Sarı kantaron yağının kullanım alanları ve muhteşem faydaları

Dünyada ve Türkiye’de sarı çiçekleriyle bilinen sarı kantaron, ılıman ve tropik iklim bölgelerinde kendiliğinden yetişiyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Betül Merd, sarı kantaron bitkisi ve sarı kantaron yağının kullanım alanları hakkında bilgi verdi:

Sarı kantaron nasıl bitkidir?

Latince adı ‘hypericum perforatum’ olan sarı kantaron bitkisi, ‘hyperaceae’ familyasındandır. Dünyadaki ılıman ve tropik iklim bölgelerinde kendiliğinden yetişen sarı kantaron, çok yıllık otsu bir bitki olarak biliniyor. Uzunluğu 70-90 santimetreye kadar çıkan bitki, çok dallanan kökleri ile kendi familyasındaki bitkilerden ayrılıyor. Çiçekleri umbella olup, dalların ucunda bulunuyor. Sarı renkli çiçeklerde 5 adet taç yaprağı, 5 adet çanak ve üç demet şeklinde erkek organlar (stamenler) bulunur. Sarı kantaron bitkisindeki etken maddenin yaklaşık % 90’ı çiçek bölümündedir. Bunun için tamamlayıcı tıp alanında bitkinin çiçek bölümü kullanılıyor. 

Sarı kantaron nerede yetişir?

Türkiye’de 96, dünyada 400 ve Avrupa’da 10 türü olan sarı kantaron Asya, Avrupa, Avustralya ve Amerika kıtasının bir bölümünde yetişiyor. Türkiye’de ise başta Ege Bölgesi ve Akdeniz olmak üzere iç bölgelerde de yetişiyor. Dünyadaki sarı kantaron türünün 46’sı yetiştiği bölgenin iklimsel veya bölgenin yapısına göre şekilleniyor. Yani endemik olan sarı kantaron, Batı Avrupa, Asya ve Kuzey Afrika’da kendiliğinden yetişebiliyor. Sarı kantaron bitkisi dünyanın ılıman ve tropikal bölgelerindeki yol kenarlarında, akarsu kenarlarında, kalkerli arazilerde, ormanlarda, bataklık ve sahillerde, kayalık bölgeler ile ekim yapılmamış arazilerde kendiliğinden yetişiyor. 

Sarı kantaron yağı neye iyi gelir?

Yapılan araştırmalarda sarı kantaron yağının güneş yanıkları, yaralar, cilt üzerindeki yüzeysel morluklara iyi geldiği belirlenmiştir. Ayrıca ülser gibi mide-bağırsak sorunlarında da kullanılıyor. Naftodiantronlar (hiperisin) ve fluroglisinoller gibi antioksidan, antienflamatuar, antikanser ve antimikrobiyal içermesi nedeniyle sarı kantaronun yara iyileştirici ve ağrı kesici etkisi de bulunuyor.. Özellikle piyasada satılan preparatlarının ise siyatiğe ve zehirli hayvan ısırıklarına iyi geldiği söyleniyor. Tarihsel süreçte ise Eski Yunan ve Roma dönemlerine ait kaynaklarda sarı kantaron, akciğer, mide, bağırsak, böbrek ve idrar yollarının kronik hastalıklarında, gece idrarını kaçıran çocukların tedavisinde ve antimikrobiyel olarak kullanıldı. Özellikle yatalak hastalarda oluşan bası yaralarının tedavisinde etkili olduğu biliniyor. Antik çağlardan günümüze kadar sarı kantaron, nörolojik ve psikiyatrik hastalıkların tedavisinde kullanılıyor. Halk arasında baş ağrısı, hidrofobi, menopo, hipokondriyazis, nevralji, koksalji, tetani, paraliz ve spatik paraliz ile boyun tutulması, omurilik hastalıkları, spinal konvülziyon, spinal irritasyon gibi bazı nörolojik rahatsızlıklarda da kullanıldığı biliniyor. Türkiye’de ise çeşitli hastalıklara karşı etnomedikal kullanımı söz konusu olsa da ağır hastalıkların tedavisinde kullanılmaması gerekiyor.    

Sarı kantaron yağı zayıflatır mı?

