Gazetemiz muharriri Orhan Bursalı, bugünkü köşe yazısında geçtiğimiz hafta SADAT’a giden Cumhuriyet Halk Partisi Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmeyi aktardı.
Kılıçdaroğlu, kimseye haber vermeden kapısına gittiği Milletlerarası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin (SADAT) iç siyasete müdahale için kullanılabileceğine dikkati çekti.
“NE YAPACAKLARI AŞİKÂR DEĞİL”
– Sayın Kılıçdaroğlu, apansız SADAT örgütünün kapısına dayandınız milletvekillerinizle bir arada, gündemde yokken.. Önemli bir duyum almadan hareket etmezsiniz. Size gelen bildiride ne deniyordu?
SADAT üzere bir kuruluş demokratik bir ülkede dernek ismi altında örgütlenemez. Gayri nizami harp, sabotaj, terör üzere hususlarda insanları alıp eğitmek bir derneğin işi değil. Şayet bunu bir dernek üstlenmişse ve bu bağlamda iktidardan da dayanak alıyorsa, Türkiye sağlıklı bir demokratik sistem oluşturamaz. Bu durumu eleştirmek lazım fakat beşerler korkuyor, zira bu kuruluşun ne yapacağı aşikâr değil.
Ayrıyeten, daha garip olan, bu derneğin liderinin daha düne kadar Erdoğan’ın başdanışmanlığını üstlenmiş olması. TSK var, Emniyet, MİT var, bunları bir tarafa bırakıyorsunuz, gayri nizami harp konusunda, sabotaj, suikast nasıl düzenlenir üzere bahislerde insanları eğiten bir derneğin başkanlığını yapan eski askeri, başdanışmanlığınıza getiriyorsunuz.. Bilhassa Suriye konusunda bu derneğin Erdoğan’ın talimatıyla farklı roller üstlendiği kanısındayım. Buna ait açıklamalar, duyumlar, görseller hepsi var. Yasadışı bir süreç yasal görünümlü bir dernek aracılığıyla yapılıyor.
– Bu örgütün iç siyasete de misal müdahaleleri olabileceğini mi söylüyorsunuz?..
Evet, Saray’ın talimatıyla yasadışı bir sürece girenler, tıpkı talimatla yurtiçinde de bu işleri yapabilir. Aslında iki taraf da yasadışı süreç yapıyor. Geçmişte biz suikastlarla ortalığın karıştırılacağı duyumları aldık, bunları ben de öteki önderler de dillendirdi.
“BU HUSUSA GİRMEK İSTEMEM”
– Size ulaştırılan belge-duyumda ne söyleniyordu?
Bu bahse girmek istemem… Kamuoyunun dikkatini bunların üzerine çekmemiz lazım; bunlar, toplumu sarsacak olaylar yapmasınlar.
– Anketler iktidarın kaybedeceğini gösteriyor. Lakin toplumda şöyle bir inanç da var: Cumhurbaşkanı iktidarı o denli kolay kolay teslim etmez. Buna katılıyor musunuz?
Seçimler olacak ve biz demokratik yollardan Erdoğan’ı göndereceğiz buna inanıyorum. Elbette ki Erdoğan gitmemek için toplumu tahrik edebilir, lakin bu tahriklerden toplum ihtimamla kaçınmalı, demokratik yollardan onu göndermek üzere bir hoşluk var…
– SADAT örgütünün toplumu sarsacak hareketlere girişmesi konusunda kaygınız ne ölçüde?
SADAT ve misal kuruluşların hepsine meydan okuyoruz, herkes korkusuzca gitmeli ve oyunu kullanmalı, bu süreç bu tıp olayları düşünenleri planlayanları hayal kırıklığına uğratacak… İnsanlarda “Yahu sandığa gitsem de bir şey değişmeyecek, nasıl olsa bunlar gitmeyecek” algısını beslemek istiyorlar. Bu algıdan toplumun muhakkak kurtulması lazım… Evet biz sandığa gideceğiz ve bu ülkeye demokrasiyi demokratik yollarla getireceğiz, bu inançla sandığa gitmeli.
– Seçim Yasası’yla vilayet ve ilçe seçim heyetlerinde en kıdemli yargıçlar tasfiye edildi. Seçimin kaybedilmesi durumunda, sandık sonuçlarına iktidarın yapacağı itirazlarla, ilçe ve vilayet seçim heyetlerince sandık sonuçları değiştirilebilir mi?
Gideceklerini onlar da görüyor. Sanki Seçim Kanunu’nu değiştirerek bunu engelleyebilir miyiz diye düşünüyorlar. Lakin ne yaparlarsa yapsınlar, herkes sabırla bekliyor, sandık gelsin ve biz bunları çabucak gönderelim diye. Esasen bir iktidar seçim kanunu ile oynayarak iktidarını muhafaza yoluna gidiyorsa, çoktan bitmiş demektir. Bugüne kadar bu yolla iktidarını koruyan parti olmadı. Halk karar verdiyse bunları gönderir.
En kıdemli yargıçları değiştirdiler.. biz bütün sandıklara sahip çıkacağız. Millet İttifakı’nın genel liderleri seçim güvenliği ile ilgili bir komite kurulmasına karar verdi. Seçim güvenliğini sağlayacağız. Sandık başında yeterli eğitimli, tutanak nasıl tutulur, sayımlar nasıl yapılır, bunları bilen tecrübeli arkadaşlar olacak.
Bütün sıkıntı sandıktan çıkacak oyların ıslak tutanaklarıdır, ilçe ve vilayet seçim heyetleri hangi kararları verirlerse versin. Bir örneğinin elimizde olması kâfi. Sandık başında olan her arkadaş tutanağın fotoğrafını çekecek ve genel merkeze gönderecek, mahallî seçimlerde bunun denemesini muvaffakiyetle yaptık.