16 Ağustos 2021 tarihinde Kocaeli’de yaşanan kan dondurucu olayda, gerisinden konuştuğu söylenen komşu esnaf Kaya D. ile konuşmaya giden 41 yaşındaki Yunus Tokgöz, 1 metrelik kılıçla akına uğradı.
Akabinde arabasına binerek 200 metre ilerideki dükkanına dönen Yunus Tokgöz, ağabeyi Mustafa Tokgöz’e yaşdığı dehşeti anlattı.
Olayı çözmek için Kaya D.’nin yanına giden Mustafa Tokgöz de birebir formda akına uğradı. Ağabeyinin hücuma uğradığını gören Yunus Tokgöz, olay yerinde girerek ağabeyini müdafaaya çalıştı. Bu esnada Kaya D. tarafından kolundan ve karnından kılıçla yaralandı.
Saldırgan özgür bırakıldı
Olayı gören etraftaki vatandaşlar, Yunus Tokgöz’ü araçlarına alarak hastaneye götürdü. Polis grupları, olaya karışan Kaya D., oğlu Kerem D. ve öteki şahısları sözlerini almak üzere emniyete götürdü. Olayda kullanılan kılıca ise el konuldu. Şahısların sözlerinin akabinde çıkarıldıkları mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere hür bırakıldı.
5 defa ameliyat oldu
Yaşadığı dehşetle 5 kere ameliyat olan Tokgöz, uzun periyodik tedavisinin akabinde taburcu edilirken, ellerinde ve parmaklarında his kaybı yaşadı.
“Üzerime kılıçla koşmaya başldı”
Besin toptan ve unlu mamuller işi yapan Yunus Tokgöz “Arkamdan konuşmuş bir esnafımızın yanına gidip neden bu türlü bir şey yaptığını sordum. İçeriye girer girmez benim üzerime kılıçla koşmaya başladı, içeridekiler de bana saldırınca ben aracıma binerek 200 metre ilerideki dükkanıma gittim. O sırada ağabeyim Mustafa geldi ve ne olduğunu sordu. Ağabeyime durumu anlatınca neden bu türlü bir şey yaptığını sormak için onun yanına gitti.
“Ağabeyimin elinde kalem dahi yokyu, 4-5 kişi sopalarla saldırdı”
Mustafa ağabeyimin elinde sivri bir kalem dahi yoktu. Ağabeyimin üzerine 4-5 kişi sopalarla bir kişi de kılıçla geldi. Ben de koşarak oraya gittiğimde Kaya kılıcı benim koluma vurdu.
“2 kere kılıcı karnıma soktu”
Sonrasında yere düştüğümde kılıcı 2 sefer karnıma soktu. Kasap bir arkadaşımızın arabası ile hastaneye gittik. 5 kere ameliyat geçirdim. 2 gün sonra mahkememiz var ancak olaydan 10 ay geçmiş olmasına karşın sanık hala tutuksuz bir halde elini kolunu sallayarak ortalıkta geziyor” dedi.
“Babam 2 ay evvel bu olayın kederinden kalp krizi geçirip hayatını kaybetti”
Olayı hala unutamadığını söyleyen Tokgöz, “Sanığın sözüne nazaran, kendisinin elinde ekmek bıçağı varmış, elinde duruyormuş ve ben bu türlü yaralanmışım. Sanık 2 metrelik bir kılıçla bana saldırdı. Aldığım kılıç yarası sebebiyle elimi ve parmaklarımı hissetmiyorum. Bu sanık hem bana hem ağabeyime saldırdı. Bu şahısla birebir mahalle mülk sahibiyim, annemle tıpkı mahallede yaşıyorlar. Babam 2 ay evvel bu olayın hüznünden kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti.
“Tutuklanması için ölmem mi gerekiyordu?”
Adalete güveniyoruz. 10 ay oldu bu adam hala tutuksuz. Benim ölmem mi gerekiyordu bunun tutuklanması için. Ortamızda hasımlık yoktu, bana neden saldırdı bilmiyorum. Yeğenlerime benim depomdan alışveriş yapmamalarını söylemiş. Ben de bunun sebebini öğrenmek için sormaya gittiğimde bana saldırdı. İnsan beşere bu türlü büyük bir kılıçla neden saldırır bilmiyorum, insan beşere bunu yapmaz. Bir esnafın dükkanında neden kılıç bulundurduğunu merak ediyorum. Ninja değilsin, Terminatör değilsin, o kılıcın senin dükkanında ne işi var?” diye konuştu.
“15 ünite kan alıp ölmediğim için mi sanık özgür?”
Sanığın annesiyle olan diyaloğunu anlatan Yunus Tokgöz, “70 yaşındaki annem bu olaydan sonra ekmek almaya giderken sanık, annemin ona hakaret ettiğini ve can güvenliğinin olmadığını söyleyerek polis çağırmış. Şikayet üzerine polis geliyor ve annemin sözünü alıyor. Kendisi kılıç taşıyor fakat 70 yaşındaki bir bayanı şikayet ederek ‘Can güvenliğim yok’ diyor. Annemle tıpkı gün bu yaşanan olaylar sebebiyle mahkememiz var. Başak Cengiz olayını hatırlıyorsunuzdur, benden sonra onun olayı oldu ve katil zanlısı yakalandı. Ben 15 ünite kan alıp ölmediğim için mi sanık tutuklanmayarak bu kadar özgür bir halde geziyor, bu şahsın yakalanması için illa ölmem mi gerekiyordu” halinde konuştu.
“Eyvah çocuğumu öldürdü”
Yaşananlar sebebiyle gözyaşlarına boğulan anne Semiha Tokgöz, “Kapının önünde otururken oğlum Yunus geldi, eli ayağı titriyordu. Ne olduğunu sorduğumda Kaya’nın kılıçla kendisine dükkanda saldırdığını söyledi. O sırada ise büyük oğlum Mustafa geldi. Mustafa’ya da olayı anlatınca, ‘Ben gidip konuşacağım kaygısı neymiş’ diyerek gitti. O sırada oğlum Mustafa yordam yol gitti, eline bir şey de almadı. Sanık oğlumla karşılaşınca ensesine kılıcı salladı. İkinci bir atakta ise oğlum Yunus kolunu ağabeyinin önüne tuttu. Bu sırada Yunus’un kolu düştü zannettim zira her tarafı kan içindeydi. ‘Eyvah çocuğumu öldürdü’ diyerek bağırdım, çocuğumu kanlar içinde otomobile alarak hastaneye kaldırdılar.
“Oğlumun kolunu kesmek istediler”
Bu olay sebebiyle bayılmışım. Daha sonra hastaneye gittik, ben çocuğumu öldü sanıyordum. Hastanede hasta eks oldu dediler. Çocukları ‘Babamız öldü’ diye ağladılar. Daha sonra öbür bir hastaneye sevk ettiler ve bizden müsaade alarak oğlumun kolunu kesmek istediler. ‘Yalvarıyorum etmeyin, kesmeyin, kolu üstünde kalsın, sakat olmasın’ dedim. 11 saat Yunus ameliyatta kaldı. Biz ümidimizi kesmiştik fakat Allahtan hiçbir vakit ümit kesilmezmiş. Biz bir hafta hastanenin önünde Yunus’un çıkmasını beklerken sanık tutuksuz bir formda iş yerinde oturuyormuş. Bu nasıl adalet, bu türlü bir şey olamaz. Eşim bu olay sebebiyle kalp krizi geçirdi. Kaya denilen şahıs, gözümün önünde oğlumu kılıçla doğradı, ben bu kadar canilik görmedim” tabirlerini kullandı.
