Kale Tasarım ve Sanat Merkezi (KTSM), özgün bir standa konut sahipliği yapıyor. Sanatçı Silvia Bener’in her şeyin özü ve varoluşun kendini görünür kıldığı bir kavram olarak suyu araştırdığı çalışmalarından bir seçki sunan “Yüzeyin Ötesinde: Su” isimli standı dün açıldı.
Standın oluşum sürecinin uzun bir seyahat olduğunu söyleyen sanatçı Silvia Bener, “Türkiye’ye geldiğimde birinci merak ettiğim ‘bu kadar büyük bir kente içme suyu nasıl yetiyor’ oldu. Sonra araştırmaya başladım; beşerler burada suyu çok önemsiyor, yağmur yağmaya başladığında rahmet yağıyor diye çok seviniyorlar, Almanya’da ise tekrar mi yağmur diye beşerler üzülüyor, bıkmışlar. Burada ise suya çok hürmet gösteriliyor” diyor.
‘HÂLÂ ÖĞRENCİYİM’
Almanya’da su üzerine sanat çalışmaları yapan Bener, Türkiye’ye yerleştikten sonra ebru sanatı ile tanışmış. kelamı Bener’e bırakıyorum; “Ebru sanatıyla tanıştıktan sonra tekrar bir şok yaşadım. Ebru sanatı suyla oluşuyor. Su kendisi bir desen, bir form veriyor. Benim yıllardır çalışma yaptığım haller bunlar. Çabucak ebru sanatına başladım. Aslında hâlâ öğrenciyim, zira o denli bir sanat. ‘Ebru’nun çağdaş sanat içinde ne kadar büyük bir potansiyel olduğunu’ kimse çalışmadı. Sonra ebru sanatından da farklı bir çalışmaya başladım. Yani ebru sanatı su, nokta istiyorsa ben bu noktaları bölmeye çalıştım. Su ve toprak teması olduğunda neler oluyor sanki neden bu form oluyor üzerine ağırlaştım ve ortaya gördüğünüz yapıtlar çıktı” diyor.
On yılı aşkın müddettir suyu temel mecrası olarak benimseyen sanatçı Silvia Bener, suyun yüzeyinden öteye yönelttiği bakışla kişinin cihanda tuttuğu pozisyona dair sorulara kapı aralıyor. Stant, izleyiciyi suya duyusal, deneyimsel ve zihinsel bir dalışa davet ediyor.
Klâsik ebru sanatından ilham alan lakin ondan çeşitli biçimlerde farklılaşan, su üzerine boyalarla çalıştığı bir teknik uygulayan Bener, yapıtlarının performatif ve meditatif süreçlerini içsel bir seyahatin aracı olarak yorumluyor. Kendisinin “Aqua Materia Sanat” olarak isimlendirdiği teknikte sanatçı, klasik ebru sanatına kıyasla, bedensel hareketlere imkân sağlayan büyük teknelerde çalışıyor. Asma katta bir tecrübe alanı yaratan “Tözün Akışı” isimli video-yerleştirme ve farklı mecralarda üretilmiş yapıtların yanı sıra stantta, sanatkarın su üzerine yıllara yayılan araştırma sürecinden fotoğraflar, eskizler, not defterleri ve doğal objeler, sanatkarın zihin dünyasına bir bakış sunuyor. Stant, 30 Haziran’a kadar KTSM’de ziyaret edebilir.