Artırımlar altında ezilen vatandaşlar kuruş hesabı yaparak ay sonunu getirmeye çalışırken; CumhurbaşkanıErdoğan’dan, “Maalesef ülkemizde birtakım kısımlarda bir şükürsüzlük, tatminsizlik, karamsarlık hali aldı başını gidiyor” açıklaması geldi. “Her gün et yiyen beşere ‘şükür et’ demekle her gün simit yiyen beşere ‘şükür et’ demek ayrı” kelamlarıyla yansısını lisana getiren vatandaş, “Kendileri şükür etsinler de halkın durumunu görsünler.” dedi.
Kamera: Sinan TUNÇ/İSTANBUL
Halk, her geçen gün artan hayat pahalılığı karşısında geçim kederiyle gayret ederken, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan’dan dikkat çeken bir çıkış geldi.
İstanbul Tuzla’da konuşan Erdoğan, “Maalesef ülkemizde kimi kesitlerde bir şükürsüzlük, tatminsizlik, karamsarlık hali aldı başını gidiyor. Halbuki evvel elimizdekilere şükür edeceğiz, sonra daha düzgünü, daha hoşu için çalışacağız” halinde konuştu.
Erdoğan’ın bu kelamları, geçim kaygısıyla dar gelirliler tarafından reaksiyonla karşılandı. SÖZCÜ muhabiri, İstanbul Bakırköy Meydanı’nda vatandaşa “Memleketimizde sahiden dayanılmaz bir pahalılık mı var yoksa ‘bir şükürsüzlük, tatminsizlik hali” mi var sizce? Deva ne?” diye sordu.
İşte vatandaşın Erdoğan’ın kelamlarına verdiği cevap:
“İŞİNE GELDİĞİ ÜZERE KONUŞUYORLAR”
Cemal Terzi: “Hayat pahalılığı var, o denli saçma sapan laflara gerek yok… Bir adamın önüne devamlı simit koyup da ‘buna şükür et’ demek farklı; et yiyene, ıvır zıvır yiyene ‘şükür et’ demek başka. Onlar işine geldiği üzere konuşuyorlar. Geçim şu an problemli. Evvelce cebimde 500-600 lira parayla geziyordum, artık sağdan soldan borç alıyorum. Cebimizden paramızı çaldılar. Herkes bunun farkında.”
Sümeyye hanım:
“DAYANILMAZ BİR PAHALILIK VAR”
Sümeyye hanım: “Dayanılmaz bir pahalılık var tabiki de… Bu vakte kadar yaşadığım en değerli devir. (İktidar yetkilileri sık sık iktisada yönelik olumlu açıklamalarda bulunuyor, birtakım kısımlarda ‘şükürsüzlük hali’ olduğunu söylüyor. Bu bahiste ne düşünüyorsunuz?) Güçlü kesitin güçlü etrafı olur. Hangisi ne yerse, yanındaki kişi de onu yer. O yüzden güçlü etraftaki insanların toplumu gördüklerini düşünmüyorum. (Çare ne sizce?) Topluma insinler kâfi.”
Hatice Kaymak
“ARTIK KENDİLERİ DE İNKAR EDEMİYOR”
Hatice Kaymak: “Tabi ki dayanılmaz bir hayat pahalılığı var. (İktidar yetkilileri tahammülsüzlük ve şükürsüzlük hali olduğunu söylüyor) Bence biraz onlar şükretmeyi bilseler daha güzel ederler. Ekonomik olarak makus durumdayız. Bu esasen inkar edilemez bir gerçek. Artık kendileri de inkar edemiyor şu anda. Her şey berbata gidiyor. (Sizce bu durumun sorumlusu yahut sorumluları kimler?) Tabi ki başımızdakiler. Deva erken seçim.”
“ADAM ‘SORUN YOK’ DİYOR”
Mustafa beyefendi: “Dayanılmaz bir pahalılık var. Elinde imkan varken şükretmemekten kimse keyif almaz… Tam karşıtı elinde imkan olan adam, refah halinin bozulmamasına bakar. Sorunu gören yahut gösteren bir takım yok şu an. Bu en büyük kusur bence. Bu da iktidarların sonunu getirir. Örneğin ben kanserim, doktora gidiyorum, ‘bana sakın makûs bir şey söyleme’ diyorum… Bu tahlil mü? Değil. Hastaya evvel teşhisi koyman gerekiyor, sonra tedavi neyi gerektiriyorsa onu yapman gerekiyor. Bugün bakıyorsun adam ‘sorun yok’ diyor.”
İsmail Apaydın
“HALKIN HALİNİ GÖRMÜYORLAR”
İsmail Apaydın: “Pahalılık var. Ne şükürsüzlüğü? Kendileri niçin şükretmiyorlar? Kendileri şükür etsinler de halkın durumunu görsünler. Pahalılık var, iktisat bozuk. Halkın halini görmüyorlar. Son periyotta çok geçim düşüncesi yaşıyorum, emekliyim. İş arıyorum, iş de bulamıyorum. Suriyelilerden, Afganlardan bize fırsat yok. (Sizce iktidar yetkilileri neden bu tıp açıklamalar yapıyorlar?) Kendilerini korumak için. Kendilerini hatalı duruma düşürmemek için yapıyorlar. Deva seçim.”
Ömer Akgün
“BORÇ HARÇLA AYAKTA DURMAYA ÇALIŞIYORUZ”
Ömer Akgün: “Dayanılmaz bir hayat pahalılığı var. Ben emekliyim, 2500 lira maaş alıyorum, meskenim kira, geçinemiyorum, habire kredi çekiyorum. (Kredileri ödeyebiliyor musunuz?) Zorlanıyorum. Borç harçla ayakta durmaya çalışıyoruz… Borcu borçla kapatıyoruz. (İktidar yetkililerinin açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?) Gerçekçi değil.”
“ALLAH HEPİMİZE SABIR VERSİN”
Ökkeş beyefendi: “Pahalılık var. Bunu sormaya gerek var mı? Ne olacak bilmiyorum bu memleketin hali. Allah hepimize sabır versin.”