Önder Yılmaz / ANKARA – Milliyet’in ulaştığı bilgi ve belgelere göre, yüzlerce vatandaş sokak hayvanları saldırıları ve popülasyonunun artması nedeniyle TBMM Dilekçe Komisyonu’na şikâyet başvurusunda bulundu. Dilekçe Komisyonu Başkanı AK Parti İstanbul Milletvekili Belma Satır, Tarım ve Orman Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Belediyeler Birliği’ne konuyu ileterek, sorunun çözümüne ilişkin yürütülen faaliyetlerin bildirilmesini istedi. Tarım ve Orman Bakanlığı, TBMM’ye gönderdiği kapsamlı raporda, kısırlaştırma sayısının artarak popülasyonun kontrolünün sağlanmasının, yerel yönetimlerin gerçekleştireceği işlemlere bağlı olduğuna dikkat çekti. Mobil kısırlaştırmadan kaynaklanan sorunların önlenmesi için bu uygulamaya son verileceğini aktaran Bakanlık, rehabilite edilmemiş sahipsiz köpeklerin belediyelerce hayvan bakımevi ve geçici ünitelerde kısırlaştırılarak veri tabanına kaydedilmesi, kısırlaştırılan köpeklerin alındıkları ortama bırakılmadan önce sağlıklarına kavuşmaları için gerekli tedbirlerin alınmasını içeren “Geçici Kısırlaştırma Ünitelerinin Kurulması ile Çalışma Usul ve Esasları”na ilişkin taslak yönetmelik çalışması yürütüldüğünü açıkladı.
‘Kısırlaştırma oranı düşük’
Sokak hayvanlarının sosyal hayatı kısıtlamasına dikkat çeken bakanlık, sahipsiz hayvanların rehabilitasyonu ve dolayısı ile hayvan popülasyonunun kontrol altına alınması ile ilgili iş ve işlemlerden yerel yönetimlerin sorumlu olduğunu vurgulayarak, “Ancak yerel yönetimlerce gerçekleştirilen kısırlaştırma sayısının hayvanların yavrulama sayısının çok altında kalması ve rehabilitasyonu gerçekleştirilen hayvanların da ilgili Kanun maddesi gereğince alındıkları ortama geri bırakılma zorunluluğunun bulunması nedeniyle sokaklardaki sahipsiz hayvan sayısı azaltılamamaktadır” değerlendirmesini yaptı.
‘Belediyelerin yükü fazla’
Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ise komisyona gönderdiği yazıda, vatandaşların kısırlaştırarak kayıt altına aldırmadıkları hayvanlarını en yakın bakımevine bıraktıklarını, bu hayvanların sahiplendirilmeyerek ömürleri boyunca barınaklarda kalacaklarına işaret etti. Belediyelerin yüküne dikkat çeken TBB, mevzuatın sahipsiz hayvanların sokakta yaşamaları üzerine bir sistem öngördüğüne dikkat çekerek, şunları kaydetti:
“Düzenle-melere göre tehlike arz eden hayvanlar dışındaki sahipsiz hayvanların rehabilitasyondan sonra esas olarak alındıkları ortama (sokak) bırakılmaları zorunludur. Bu zorunluluk ve sayıca kabul edilebilir sınırı aşmış olmaları nedeniyle bütün sosyal alanlarda sahipsiz hayvanlara rastlanmaktadır. Sokak hayvanlarının bakımı, aşılaması ve tedavisinin yapılmış olması, bu hayvanların üstünlük mücadelesi, sürü psikolojisi, yanlış insan davranışları vs. nedenlerle insanlara saldırmalarına engel olmamaktadır. Bu vakalar, ölüme dahi yol açabilmekte ve bu sebeple belediyeler (ve valilikler) tazmin yükü ile karşılaşmaktadır. Mevzuat rehabilite edilen hayvanların alındıkları ortamda yaşamalarının esas olduğunu benimsemiş olup söz konusu hayvanların ömürleri boyunca bakımevinde tutulmaları yasal olarak mümkün olamayacaktır. Mevcut konukevi sayısı ve kapasitesi, popülasyon sayısı ve mali yükü dikkate alındığında güçlük daha anlaşılabilir olacaktır. Mevzuatımızda itlaf öngörülmemektedir.”
Birlik, tüm hizmetlerin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü’nün yayınladığı genelge doğrultusunda yürütüldüğünü kaydetti.
Nakit desteği
TBB, bazı belediyelerce tehlikeli olmayan hayvanları sahiplendirmeyi özendirmek için aylık belirli bir nakit desteği vermesini, öğrencilerle hayvanların iletişime katkı amaçlı her okula bir hayvan sahiplendirmesini ve işletmelerin kazan fazlası yemekleri ile hal ve pazarlardaki sebze ve meyvelerden konserve yapmak suretiyle mama hazırlanmasını önerdi. Birlik, komisyona tehlike arz eden hayvanlara yönelik kayıt süresinin uzatılması talepleri iletildiğini belirtti.