Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesinde 6’sı tutuklu 21 sanığın yargılandığı birinci duruşmaya, tutuklu sanıkların tamamı katıldı.
Bir kısım tutuksuz sanıkların Ses ve Manzara Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile iştirak sağladığı duruşmada, taraf avukatları hazır bulundu.
Mahkeme lideri, firari sanık Özer hakkında çıkartılan kırmızı bültenle yakalama kararının infaz edilmediğini belirterek, bunu tutanağa geçirdi.
Müştekilerin şikayetleri okundu
AA’nın haberine nazaran; duruşmada, kimi müştekilerin ziyanlarının giderildiğini ve bir kısım müştekilerin şikayetlerinden vazgeçtiğini tutanağa geçiren mahkeme lideri, iddianameyi özetleyerek okudu.
Kimlik tespitlerinin alınmasının akabinde sanıkların savunmalarına geçildi.
Sanık İnanç Özer: “Aylık gelirim 40 bin dolar”
Tutuklu sanıklardan firari Faruk Fatih Özer’in ağabeyi İtimat Özer, kimlik tespiti sırasında reklam işiyle uğraştığını, aylık gelirinin 40 bin dolar olduğunu belirtti.
SEGBİS’le duruşmaya katılan İnanç Özer’in eşi Zuhal Özer ise konut bayanı olduğunu söyledi.
Duruşmada, savunma yapan İnanç Özer, üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek, Thodex binasında kiracı olduğu için bulunduğunu öne sürdü.
Kardeşi Fatih Özer’in kendisinden kullanmadığı banka hesaplarını istediğini, kardeşi olduğu için de bu isteğini yerine getirdiğini savunan İtimat Özer, bunun kabahat olduğunu düşünmediğini argüman etti.
“Kardeşimin kaçtığını televizyondan öğrendim”
Sanık Özer, kardeşinin kimi Balkan ülkeleri ile şirketi satma konusunda görüştüğünü söylediğini aktararak, onun yurt dışına kaçtığını televizyonlardan öğrendiğini savundu.
Evrakta mağdur gözükenlerin gerçek mağdur olmadıklarını, gerçek mağdurların Thodex ve Özer ailesi olduğunu argüman eden sanık Özer, babasının mağdurların ziyanlarını gidermeye başladığını söyledi.
Tutuklu sanıklardan Serap Özer ise Thodex şirketinde 2018 yılında ön muhasebeci olarak işe başladığını, orada evrak takibinde bulunduğunu anlatarak, Thodex’in 2018’den beri daima büyüyen bir şirket olduğunu aktardı.
Abla Özer: “125 milyonun üzerinde parayı kimin yatırdığını bilmiyorum”
Kardeşi Faruk Fatih Özer’in yurt dışına çıktığını televizyonlardan öğrendiğini öne süren Serap Özer, “Dolandırıcılık ve kara para aklama hatası üzerimize atılıyor. Biz olağan Türkiye standartlarında çalışıyorduk. Thodex hesabında benim şahsi hesabım vardı. 2017 ya da 2018 yılında Faruk benden kimliğimi ve pasaport bilgilerimi istemişti, ‘Bana lazım.’ demişti. Polisler bana al-sat hesabı gösterdi fakat ‘Bu benim değil.’ dedim. Mail hesabı olarak bana hiç görmediğim hesap gösterildi. 125 milyonun üzerinde parayı benim adıma Faruk mu oburu mı yatırdı bilmiyorum.” tabirlerini kullandı.
“Muhasebeciyim, ödeyecek gücüm yok”
Mahkeme liderinin, “Müştekilerin ziyanını giderecek misin?” diye sorduğu Serap Özer, “Ben şirkette yalnızca muhasebeciyim. Ödeyecek gücüm yok.” karşılığını verdi.
Tutuklu sanık Cem Uzunoğlu ise Thodex şirketinin yazılım ünitesinde çalıştığını, yönetici olmadığını belirterek, tahliye ve beraat talebinde bulundu.
Sanık avukatı reddihakim talebinde bulundu
Kelam alan Faruk Fatih Özer’in avukatı Sevgi Eraslan, firari sanık Özer’in el yazısı ile yazılmış vekaletnamesini belgeye sunduklarını belirterek, sanığa soru sormak istediklerini söyledi.
Mahkeme heyeti de noter aracılığıyla sunulan bir vekaletnamesi bulunmaması nedeniyle Eraslan’ın soru sorma talebinin kabul edilmediğini tutanağa geçirdi.
Sanık Uzunoğlu’nun avukatı kelam alarak, reddihakim talebinde bulundu.
Heyet, reddihakim kararını pahalandırmak üzere duruşmaya orta verdi.
Kısa bir ortanın akabinde tekrar salona gelen heyet, reddihakim talebini reddetti.
Onur Can Gündüz: “Neden cezaevindeyim bilmiyorum”
Duruşmada kelam alan tutuklu sanık Onur Can Gündüz, Thodex şirketinde müşteri temsilcisi olarak çalıştığını ve üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini söyledi.
Faruk Fatih Özer’in kendisine ilişkin hesabı istediğini söz eden Gündüz, bunun ardından Özer’e banka hesap bilgilerini ve şifresini verdiğini kaydetti.
Mahkeme liderinin, “75 milyonun üzerinde para transferleriyle ilgili senin alım yok muydu?” sorusuna Gündüz, “Herhangi bir kara para aklama işine hizmet ettiğini bilmiyordum. Kendisine ve sisteme ilişkin olan bu paranın hesabımda kullanıldığını biliyordum. Özer’in banka hesaplarında kısıtlama olduğu için bizim hesaplarımızı kullanıyordu. Niçin hesabında kısıtlama vardı bilmiyordum. Özer’in yurt dışına kaçmasıyla birlikte cezaevine atıldım. Neden cezaevine atıldığıma dair bir bilgim yok. Ben hata işlemedim. Banka hesaplarımın kullanılmasının hata olduğunu cezaevinde öğrendim.” cevabını verdi.
Yazılımcı Arbaz: “Dolandırıp kaçacağını bilmiyordum”
Öteki tutuklu sanık Mesut Can Arbaz ise kelam konusu şirkette yazılımcı olarak çalıştığını belirterek, “Firmanın sorumlusu firmanın sahibidir. Ortada alınmış bir para varsa sağlam kişi bu kişidir. ‘Dışarıdaki bireyler tarafından nasıl soyulmaz’ diye misyonumuz vardı, buna baş yoruyorduk. İçeriden bu türlü bir şey yapılacağı aklımıza gelmezdi. Faruk Fatih Özer’e inandım. Zira etrafındaki büyük insanları da yarı yolda bırakmış olacaktı. İnsanları dolandırıp yurt dışına kaçacağına ihtimal vermiyordum lakin sonra kendisi yurt dışına çıktığını açıkladı.” dedi.
Tutuklu sanık Ergün Acar da üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini, işlemediği bir kabahatten ötürü cezaevinde olduğunu söyleyerek, tahliyesini talep etti.
Yenge Zuhal Özer: “Kripto falan anlamam”
Firari sanık Faruk Fatih Özer’in yengesi, tutuklu sanık İnanç Özer’in eşi tutuksuz sanık Zuhal Özer, Thodex şirketiyle rastgele bir alakası bulunmadığını savunarak, “Altımda çalışanlar olduğu söylenmiş iddianamede. İki tane çocuğum var, onları büyütmek için uğraştım. Kriptodan falan anlamam. Benim şirkette yalnızca genel sıhhat sigortasından yararlanmak ve emekliliğim için sigortam yattı. Kaynımın yalnızca bu türlü bir faydası oldu, buna da fayda denir mi bilmiyorum.” halinde konuştu.
Mahkeme liderinin, “Eşinin de şirketi olmasına karşın neden kayınbiraderinin şirketinde kendini çalışıyor gösterdin?” sorusu üzerine Zuhal Özer, Faruk Fatih Özer’le abla-kardeş üzere olduklarını, eşinin yanında çalışmanın aklının ucundan bile geçmediğini, ayrıyeten eşinin de bu türlü bir teklifte bulunmadığını, firari Özer’in kendisine, “Yeğenlerim için bu türlü bir şey yapmak istiyorum.” dediğini söyledi.
Zuhal Özer, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini lisana getirdi.
Kelam alan başka tutuksuz sanıklar da hatasız olduklarını tabir ederek, beraatlerini istedi.
Firari sanık Özer’in sürücüsü ve müdafaası hakkında tutuklama talebi
Duruşma savcısı, tutuksuz sanıklar Faruk Fatih Özer’in sürücüsü Mehmet Çiçek ve muhafazası Recep Taş’ın hesaplarının şirketin içinin boşaltılmasında, paraların aklanmasında kullanıldığını ve bu iki sanık hakkında isimli denetim önlemlerinin yetersiz kalacağını belirterek, sanıkların tutuklanmasını talep etti.
Ayrıyeten savcı, tutuklu sanıkların bu hallerinin devamı tarafında karar verilmesini istedi.
Orta kararını açıklayan mahkeme heyeti, savcının, sanıklar Çiçek ve Taş’ın tutuklanmasına yönelik talebinin oy çokluğuyla reddine karar verdi.
Heyet, firari sanık Faruk Fatih Özer’in babası Zülküf Özer’in duruşmada şahit olarak dinlenilmesi için zorla getirme kararı çıkardı.
Firari sanık Faruk Fatih Özer hakkında çıkartılan kırmızı bülten kararının infazının beklenmesine hükmeden mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
İddianameden
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, kripto paranın ne olduğu, Bitcoin’in yasal statüsü, kripto borsalarında nasıl süreç yapıldığı ve borsalar ortasındaki farklılıklar anlatılıyor.
Thodex isimli şirketin 400 bin lira sermaye ile firari sanık Faruk Fatih Özer tarafından kurulduğu anlatılan iddianamede yer verilen MASAK raporunda, Thodex platformunun müştekileri iş ve süreçleri nedeniyle hileli davranışlarla aldattığı kaydediliyor.
MASAK raporunda, sanık Faruk Fatih Özer’in hakimiyeti altındaki 3 başka hesaptan 253 milyon 714 bin 909 lira karşılığı kripto varlık transfer edildiği vurgulanarak, bu transferlerin değerli bir kısmının sanıklar Cem Uzunoğlu, Faruk Fatih Özer ve Zuhal Özer’in ticari merkezi Malta’da bulunan Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcısı nezdinde yer alan kripto varlık cüzdanlarına transfer edildiği vurgulanıyor.
İddianamede, bu kabahatler sebebiyle 356 milyon liralık ziyan oluştuğuna yer veriliyor.
İstenen cezalar
İddianamede firari Faruk Fatih Özer’in de ortalarında bulunduğu 6’sı tutuklu 21 sanık hakkında, “suç işlemek gayesiyle örgüt kurma ve yönetme”, “bilişim sistemleri, banka yahut kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” ve “tacir yahut şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılık ve kabahatten kaynaklanan mal varlığı bedellerini aklama” hatalarından 12 bin 164’er yıldan 40 bin 562’şer yıla kadar mahpus cezası isteniyor.