MERT İNAN İstanbul – Tarihi yapının günümüzde bahçe ve iç kısmındaki birtakım görüntüleri ise esere saygısızlığı gözler önüne sermeye yetiyor. Roma döneminden kalıntıların yer aldığı bahçe kısmında hiçbir peyzaj düzenlemesi yapılmazken, bu kısım adeta kaderine terk edilmiş durumda. Duvarlarından otlar çıkmaya başlayan Kalenderhane Cami’nin, erkek ve kadın tuvaletlerinin olduğu dış kısımda yerlere atılan çöpler ise vatandaşların tarihi ibadethaneye sahip çıkmadıklarını ispatlar nitelikte. Cami içerisindeki duvarlara gelişigüzel monte edilen elektrik, sigorta ve alarm ünitelerinin yarattığı çirkinliğe, su sebili ve çöp kovası eklenmiş. Duvarlar tahrip edilerek yerleştirilen sigorta ve elektrik kutuları açıkta dururken, ziyaretçiler için risk oluşturuyor. Caminin iç kısmındaki giriş kapısının üst bölümündeki çatlak ve hasar da dikkatlerden kaçmıyor. Duvarlarına ilan panoları ve fotoğraf albümleri asılan tarihi caminin, bir bölümü adeta ardiyeye dönmüş. Merdiven, dolap, sandalyeler ve birtakım eşyaların konulduğu bu bölüm depoyu andırırken, eserin estetik görünümünü de bozduğu gibi ibadethane vasfına da zarar veriyor.
‘Yeniden düzenlenmeli’
Ortaya çıkan görüntüyü Milliyet’e yorumlayan İstanbul Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal Kutgün Eyüpgiller, “Camii
ve çevresinin bakım, onarım ve yeniden düzenlenmeye gereksinimi var. Uzun yıllar öncesine dayanan bir ihmalin varlığı ortada. Aslında bu ihmal Kalenderhane’ye özgü olmayıp kültür varlığı pek çok eser için geçerli. Kültür varlığı eserlerimize yönelik bir bilinç eksikliği, kullanımda özensizlik
ve sevgisizlik yaygın bir tutum” dedi.
Duvarlarına ilan panoları ve fotoğraf albümleri asılan tarihi caminin, bir bölümü adeta ardiyeye dönmüş.
Genim: Bu görüntü kabul edilemez
Mimar Sinan Genim “Böyle bir görüntü” kabul edilemez derken, eleştirilerini şöyle sıraladı: “Dört yıl önce uyarmamıza karşın olumsuz görüntüler devam ediyor. İstanbul’un merkezinde 8.yüzyıldan kalma bir ibadethanenin bu şekilde kullanılması üzüntü verici. Kalenderhane Cami’nin içindeki görüntü içler acısı. Bu tür tarihi ibadethane veya eserlerde görev yapan kişilerin meseleye ciddiyetle eğilmesi gerekir. Kalenderhane Cami’nin yıllar önce yapılan restorasyonu da bir felaketti. Vatandaşlarımız da tarihi eserlerimize sahip çıkmıyor. Tarihimizle övünüyoruz ancak bize miras kalan tarihi eserlere gereken özeni göstermiyoruz. Gerekli merciler de sıkı denetimler yaparak eserleri koruma altına almalı.”