Ağır endüstride muhtaçlık duyulan gücün fosil yakıtlar yerine hidrojenden karşılanması etraf için değerli.
Intersolar Avrupa Güneş Gücü Konferans ve Fuarı kapsamında hazırlanan “Güneş Gücünden Çelik” başlıklı rapora nazaran de Avrupa ülkelerinin ağır endüstrilerde kullanmak üzere fosil yakıtlı güç kaynaklarından uzaklaşıp, çok daha pak kaynaklara ulaşmak hedefleniyor.
Avrupa Birliği (AB), sera gazı emisyonlarını yüzde 55 azaltmayı taahhüt ettiği “Fit for 55” mutabakatı kapsamında, 2030’a kadar 5,6 milyon ton yeşil hidrojen üretmeyi hedefliyor.
Elektroliz yatırımları için 1,2 milyar euroya gereksinim var
Rapora nazaran, AB ülkelerinde çelik üretimi güç ağır kesimlerin başında geliyor. Pak güç ve hidrojen kullanarak yıllık 4 megaton ham çelik üretimi için 1,2 ile 1,3 gigavat elektroliz kapasitesine gereksinim bulunuyor. Bu büyüklük için 3,3 milyar avro sermaye yatırımı gerekiyor. Bu yatırımın 1,2 milyar euroluk kısmını elektroliz yatırımları oluşturuyor.
Hidrojen ithalatında boru sınırları alternatifi
Avrupa ülkeleri, ağır endüstride muhtaçlık duyduğu hidrojeni, yüksek elektroliz maliyetleri sebebiyle bilhassa çelik üretiminde kullanacağı hidrojenin boru sınırlarıyla taşınmasını da alternatifler ortasında kıymetlendiriyor.
AA’nın haberine nazaran, raporda güç fiyatlarının minimumda düşünüldüğü “düzenlenmiş senaryoya” nazaran hidrojen üretiminin kilogram başına 1,5 avro, “yüksek fiyatlı senaryo” kapsamında ise kilogram başına 3 euro olarak hesaplanıyor.
Türkiye ithal edebilecek ülkeler ortasında
İthal edebileceği ülkeler ortasında Türkiye, Birleşik Krallık, Orta Doğu ve Afrika bölgesi, Norveç ve Ukrayna bölgeleri ön plana çıkıyor. Türkiye’nin ise 7 bölgesinde hidrojen üretimi için gerekli yenilenebilir güç kaynağı bulunuyor. Ayrıyeten Türkiye öteki bölgelerle kıyaslandığında kara ve boru sınırı temasları açısından avantajlı bir pozisyonda bulunuyor. Bu nedenlerle öteki seçenekler ortasında Türkiye öne çıkıyor.