Sarı kantaron yağı kilo vermeye yardımcı oluyor, bunun için de idrar söktürücü özelliğinden faydalanılıyor. Her gün belirli miktarda kullanılması yeterli. Ancak uzun süreli kullanımının uygun olmadığı belirlendi. Bağırsak sorunlarına iyi gelen sarı kantaron yağı kabızlığın giderilmesinde etkili.

Sarı kantaron yağının faydaları nelerdir?

– Depresyona bağlı belirtilerin hafiflemesini sağlar. Hafif ve orta dereceli depresyon tedavileri için kullanılabiliyor.

– Kaygıyı azaltarak rahatlama sağlıyor. Vücudu gevşetici etkisi olduğu için kaygı belirtilerini azaltarak atakların önüne geçiyor.

– Menopoza bağlı belirtilerin azalmasını sağlıyor. Menopozun belirtilerinden olan sıcak basması sorununu ortadan kaldıran sarı kantaron yağı, bu dönemde ortaya çıkan duygu durumların düzeltilmesine yardımcı olabiliyor. 

– Adet öncesi sendromu (PMS) sancılarını hafifletiyor ve kan sulandırma gibi yan etkiler göstermiyor.

– Mevsimsel duygu durum bozukluğu yaşayanların kaygısını azaltıyor.

– Sigara bırakma konusunda yardımcı bir bitki.

– Viral enfeksiyonların tedavisinde doğal bir ilaç olarak veriliyor.

– Cildin nemlendirilmesini sağlıyor ve cildi güneşin zararlı ışınlarından koruyor.

– Mide rahatsızlıklarında da kullanılıyor. Migren, baş ağrısı ve siyatiğe iyi geldiği düşünülüyor.

Sarı kantaron yağı ne sıklıkla kullanılır?

Sarı kantaron yağının tavsiye edilen maksimum kullanım sıklığı, günde bir kez olmalı. Kantaron yağı çok sık kullanıldığında, ciltteki yağ yani sebum dengesini bozabiliyor. Sebum ciltteki yağ bezleri tarafından salgılanan bir cilt sıvısıdır. Cilt ve saçlı derinin kuruyarak zarar görmemesini sağlayan sebum, derinin dış etkenlere karşı dayanıklılığını artırıyor. Cilt eğer hassas ve alerjik reaksiyonlara yatkınsa, kantaron yağı haftada 1-2 günden daha sık kullanılmamalı.

Sarı kantaron yağı içildiğinde nasıl bir etkisi gösterir?

Sarı kantaron yağı eğer içilecekse miktarın günde 1 çay kaşığını geçmemesi gerekir. Bu bir çay kaşığı kantaron yağı doğrudan içilebileceği gibi ılık suya da eklenerek tüketilebilir. Günde bir çay kaşığı içilen sarı kantaron yağının şişkinlik, kabızlık ve gaz sancıları ile mide rahatsızlıklarını önlediği, gastrite bağlı ağrıları azalttığı belirlenmiştir. Akne, egzama  ve sivilceler ile hemoroid, boğaz, yutak, deri ve mukoza zarının iltihaplanmasına neden olan bakteriyel ve viral enfeksiyonların tedavisinde etkili olduğu düşünülüyor. 

Sarı kantaron yağı vücutta nerelere sürülür?

Hücre yenileme özelliği sayesinde yüzdeki yara izlerinin ve sivilcelerin yok edilmesinde kullanılıyor. Özellikle yanık nedeniyle oluşan ağrı hissini çok hızlı bir şekilde azaltıyor. Aknelere karşı antibakteriyel özelliklere sahip olan sarı kantaron yağı sürülerek aknenin kuruması sağlanıyor. Temizlenmiş cilde sabah ve akşam sarı kantaron yağı sürülmeli ve bir süre sonra durulanmalı. Nemlendirici etkisi nedeniyle sarı kantaron yağı, cilde sürüldüğünde bir süre sonra cilt nefes almaya başlayacak ve daha parlak bir görünüme kavuşacaktır. Ancak çok fazla yan etkisi olmamasına rağmen çok yoğun kullanılması tavsiye edilmiyor. Geceleri yıkanarak temizlenmiş cilde pamukla ya da parmak uçları ile masaj yaparak sürülmesi gerekiyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir