Müellif Aziz Nesin tarafından kurulan Nesin Vakfı’nın banka hesaplarının bloke edilmesine yönelik reaksiyonlar sürüyor.
Son olarak; CHP Eğitim Siyasetlerinden Sorumlu Genel Lider Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Lale Karabıyık, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesiyle, Nesin Vakfı’nın bloke edilen hesaplarını TBMM gündemine taşıdı.
‘CEMAAT’ SAVINI SOYLU’YA SORDU
“Nesin Vakfı’nın hesaplarına bloke konulması sürecinin bir cemaatin nüfuz kullanmasıyla gerçekleştirildiği savı hakikat mu” tabirlerini kullanan Karabıyık’ın Soylu’ya yönelttiği sorular şu biçimde:
- Nesin Vakfı’nın kimi hesaplarına, müsaadesiz yardım kampanyası yapıldığı münasebeti ile bloke konulmasının nedenleri nelerdir?
- Nesin Vakfı, 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu uyarınca “bağış kabulüne yetkili” bir vakıf olarak değerlendirilmekte midir?
- Nesin Vakfı, 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu uyarınca “bağış kabulüne yetkili” bir vakıf olarak değerlendirilmekte ise bu faaliyetleri kelam konusu Kanunun kapsamı dışında değil midir?
- Nesin Vakfı’nın bağış kabulünün dışında bir “yardım toplama” faaliyetinde bulunduğu argümanının desteği nedir?
- Nesin Vakfı’nın hangi bankalardaki hangi hesaplarına bloke konulmuştur. Bu süreç sırasında vakfın öz gelirlerinin bulunduğu hesaplar bu süreç dışında tutulmuş mudur?
- Nesin Vakfı’nın hesaplarına bloke konulması sürecinin bir cemaatin nüfuz kullanmasıyla gerçekleştirildiği savı hakikat mudur?
NE OLMUŞTU?
Aziz Nesin’in oğlu Ali Nesin, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada Nesin Vakfı’nın banka hesaplarının bloke edildiğini duyurmuştu.
“Valilik banka hesaplarımızı bloke etti. Bu vakıfta maaşlı çalışan var; okuyan, beslenen çocuk var demeden, zalimce…” sözlerini kullanan Nesin, “Bir yere kaçtığımız, kaçacağımız da yok, devlet istediği vakit istediğini alır esasen. Banka hesaplarımızı bloke etmek en hafif tabirle lakin hoyratça bir hal olabilir” demişti.
RABITA VAKFI İLE YAŞANAN TANSİYONU İŞARET ETTİ
Açıklamasında İsmail Ağa Cemaati’ne bağlı Rabıta Vakfı ile Çatalca’da yaşanan tansiyona işaret eden Nesin, şu tabirleri kullanmıştı:
“Geçen yıl, İsmailağa cemaatinden olduğu anlaşılan Rabıta Vakfı yeni aldığımız bu arazinin çabucak yanına yerleşti. Böylelikle onlarla komşu olduk. Eksantrik ve hatta sempatik bulduğum bu cemaatin yanı başımıza gelmesinden hiç rahatsız olmadım, hatta bilakis, gülümsemeyle karşıladım. Türkiye farklı inançların, farklı görüşlerin, farklı ömür stillerinin bir ortada barış içinde yaşayacakları bir ülke olmalı zira, aksi hâlde hiçbirimize huzur yok. 1995 Temmuzunda ülkeye döndüğümde de bu fikirdeydim, bugün de bu kanıdayım. Siyasi hallarımı biliyorsunuz… Ancak olaylar hiç de umduğum üzere seyretmedi.
Bir ay evvel Valilik, müsaadesiz bağış kampanyası yaptığımız gerekçesiyle banka hesaplarımızı bloke etti. Şu anda paramıza ulaşamıyoruz. Hem araziyi hem de o süreçte toplanan parayı istiyorlar. Bir ay boyunca sorunu diyalogla, güzellikle, bu ülkeye ve beşerlerine inanan uygar beşerler üzere çözmeye çalıştık, lakin olmadı.
Nesin ailesi bu ülkenin düşmanı değildir, tersine, Birinci Dünya Savaşı’na, akabinde istekli olarak Kurtuluş Savaşı’na katılan dedemi de sayarsak, üç nesildir karşılıksız bu halka hizmet ediyoruz, müsaade verirlerse daha da edeceğiz.”