedavi yokken şimdi ise pek çok tedavi seçeneği mevcut. Hastalığın seyrine göre adım adım uygulanan bu tedavilerin etkinliği de artmaktadır. Türkiye’de bu tedavi konusunda oldukça şanslıyız. Çünkü birçok ilacı temin edebilmekteyiz” açıklamasını yaptı.
Kendi annesinin de senelerce MS ile mücadele ettiğini ifade eden Doç. Dr. Melih Tütüncü, “Bundan sadece annem değil, biz de etkilenmiştik. Gideceğimiz yerleri, yediğimiz yemekleri hep ona göre ayarlamaya çalışırdık. Bize o dönemlerde birçok şey söylenirdi. Alternatif yollardan, herhangi bir şekilde bilimle alakası olmayan tedavilerden bahsederlerdi. İşte tam da burada hasta yakınlarına önemli bir görev düşüyor. Etkinliği kanıtlanmamış hiçbir şeyi dikkate almasınlar. Doktorların izinde devam etsinler. Zaten Türkiye’deki hekimler MS alanında uluslararası yetkinliğe sahip ve oldukça iyi” uyarısında bulundu.
MS’LİLERE ÖNERİLER
Hastaların her zaman bardağın dolu tarafından bakmasını öneren Doç. Dr. Melih Tütüncü şunları söyledi:
“Hastalıkla ne kadar erken barışırlarsa kalan süreç de o kadar kolay geçer. Her zaman sağlıklı beslensinler, egzersiz yapsınlar, tuzu azaltsınlar, fazla kilo almaktan kaçınsınlar, Akdeniz Mutfağı ile beslensinler, sebze-meyve bol bol tüketsinler, hayvansal gıdalardan biraz daha uzak olmaya çalışıp daha çok beyaz et ağırlıklı beslensinler. Ve en önemlisi ise pozitif düşünce içinde olsunlar. En ufak sorunları olduğunda ise biz hekimlere danışsınlar. Bizler onlar için varız.”
“POZİTİFLİĞİM SAYESİNDE ZİRVEDEYİM”
Hastalığı 3 yıl önce ortaya çıkan 28 yaşındaki İrem Yücetepe, “Belirtilerim olduğunda hep önemli bir şeyim yoktur diye düşündüm. Ama gittikçe kötüleştim. Daha sonra hastalığım ortaya çıktığında ise Çölyak gibi başka sorunlarım da olduğu için moralim çok bozuldu. Mesleğimi yapamayacağım diye çok korktum. Ama daha sonradan hastalığımı kabullenerek ona göre yaşamayı tercih ettim. Şimdi hem tedavime devam ediyor hem de onu bir arkadaş gibi görüyorum. Yaşam şeklimi ona göre ayarlıyorum. Sosyal medya aracılığıyla da MS hastalarına örnek olmaya çalışarak çeşitli tarifler ve egzersizler paylaşıyorum. Onlardan aldığım olumlu dönüşler ise beni çok mutlu ediyor. Yani pozitifliğim sayesinde hem moral olarak hem de hastalığımla barışık yaşama anlamında zirvedeyim” dedi.
“DENEYİMLEYİN AMA BESLEMEYİN”
Sergilediği ‘Dışarda Hiçbir Şey Var’ oyunu ile beden, zihin, ruh sağlığının nasıl korunup dengede tutulacağını anlatmaya çalıştığını belirten Betül Arım da “Deneyimleyin ama negatif duyguları beslemeyin. Ben neşeyi, sevinci, coşkuyu besliyorum. Yaşam yapılan tercihlerin bir toplamıdır. Her şey aslında bizim elimizde. Öncelikle kendimizi sevmemiz, kendimize şefkat duyup güvenmemiz gerekiyor. Oynadığım bu oyun insanların birbirlerini affetmeleri, yaşama geri dönüş partileri vermeleri için ilham veriyor. Kilo verenler var. Antidepresanı bırakanlar var. En son geldiğimiz nokta ise doktorlar bu oyunu reçeteye yazıyor. Bilinçaltı çok önemli. O bizim bahçemiz. Doğal olarak biz de onun bahçıvanıyız. Bahçeye hiç karpuz ekip de salatalık yetiştiğini gördük mü? Onun için bahçemize güller sümbüller yerine niye ayrık otları ekelim ki? Ne diyor Mevlana, ‘Gül düşünürsen gülistanlık diken düşünürsen dikenlik olursun. Seçim bizim” dedi.