BBP Genel Lideri Mustafa Destici, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Gündeme ait değerlendirmelerde bulunan Destici, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılma taleplerine ilişkin, Türkiye’nin, birinci dereceden, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun söz ettiği prensiplerinin, öncelikle muhatapları ve NATO üyeleri, sonra da dünya kamuoyu tarafından yanlışsız değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye’nin, NATO’nun en büyük askeri güçlerinden biri olduğunu belirten Destici, şöyle konuştu:
“Türkiye; jeopolitiği, iktisadı, askeri gücü ve potansiyeli prestijiyle dünya barışının mihveridir. Terör örgütlerine dayanak vererek, Doğu Akdeniz’de milletlerarası hukukun kendine tanıdığı haklarını Türkiye’nin elinden almaya çalışarak, Yunanistan’ı, memleketler arası hukuka ve mutabakatlara karşıt bir halde silahlandırarak, atılan adımların ne cins bir tarihi yanılgı ve adaletsizlik olduğu her gün ortaya çıkan her gelişmeyle yeniden bir kere daha doğrulanmış oluyor. Herkes başta Rusya- Ukrayna savaşı ve NATO’nun durumuna, prensipler ve prensipler doğrultusunda yaklaşmalıdır.”
PKK ve uzantılarının bütün NATO ülkelerindeki faaliyetleri ile NATO ülkelerinde terör örgütlerine takviye verilmesine derhal son verilmesi gerektiğine işaret eden Destici, “Türkiye Cumhuriyeti bu bahiste ısrarcıdır. Yunanistan’ın Türkiye’yi maksat alacak ve milletlerarası hukuka aykırı şekilde silahlandırması ve Türkiye’nin savunma sanayiine yönelik kısıtlamalar sona erdirilmelidir. Finlandiya ve İsveç, Türkiye’nin gayret ettiği terör örgütleriyle iş birliğini ve irtibatını sona erdirmeli, terör örgütü mensuplarını korumaktan vazgeçmeli, bu hususlarda somut ve tatmin edici adımlar atmalıdır” tabirlerini kullandı.
Destici, Atatürk Havalimanı yerine yapılacak millet bahçesiyle ilgili muhalefetin tenkitlerine yönelik olarak şu değerlendirmede bulundu:
“Her siyasi parti, her hususta fikirlerini, kanılarını söyler. Çok doğal şeyler. Bugün yaşananlara bizim itirazımız, her yaşanan olayın Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile ilişkilendirilmesi. Problemin Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile ilişkilendirilmesini yanlışsız bulmuyoruz. ‘Atatürk’ün ismi bir yerden silindi’ diye Atatürk, Türkiye’den silinmiş mi olur, ya da Atatürk’ün Türk milletindeki karşılığı bu kadar hafif midir? Bunu lisana getirenler, Atatürk’e karşı saygısızlık yapıyor. Atatürk istismarından vazgeçsinler. Atatürk, Türk milletinin her bir ferdinin ortak kıymeti, Cumhuriyet’in kurucusu, Kurtuluş Savaşı’nın başkomutanı ve Gazi Meclis’in birinci lideri. Bu tıp hadiseler sonucunda sokakları hareketlendirerek ya da kalabalıklar toplayarak yeni Seyahat hadiseleri oluşturmak isteyenler de bundan vazgeçsinler, bundan sonuç alamazlar” değerlendirmesinde bulundu.