Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Ulusal gayrete kadar bu toprakların vatanımız olması için gözlerini kırpmadan canlarını ortaya koyan tüm şehitlerimizi, gazilerimizi, kahramanlarımızı rahmetle yad ediyorum. Ulusal çabanın habercisi olan 19 Mayıs 1919’da Samsun’da yakılan istiklal ateşini düşmanı 9 Eylül’de İzmir’de denize dökerek zafere ulaştıran ordumuzun başkomutanı Gazi Mustafa Kemal’den erine kadar tüm mensuplarını şükranla yad ediyorum.
“BIRAKACAĞIMIZ MİRAS 2053 VİZYONU OLACAK
Ulusal uğraşın bu değerli tarihinin armağan edildiği siz gençlerimizi istiklal ve istikbalimizin teminatı olarak görüyorum. Bizim size bırakacağımız miras inşa ettiğimiz güçlü demokrasi, kalkınma altyapısı ve 2053 vizyonu olacaktır. Hayatını medeniyet, hak ve adalet davasına adamış bu uğurda birçok gayretler vermiş, kaç sınamalardan geçmiş büyüğünüz olarak hayallerinizden asla vazgeçmeyin diyorum.
Kuralların zorluğuna aldırmayın. İmkanların kıtlığına teslim olmayın. Yürüdüğünüz yolda mahzurların cesametinden korkmayın. Bunların hiçbiri sizin kalbinizde büyüttüğünüz, zihninizde şekillendirdiğiniz amaçlarınızdan sizleri uzaklaştırmasın.
Siz genç yaşında kendi ismini verdiği bir cihan devletinin temellerini atmış Osman Gazi’nin, kaç hükümdarın kuşatıp alamadığı İstanbul’u 21 yaşında fetheden Fatih’in, kısacık ömründe devletinin topraklarının büyüklüğünü 2,5 kat arttıran Yavuz’un dünyanın en karmaşık devrinde ülkesini 33 yıl ayakta tutmaya başaran Abdülhamit’in, vatan topraklarının elde kalan son kesimi üzerine yeni devlet kuran Gazi Mustafa Kemal’in
Siz demokrasi ve kalkınma çabasının birinci bayrakları ve bayraktarı şehit Menderes’in, Türkiye’ye çağ atlatma vizyonun sahibi merhum Özal’ın, son 20 yılda ülkeye kazandırdığı yapıtlarla Türkiye’yi dünya liginin en üstüne çıkartan vizyonun mirasçılarısınız.
Tarihimizin her devrinde gençlerimizle ayağa kalktık, gençlerimizle yürüdük, gençlerimizle başardık. Biz kim var diye seslenince sağına ve soluna bakmadan fert fert ben varım yanıtını veren, benim olmadığım yerde kimse yoktur hissiyle davasına sahip çıkan gençlik ahlakıyla yetiştik.
Kimi vakit sağ sol, kimi vakit Alevi Sünni, kimi vakit ilerici gerici, kimi vakit Türk Kürt diyerek birbirine düşürülmeye çalışılan gençlerimizin her kaybı Türkiye’nin kaybı olmuştur. Biz tüm bu ayrımların ötesinde gençlerimizi kucaklayan anlayışla tuzakları birer birer bozduk.
15 Temmuz’da darbeciler sokağa çıktığında karşılarında işte bu gençliği buldular. Cumhuriyet tarihimizin bu en ulu direnişinin öncüsü, gençlerimizin cüreti ve kararlılığı silahların gücüne galebe çaldı. Bugün de burada azimleriyle, çalışkanlıklarıyla, dirayetleriyle pek çok alanda kendini ispatlamış gençlerimizle birlikteyiz.
Türkiye’nin en büyük kapalı salonunda, 5 bin kişilik bu salonda özellikle sportmen gençlerimiz kazandıkları başarılarla ülkemizin ve milletimizin gururu haline geldiler. Artık biz Tokyo ve artık gaye Paris diyoruz. Tokyo’yu aşacak olimpiyat madalyalarıyla Allah’ın müsaadesiyle yola devam edeceğiz.
Az evvel eskrimdeki şampiyonumuzu izledik ve dinledik. Artık artık olimpiyat şampiyonluğu bekliyoruz. Az evvel bir müjde daha aldım, dünya boks şampiyonasında İstanbul’da yeni bir altın daha çıkardık Ayşe kızımızla.
Spor yanında, bilimde, sanatta, kültürde iftiharımız olan gençlerimizle bir ortaya geliyoruz.
Evlatlarımızı kalıplara sokmaya çalışanlara inat, gençlerimiz üretimde hudut tanımıyor, TEKNOFEST gençliği yetiştiriyoruz.
Gençlerimiz kimi akademik alandaki, kimi mesleğinde, kimi başka alanlardaki kabiliyetleri ile ülkemizin en büyük güç kaynağıdır.
Nereye gidersem gideyim en büyük gücüm gençlerimizin yüzünde gördüğüm heyecan ve başarma azmidir.
Detaylar geliyor…