Dünya Ekonomik Görünümü, IMF’nin ilkbahar ve sonbahar toplantılarının hemen öncesine denk gelecek şekilde yılda iki defa açıklanır. Ocak ayında ise bir güncelleme yapılır. Dünya Ekonomik Görünümü, IMF uzmanlarının analizlerini yansıtır. Hem genel bir bakış vardır, hem de detaylı analizlere yer verilir. Üye ülkeleri ve küresel ekonomiyi ele alır.
IMF tahminleri pek çok kişi ve kuruluşun veri olarak kullandığı, karar verirken dikkate aldığı dokümanlardır. Ekonomistler bu raporu çok önemser, veri olarak kullanırlar. Fon yöneticileri portföy yönetirken, yatırımcılar yatırım kararı alırken IMF tahminlerine bakarlar.
Son rapor nisanda, “Savaş Küresel Toparlanmayı Geciktiriyor” başlığı ile yayımladı. Özetle, “Küresel ekonomik görünüm tahminlerde son güncellemenin yapıldığı ocaktan bu yana önemli ölçüde kötüleşti” denildi. Oysa ocaktaki tahminde, ‘omicron’un kısa süreli etkisinin ardından küresel toparlanmanın ikinci çeyrekten sonra güçleneceği öngörülmüştü.
Raporda Ukrayna’daki savaşın küresel büyümeyi yavaşlatacağı ve enflasyonu arttıracağı, gıda ve enerji fiyatlarındaki artışın en fazla düşük gelirli ülkelere zarar vereceği belirtilirken, büyüme tahminleri de 2022 için 0.8 ve 2023 için 0.2 puan aşağı çekildi.
Raporda geniş değerlendirme ve analizler, detaylı tahminler yer alıyor. Öncekilerden farklı olarak iklim değişikliğine daha fazla vurgu yapılıyor.
IMF, iklim değişikliğinin ve küresel ısınmanın dünya ekonomilerine olası etkileri konusunda bir süredir uyarıyordu. Son raporunda ise “İklim değişikliğinden kaynaklanan aşağı yönlü şiddetli riskleri azaltmak için ekonomilerin yeşil dönüşümü şart” denilerek yeni bir sayfa açıldı. Yeşil dönüşüm ile kastedilen üretim yapılarının küresel seragazı salımını azaltmak için değiştirilmesi. Karbon fiyatlaması ve fosil yakıt sübvansiyon reformunun daha temiz üretime geçişe yardımcı olabileceği vurgulandı.
İstihdamda yeşil dönüşüm
Yeşil üretim ve ekonomiye geçiş için gereken politika aksiyonlarının alınması gerekiyor. IMF, Nisan Ekonomi Görünüm raporunda ise bu tür bir yeşil dönüşümün işgücü piyasasına yansımalarını araştırmış. Çünkü mesele yeşil ekonomiye geçişle sınırlı değil. İşin istihdam boyutu da var. Yeşil ekonomi, yeşil istihdamı ve buna uygun niteliklerde işgücü havuzunun oluşturulmasını; sektörler arasında istihdam aktarımını gerektiriyor. Mevcut işler yeniden tanımlanırken bu işleri yapanların yeşil ekonomide çalışacak niteliklere sahip olmaları gerekiyor.
Yeşil yoğun mesleklerin daha yüksek nitelikli işçiler gerektirdiği görülüyor. Yeşil yoğun mesleklerde çalışanların kazançları da diğerlerine göre daha yüksek seyrediyor. Yeşil istihdamın sağlanması çok kolay bir süreç olmayacak. İstihdam tarafında IMF de kirlilik yayan mesleklerden yeşil yoğun olanlara işgücünün kaydırılmasının zorluğuna dikkat çekiyor. Çevreyi kirleten ya da daha nötr işlerde çalışan birisinin yeşil yoğun bir işe geçmekte zorlandığını söylüyor. Yeşil işler daha fazla beceri gerektiriyor. Halen kirlilik yayan işlerde çalışan düşük becerili işçilerin insan sermayesinin geliştirilmesi şart. Çünkü bunların daha yeşil yoğun mesleklere kaydırılabilmesi için yeteneklerinin geliştirilmesi gerekli.
Yeşil ekonomiye geçiş yumuşak olmalı. İnsanlar yeşil ekonomiyi işsiz kaldıkları bir dönemin başlangıcı olarak görmemeli. Politikalar istihdamı destekleyici olmalı. IMF, doğru teşvik politikası öneriyor. Ancak bunlar yapılırsa ödülü de büyük olacak. Doğru bir politika paketinin, istihdamdaki kaydırmalarla birlikte, bir ekonomiyi 2050 yılı için sıfır emisyon patikasına oturtabileceğini gösteriyor.
IMF’ye göre küresel ekonominin görünümü
– Görünüm daha olumsuza döndü.
– Rusya-Ukrayna Savaşı küresel toparlanmayı yavaşlatıyor.
– Yüksek enflasyon sanıldığından daha uzun sürebilir.
– Dünya ekonomisindeki parçalı ve kırılgan yapı büyümeyi yavaşlatıyor.
– Yükselen faizler gelişmekte olan piyasa ekonomileri üzerinde baskı oluşturuyor.
– Ekonomik görünüme dair riskler ve belirsizlikler arttı.
– Merkez bankaları yüksek enflasyona karşı harekete geçmeli; hükümetler yapısal adım atmalı.