İşte Halis Özdemir’in “İnsan İnsan Dedikleri” başlıklı köşe yazısı;
İnsan İnsan Dedikleri; Çocukken beşikte, ölünce tabutta!.. Bizi yok etmeye çalışan baltanın sapı bizdendir. Her vakit dış düşmandan korkmayın. İç düşman daha tehlikelidir. Sizin üzere görünüp size hainlik edecek insanlara dikkat edin. Dişi kıran, pirince en çok benzeyen beyaz taştır. İnsan dedikleri ise günümüzde en fazla 100 yaştır..
Ey İnsan Ne Yaptın Sen!
Eşrefi mahlukat olarak yaratıldığın halde nasıl da esfelisafiline inebildin! Nasıl başardın(!)
Bir yanda kilo vermek ve obezite için çaba eden bir yanda yemek için ot arayan insan!
Bir yanda teknolojinin bütün imkanları kullanılarak üretilen mazlum milletler üzerine kan kusan silahlar,
Bir yanda insanlığa bugün, yarın, yarından sonra lazım olan tabiatın kirletilmesi,
Bir yanda insanlara ilişkin içme suyunu envai çeşit giysilerin üretimi için harcayanlar,
Bir yanda beyaz adamın Afrika sokaklarına attığı pet şişeden ayakkabı yapmak için yarışan çocuklar,
Bir yanda organları çalınan,
Bir yanda köle personel yapılan,
Bir yanda insanlık dışı işlere materyal yapılan çocuklar,
Bir yanda Bağdat’ta Yemen’de Şam’da Arakan’da başlarına yıkılan konutlarının, okullarının enkazı altında kalan çocuklar,
Bir yanda Doğu Türkistan’da Çin Komünist idaresince asimilasyon kamplarında komünist Çinli olarak yetiştirilen kimi vakit organları çalınan Müslüman Türk çocukları,
Bir yanda hor görülen, güya geri kalmaları emperyalistlerin sömürü ve işgalleri ile olmamış üzere horlanan Afrikalı, Mezepotamyalı ve Afganistanlılar,
Bir yanda ırkçı emperyalist zihniyetin baskı ve tahakkümü…
Dünyanın bir yanı açlıkla gayret ederken öteki yanı sömürdükleri ve çaldıkları ile refah içinde yaşayan batılılar!
Sömürdükleri yeraltı ve yerüstü zenginliklerini çaldıkları ülkeleri “sizi kurtarıyoruz size demokrasi getiriyoruz” diyerek vahşiliklerini, iki yüzlülüklerini utanmadan sıkılmadan sergileyenler,
Halkının zenginliklerini peşkeş çeken işbirlikçi yöneticiler,
Sırtını zalimlere dayayan, onlardan medet uman, varlıklarını onların takviyesinde gören
zalim pespaye yöneticiler…
Sizin küçük hesaplarınızın ülkelerinizin sömürülmesi, fakir kalması sonucunu doğurduğunu nasıl görmezsiniz? Yeraltı zenginliklerinizi peşkeş çekerken kendi vatandaşlarınızın giymeye ayakkabısı, eğitim için okulu, tedavi için hastanesinin olmamasına sebep olduğunu nasıl görmez, görmek istemezsiniz!
Sizlerin kendi ülkesine, beşerlerine yaptığı ihanetin bir hesabının olduğunu bilmelisiniz.
Bilmelisiniz ki dünya denilen handan sizler üzere pek çok yönetimci geçti gitti ne isimleri ne unvanları kaldı. Size ise yaptıklarınızın utancı ve indi ilahide hesabını vermek kalacak.
İnsan insan dedikleri!
Neler yapabilmektedir…
Uygun işler âlâ şeyler yapmamız dileklerimizle.
Vesselam