Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, sefer priminin içerisinde bulunan gümrük, otopark üzere sarfiyatların düşülerek TIR sürücüsünün fiyatının belirlenmesi gerektiğine dikkat çekti.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, binlerce milletlerarası TIR (Transports Internationaux Routiers) sürücüsünü yakından ilgilendiren bir karara imza attı ve sefer primi fiyatlarının nasıl hesaplanması gerektiğine dair kriterleri belirledi.
Yüksek Mahkeme, sefer priminin içerisinde bulunan gümrük, otopark üzere masrafların düşülerek TIR sürücüsünün fiyatının belirlenmesi gerektiğine dikkat çekti.
HAKLARINI ALAMAMIŞTI
Bir lojistik firmasında yıllarca çalışan TIR sürücüsü, fiyatlarının ödenmediği gerekçesiyle iş mukavelesini feshetti.
Haklarını alamayan sürücü, İş Mahkemesi’nin yolunu tuttu.
Aylık minimum fiyat meblağında sabit fiyat ile ek olarak sefer başına 600 dolar aldığını, fiyat alacaklarının ödenmemesine dayalı olarak iş akdini haklı sebeplerle feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı alacağına hükmedilmesini talep etti.
Davalı şirket, davanın reddi gerektiğini savundu. Eksper raporunu temel alan mahkeme, davanın kabulüne karar verdi.
Davalı, kararı temyiz edince devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi.
‘HER NE KADAR HUSUMETLİ İSE DE…’
Geçtiğimiz günlerde kararını açıklayan daire, sefer primlerinin nasıl hesaplanacağına dair kıymetli kriterleri netleştirdi.
“Davacı şahidi her ne kadar husumetli ise de, yurt dışı seferlerinde sürücülere harcırah verildiği ve bu harcırahtan sürücüye 300 dolar ile 500 dolar ortası bir ölçünün kaldığı anlaşılmaktadır” dilen kararda, şöyle denildi:
“Bu doğrultuda şahit beyanları ve emsal belge dikkate alındığında davacıya sefer primi ödemesi yapıldığı fakat sefer priminin içerisinde gümrük, park sarfiyatları üzere masrafların de bulunduğu anlaşılmakla, mahkemece bu sarfiyatların ne kadar olduğu araştırılmalı gerekirse şahitler tekrar dinlenmek sureti ile verilen fiyattan ne kadarının sürücüye kaldığı belirlenmeli sonucuna nazaran de fesih olgusunun tekrar kıymetlendirilerek karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.” (İHA)