Toplumda 50-60 yaş üstü vatandaşların yüzde 50’si hipertansiyon hastası olduğunu söyleyen Kardiyoloji Uzmanı Dr. Necmettin Korucuk, 17 Mayıs Dünya Hipertansiyon Günü kapsamında bahisle ilgili açıklamalarda bulundu.
Yüksek kan basıncı olarak bilinen hipertansiyonun Türkiye’de sık görüldüğün ve toplumun yarsının bundan haberinin olmadığını belirten Korucuk, sinsi bir hastalık olduğunu söyledi.
“Düzenli hekim denetimi çok önemlidir”
İHA’nın haberine nazaran; Korucu yaptığı açıklamalarda şu sözlere yer verdi:
“Ülkemizde 50-60 yaş üstü insanlarımızın neredeyse yarısı hipertansiyon hastası ve yaklaşık bunların da yarısı durumlarının farkında değiller. Hastalığın da sinsi olması nedeniyle toplumun lakin yarısı bunun farkında olabiliyor. Bilhassa ileri yaşta ailede hipertansiyon hikayesi olanlarda nizamlı bir tabip denetimi çok kıymetlidir.”
Kalp, beyin, göz ve böbreklere ziyan verebilir
Denetimsiz hipertansiyonun bedende 4 majör organa hasar verebildiğine değinen Korucuk, açıklamalarını şu sözler ile sürdürdü:
“Birincisi kalptir. Kalp krizine, kalp damar sertliğine, uzun vadede kalp yetmezliğine neden olabilir. Ayrıyeten beyin kanaması, beyin damarlarında tıkanıklık, inme ve felç durumuna sebebiyet verebilir. Göz damarlarında tıkanıklık, görme kaybı yaşanabilir. Böbrek damarlarında darlık, böbrek işlev bozukluğu, diyaliz durumu gerektiren uzun vadede külfetler oluşturabiliyor.
“Hasta hayat şeklini değiştirmeli”
Hastaya rahatsızlığını âlâ anlatmak gerekir. Hasta ömür üslubunu değiştirmediği sürece, bizim verdiğimiz tedaviler süreksiz bir tahlil oluyor. Hasta hayat şeklini değiştirmezse bu verilen tedavi bir yere kadar denetim altında tutuyor. Akabinde çeşitli risk skalalarımız var ona nazaran tedavi alması gerekiyorsa, her gün ilaçlarını nizamlı kullanması gerekiyor. Hastamızın 6 ay ile 1 yıl ortasında rutin denetimleri oluyor.
“Bu durum sinsi, çok farkında olunamıyor”
Hipertansiyon hastası olup olmadığınızı kan basıncını ölçerek anlayabilirsiniz. Bu ölçümün uygun kaide ve ortamda yapılması gerekiyor. Bilhassa son yarım saat içinde kahve, çay, sigara içmemiş olmak, on dakika oturur formda dinlenmiş olmak gerekir. Ondan sonra uygun ölçüm aygıtıyla tansiyon ölçülerek, bu durum belirlenebilir. Sinsi hastalıkların hepsinde hastaların hastalığını fark etmesi için bir organ hasarıyla müsabakası gerekiyor. Mesela kalp krizi geçiren hastalarda biz tansiyon hastası olduğunu saptıyoruz. Vatandaşlarımızın 45-50 yaş üzerinde kan basıncını aile doktorlarında kan basıncını denetim ettirmelerinde yarar var. Yoksa bu durum sinsi, çok farkında olunamıyor. Farkında olup ilaç tedavisini aksatan hastalarımız da var. Optimim ilaç tedavisi almayanlar var. O nedenle nizamlı tabip denetimi gerekiyor.”