Ulusal Savunma Bakanı Hulusi Akar, Hatay’da sonun sıfır noktasındaki Şehit Yüzbaşı İlker Acar Hudut Karakolu’nda bir küme gazeteciyle söyleşi gerçekleştirdi.
Yunanistan ile gergin alakalara, Fransa ve İtalya ile yine ele alınmaya başlanan SAMP-T hava savunma sistemine, ABD ile yürütülen F-16 görüşmelerine, savunma endüstrinde atılan yerli ve ulusal adımlara, Washington’ın PKK/YPG’ye olan dayanağını ve hudut güvenliği ile alakalı mevzulara değindi.
“SINIRLARIMIZ KEVGİR GİBİ” KELAMLARINA REAKSİYON
Sözcü müellifi Deniz Zeyrek’in köşesinde verdiği bilgilere nazaran; televizyonlarda siyasetçilerin ve emekli generallerin “sınırımız kevgir gibi” kelamlarına sitem eden Akar, şunları söyledi:
“Bilgi sahibi olmadan kanaat belirtmek gerçek değil, entelektüel ahlaka da uygun olmuyor. Bu kadar açıklama yapılıyor, bu kadar izahatta bulunuluyor. Ancak palavra haberler, düzmece görüntülerle dezenformasyon yapılıyor, farklı algılar oluşturulmak isteniyor. Bunlar muhakkak vakitlerde periyodik olarak yapılıyor. Bunların kaynağı içeriden ve dışarıdan, karışık. Maksatları Türkiye’nin istikrarını, Silahlı Kuvvetlerin insicamını bozmak, terörle çabayı akamete uğratmak. Bu yapılan dezenformasyon ile Türkiye’de dolaşan tüm yabancıların kaçak olduğu, sonlarda bir engelleme olmadığı algısını yaymak istiyorlar. ‘Sınırlar kevgire döndü!’ diyorlar. Meğer hudutlarımızda çok ileri teknolojiler kullanılıyor. Hudutların korunmasını ulusal bir problem olarak görüyoruz. Bunun polemik konusu yapılmaması lazım. Yalnızca hudut değil, savunma ve güvenlik ulusal bir husustur ve bunun günlük siyasetin dışında tutulmasının değerli olduğunu kıymetlendiriyoruz.”
Mehmetçiğin 8,5 metre karda eksi 32 derecelere varan hava koşullarında misyonunu yaptığını anımsatan Akar, “sınırlar kevgire döndü” diyenlerden beklentisini de şöyle tabir etti:
“Mehmetçiğin emeğine hürmetten diğer bir şey istemiyoruz.”
ABD’YE SERT İHTAR: BÜYÜK DAĞIN BÜYÜK KIŞI OLUR
“Suriye’nin kuzeyinde terör koridoru parçalandı. Biz oraya müdahale etmeseydik, terör oluşumlarını es geçseydik şu anda çok fakat çok farklı sorunlarla uğraşıyor olacaktık. Bunun değerinin, değerinin bilinmesi lazım. PKK eşittir YPG. Bunu herkese söylüyoruz. ‘PKK ile YPG ayrıdır’ demek bizim aklımıza hakarettir. Tırlarla, uçaklarla tonlarca yardım gidiyor ve bunları yaptıktan sonra “müttefiklik” diyorsunuz. Kendinizi kandırıyorsunuz. 10 sene oldu oradaki bataklığa saplandılar. Büyük dağın büyük kışı olur, büyük yanlış yapıyorlar.”
SAVUNMA SANAYİİ: CİN ŞİŞEDEN ÇIKTI
“Savunma endüstrisinde cin şişeden çıktı. Yerlilik ve ulusallık oranının yüzde 80’lere yükseldiği bu devirde; Türk Silahlı Kuvvetleri olarak insansız kara, deniz ve hava araçlarından helikopterlere, silah ve mühimmattan füzelere, hava savunma sistemlerinden elektronik harp sistemlerine kadar çok geniş bir yelpazede gereksinimimiz olan sistemler yerli ve ulusal olarak tasarlanmakta, geliştirilmekte ve üretilmektedir.”
“F-16 KONUSU OLUMLU SONUÇLANABİLİR”
“ABD’den F-16 tedariki ve modernizasyonu konusunda Yabancı Askerî Satışlar kapsamında süreci başlattık. Hususa ait Kongre’den gelen bir soruya ABD Dışişleri Bakanlığı bir mektupla karşılık verdi. Kelam konusu mektupta kimi olumlu ögeler olmakla birlikte ihtiyatlı olmak lazım. Bu uzun bir süreç, temennimiz bunun olumlu sonuçlanması. F-16 konusunun olumlu sonuçlanması mümkün mü? Mümkün. Mümkün mi? Mümkün. Lakin kesin mi? Değil. Süreci yakından takip ediyoruz. Biz yeni F-16’ları alırsak kendi Ulusal Muharip Uçağımız üretilene kadar Hava Kuvvetlerimiz önemli halde rahatlayacak.”
FRANSA VE İTALYA’YLA HAVA SAVUNMA SİSTEMİ
“Türkiye, Fransa ve İtalya ortasındaki ortak SAMP-T füze projesine ait de Sayın Cumhurbaşkanımız bahse ait Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve İtalya Başbakanı Draghi ile biz de iki ülkenin savunma bakanları ile görüştük. Bununla ilgili üçlü bir görüşme yapılması gerekiyor. Bu konuda önümüzdeki günlerde olumlu gelişmeler olacağını kıymetlendiriyoruz.”
“YUNANİSTAN’A MİSLİYLE MUKABELEDE BULUNUYORUZ”
“Yunanistan ile olan ilgilerimizde milletlerarası hukuka saygılıyız ve ebediyen düzgün komşuluk münasebetlerinden yanayız. Mevcut sıkıntılarımızın barışçıl yol ve formüllerle çözülmesini dilek ediyoruz. Yunanistan ile yaşanan sıkıntılarda biz milyon sefer haklıyız. Ne tarihte ne günümüzde dünyanın hiçbir yerinde karasuları 6 mil, hava alanı 10 mil olan bir ülke yok. Lozan Mutabakatı’na ters olarak 16 ada silahlandırıldı. Yunanistan provokatif hareket ve telaffuzlarına devam ediyor. Aşikâr devirlerde artırıyor. Yunanistan’ın ihlallerine karşı misli ile mukabelede bulunuyoruz. Biz konuşalım, görüşelim, sıkıntıları diyalogla çözelim diyoruz lakin hiçbir oldubittiye de müsaade vermeyeceğimizi ne kendimizin ne Kıbrıslı kardeşlerimizin hakkını çiğnetmeyeceğimizi her vakit vurguluyoruz. Bu silahlanma uğraşı ile Yunanistan önemli bir maliyetin altına giriyor. Ekonomik durumları aslında malum. Bu kaideler altında bu tıp abartılı bir silahlanma çabasının getireceği mali külfetin, ziyanının komşu Yunanistan halkına olacağını görmek lazım. Bunu Türkiye için yapıyorlarsa az, savunma için yapıyorlarsa fazla. Biz uzattığımız dostluk elini tutun diyoruz lakin haklı olduğumuzu bildikleri için masaya gelmiyor, kaçıyorlar. Türkiye’nin dostluğu kıymetli. Biz barış için hep bir adım önde olacağız.”