Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Lideri Pervin Buldan, partisinin küme toplantısında konuştu. Buldan, Aysel Doğan’ın Dersim’deki cenazesine katılmak isteyenlere polisin gazla ve tazyikli suyla saldırmasını eleştirerek, “Kürt düşmanı iktidar bilmelidir ki, zulümlerinizle asla sonuç alamayacaksınız” tabirlerini kullandı.
Buldan, konuşmasına annesini kaybeden Mithat Sancar’a ve ailesine başsağlığı dileyerek, başladı. Buldan, “17 ve 18 Mayıs vesilesiyle vefat yıldönümlerinde devrimci başkanlardan İbrahim Kaypakkaya ve 4’ler şahsında zulme, azaba karşı direnen, halkların özgürlük ve eşitlik gayretine ışık olan tüm devrimcileri hürmetle anıyorum” dedi.
Mezopotamya Ajansı’nın haberine nazaran, Memleketler arası Kayıplar Haftası olan 17-31 Mayıs’a dair de Cumartesi Annelerini selamlayan Buldan, “Kayıpların akıbetini ve hesabını her gün sormaya, adaleti aramaya devam edeceğiz. Ta ki hakikatle yüzleşene ve gerçek adaleti sağlayana dek. Toplumsal hafıza ve vicdanlar, kayıpların üzerinin kapatılmasına, sorumluların unutulmasına asla müsaade vermeyecek. Unutturmayacağız” diye belirtti.
‘AYSELLER’E SÖZÜMÜZDÜR!’
Buldan, vefat eden Kürt siyasetçi Aysel Doğan’ı da hatırlatarak şunları söyledi: “Geçen Cumartesi günü Dersim’de ailesi, akrabaları, arkadaşları defin merasimine katılmak üzere bir ortaya geldi. Fakat kolluk güçleri, cenazenin aile meskenine götürülmesini, aile ocağında helallik alınmasını engelledi. Yetinmediler, Aysel Doğan’ın cenazesini kaçırdılar. Mezarlık alanına zırhlı araçları yığdılar. Mezarlığa gelmek isteyen halka gaz ve su sıktılar. Bu eziyeti yapanları, buyruğu verenleri ve ardındaki siyasi sorumluları şiddetle kınıyorum. AKP iktidarının iki yüzlü siyaseti, Kürt düşmanlığı, bayan düşmanlığı bu taarruzda bir sefer daha fakat en açık ve aleni formda ortaya çıkmıştır. Cenazeye azap yaptıran, ölüye hürmeti olmayan bir zihniyet olarak bir defa daha tarihin karanlık sayfasındaki yerlerini aldılar. Bizler ölüye saygıyı ve adaleti bu kadim topraklarda kesinlikle tesis edeceğiz. AKP’ye karşın bunu yapacağız, başaracağız. Aysel Doğan’ın meyyit, Aysel Tuğluk’un ise hasta vücuduna savaş açan, Kürt düşmanı iktidar bilmelidir ki, bu düşmanlıklarınızla, zulümlerinizle asla sonuç alamayacaksınız. Ne bize, ne de halkımıza bir milim geri adım attıramayacaksınız! Sizin kötülük sisteminiz değil, sevgili Ayseller’in barış düşü bu ülkede hayat bulacaktır. Bu da Ayseller’e sözümüzdür! Bir cenazede şahit olduğumuz bu saldırganlık ve meyyit vücuttan duyulan endişe, kaybetmekte olan iktidarın siyasal psikolojisini ortaya koymaktadır. Evet, halkı ikna edecek bir öyküleri ve halkın karşısına çıkacak bir yüzleri kalmadı. Yol açtıkları ekonomik yıkımı, geçim kederini, ekmek krizini örtmek için her gün yeni bir hukuksuzlukla, yeni bir kumpasla, yeni bir kötülükle toplumun karşısına çıkıyorlar. Bunların gündemlerinde ülke problemleri asla yoktur. Tek kederleri kendi koltuklarıdır, rantlarıdır. Bir bakıyorsunuz, bir muhalif siyasetçiye ceza veriliyor. Bir bakıyorsunuz, toplumsal medyayı engelleme yasasını toplumun gündemine yerleştirmeye çalışıyorlar.”
‘YASAĞA DOYMADILAR’
“Kürt ve Kürtçe düşmanlığına her gün yeni bir halka ekliyorlar” diye konuşan Buldan, “Kürt düşmanlığında adeta yarış yapıyorlar! 15 Mayıs Kürt Lisan Bayramı’ydı. Diyarbakır ve İstanbul’da yapılmak istenen aktiflikleri engellemeye çalıştılar. Yetinmediler; AKP’nin Kocaeli Derince Belediyesi eliyle Kürt sanatçı Sevgili Aynur Doğan’ın konserini yasaklattılar. Yasağa doymadılar, AKP’li Kocaeli Çayırova Belediyesi Amed Kent Tiyatrosu’nun ‘Don Kixot’ oyununu, Muş Valisi de Sevgili Metin Kemal Kahraman’ın konserini engelledi. Konser yasak, tiyatro yasak, sanat yasak, miting yasak. Adeta fiili OHAL uyguluyorlar. Yasaklarla gayret palavrasıyla yola çıktılar, tarihin en yasakçı iktidarı oldular. Yasakçı, asimilasyoncu, inkârcı iktidara diyorum ki; Kürt halkı dün sizin zihniyetinizdekilere karşı nasıl ki lisanına müziğine, stranına, dengbêjine sahip çıktıysa bugün de lisanına ve kültürüne daha fazla sahip çıkmaya devam edecektir. (HABER MERKEZİ)