Brezilyalı müzisyen Türk kızıyla evlendi, tahta kaşıkla çiftetelli oynadı

İbrahim ve Melek Tunçel çiftinin 2 kızından Ebru Tunçel, Almanya’da doğup büyüdükten sonra İngiltere’nin başkenti Londra’da Kings College, Berlin’de Humboldt ve Roma’da L’universita Di Sapienza üniversitelerinin hukuk bölümlerinden mezun oldu.

Almanya’ya dönerek Berlin Freie Üniversitesi’nde çevre hukuku bölümde doktora eğitimini sürdüren Tunçel, 6 yıl önce konserine gittiği Brezilyalı müzisyen Lucas Gaspar ile tanıştı. Çift, aşka dönüşen ilişkilerinde evlilik kararı aldı. Memleketi Bilecik’in Yenipazar ilçesine bağlı 60 haneli Çayköy köyüne gelen Tunçel, Gaspar ile Türk geleneklerine göre kına gecesi yaptı.

Köy meydanına büyük Türk bayrağının yanı sıra Brezilya bayrağı asıldı. ‘Gelin çevirme’ adı verilen gelenekle Tunçel, elinde fenerle köy meydanında kadınlarla birlikte yürüdü. Bu sırada köyün kadınları Tunçel için türküler söyledi. Kına gecesinde de köylü kadınları türküleri eşliğinde Tunçel’in avuçlarına, Brezilyalı damadın da serçe parmağına kına yaktı. Gecede çift, arkadaşlarının yanı sıra ailesi ve köylülerle birlikte gece boyunca oynayıp eğlendi.

‘EVİMDE HİSSETTİM’

Brezilyalı ailenin 3 çocuğundan Lucas Gaspar ise kına ve düğün boyunca köylülerden öğrendiği tahta kaşıkla çiftetelli oynadı. Müzik yaptığı sahnelerde ‘Sonny Klinger’ adını kullanan damat, Türkiye’de insanların çok sıcakkanlı olduğunu ve bu nedenle kendisini evinde gibi hissettiğini söyledi. Ebru Tunçel ile konser verdikleri bir etkinlikte tanıştıklarını kaydeden Lucas Gaspar, “7 yıldır Berlin’de müzisyenlik yapıyorum. Bir konserimde Ebru ile tanıştım. Konuştuk ve birbirimize aşık olduk. Çayköy’e geldiğimiz zaman geleneksel bir düğün yapma fikri doğdu. ‘Senin babaannen ve deden mutlu olsunlar. Bu kültürü yaşatalım’ dedim. Benim için değişik bir deneyimdi. Böyle bir enerjiyi daha önce hissetmemiştim. Bu tür geleneklerin insanları duygulandırması, geleneklerin böyle yaşatılması beni çok mutlu hissettirdi ve duygulandırdı. Kaşıkla oynamayı da çok sevdim. Türkiye’nin gelenekleri Brezilya’ya çok benziyor, kendimi evimde gibi hissettim. Çok benzer şeyler ama Türkiye’nin daha eski bir kökeni var. Bu geleneklerin daha köklü olduğunu hissettim, yaşadığım her şeyin tadını çıkardım” diye konuştu.

‘KINA ELBİSEM 100 SENELİK’

Düğününe köy meydanından at binerek gelen Ebru Tunçel ise babaanne ve dedesinin yaşadığı Çayköy köyüne yaz tatillerinde geldiğinde gelenekleri görüp yaşadığı için kendi düğününü de böyle yapmak istediğini söyledi. Kına gecesi ve düğünde çok mutlu olduğunu anlatan Tunçel, “Her tatil ben de buraya geliyordum. Babaannem ve dedemle birlikte tatilimi geçiriyordum. Babaannem hem değişik kültürleri ve köy düğünlerinin nasıl olduğunu anlatıyordu. Bu da benim ilgimi çekti. Değişik bir şey olsun diye biz de öyle düşündük. Çok değişik ve güzel geçti. Çok mutluyuz. Daha önce küçükken ata binmiştim ama yine de çok heyecanlıydı. Kına gecesinde giydiğim elbise babaannemin anneannesinin elbisesiydi. Ben de çok sevmiştim. Babaanneme ‘Onları giyebilir miyim?’ diye sormuştum. Onlar da bizim yanımızda olsun diye karar vermiştik. Gelinliğim de babaannemin 60 senelik gelinliği. Kına elbisem de 100 senelik bir elbise” dedi.

‘ATALARIMIZI ANMAK İSTEDİK’

İbrahim Tunçel de kızının Avrupa’da doğup büyümesine rağmen Türk gelenekleriyle evlenmek istemesini mutlulukla karşıladıklarını söyledi. Baba Tunçel, tüm gelenekleri yerine getirdiklerini belirtip, “Kızım Ebru Almanya’da doğup büyümesine, 3 ayrı ülkede hukuk fakültesini bitirmesine ve Berlin’de hukukçu öğretim üyesi olmasına rağmen Türkiye’yi özellikle köyümüzü çok seviyor. O yüzden düğününü de köyde yapmak istedik. Özellikle 40-50 yıl öncesinde kalmış geleneklerimizi tekrar bir hatırlamak, genç kuşaklara aktarmak ve atalarımızı anmak istedik. O bizim için çok önemliydi” diye konuştu.

Anne Melek Tunçel de çok güzel düğün yaşadıklarını belirterek, “Çocuklarım küçükken tatil için hep Türkiye’ye, köye geldik. O zamandan beri köyü çok seviyorlar, alıştılar. Babaanne ve dedelerine çok bağımlılar. Ebru geleneklerini yaşatmayı çok seviyor. Eskileri anmak için böyle değişik elbiselerle bir düğün yaptık, çok mutluyuz” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir