Zarurî Zelzele Sigortası’nın (DASK) tüm gayrimenkul sahiplerini devlet teminatı altına alan şemsiye sigorta sistemi olduğunu tabir eden Kulavuz, “Depremin son yüzyılda Türkiye’de en çok rastlanan ve en çok ziyan veren afet tipi olması, büyük bir kısmı zelzele bölgesi olan Türkiye için yaşanması hayli yüksek bir afet cinsidir. Üstelik zelzele, yapısı gereği yalnızca bulunduğu bölgeyi değil, tüm ülkeyi ekonomik olarak sarsabilecek bir durumdur. DASK Sigortası, zelzele sonrasında vatandaşlarımızın hayatının kaldığı yerden tekrar inançla devam edebilmesi ve zararın minimuma indirgenmesini hedeflemektedir. Sarsıntı ve sarsıntıdan kaynaklanan yangın, infilak, tsunami ve yer kayması risklerine karşı, sigortalı konut sahiplerine maddi garanti sağlar. İster oturulamaz durumda ister kısmi hasarlı olsun, binanızın ziyanını en süratli formda tazmin ederek hayatın olağana dönmesine aracılık eder. Bu sebeple DASK Sigortası, hem kendimizi hem de toplumumuzu teminata alan, epey kıymetli bir sigortadır” dedi.
Gereksinimlerin en aktif ve süratli formda giderilmesi için devletin ve sigorta bölümünün işbirliği ile oluşturulan DASK Sigortası’nın esas amaçlarından bahseden Kulavuz, “DASK Sigortası, çerçevesindeki bütün konutların ödenebilir düzeydeki primlerle zelzeleye karşı garanti altına alınması, sarsıntı hasarlarının ülkemize getireceği mali yükümlülüğün sigorta yoluyla, milletlerarası reasürans (yeniden sigortalama) ve sermaye piyasalarına dağıtılması, devletin sarsıntılardan, bilhassa zelzele sonrası afet konutları inşasından, kaynaklanan mali yükünün azaltılması, sarsıntı hasarlarının karşılanmasında uzun vadeli kaynak birikiminin temin edilmesi ve toplumda sigorta ve toplumsal dayanışma şuurunun gelişmesine katkıda bulunulması üzere hayati değer taşıyan yararları mevcuttur” formunda konuştu.