Gazetemiz Ankara Temsilcisi ve muharriri Sertaç Eş, bugün “Kim, ne vakit aday?” başlıklı dikkat cazip bir yazı kaleme aldı.
Muhalefetin cumhurbaşkanı adayı, muhakkak haziran ayından evvel açıklanmayacağını belirten Eş, “Bu tarihten sonra ise gelişmelere nazaran hal sergilenecek. “Sonbaharda açıklayalım” yaklaşımları var, “Seçim kararını bekleyelim” diyenler var. Şu bilgiyi de verelim: ana muhalefet partisi CHP, seçimin ne vakit yapılacağı sorusunu izlemek için grup oluşturmuş durumda ve önemli formda datalar üzerinden çalışıyor, olasılıklar değerlendiriliyor” diye yazdı.
Aday olarak öne çıkan İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu’nun ve Ankara Büyükşehir Belediye Lideri Mansur Yavaş’ın adaylığı için CHP’liler’in yorumlarını aktaran Eş, “Ne kadar isabetli bireylerin belediyelere aday gösterildikleri ortada. Görüyorsunuz aday sıkıntımız yok. Fakat aday gösterilmeleri durumunda Türkiye’nin birinci iki büyük belediyesinden biri iktidara teslim edilecek. İktidar partizanlığının belediye imkanlarını nasıl kullanacaklarını bir düşünsenize… Devletin maddi zorluklar içinde olduğu bir periyotta, iktidara ‘Al seçim periyodunda can suyu olarak kullan, her türlü partizanlığı yap’ demek manasına gelmez mi?” tabirlerine yer verdi.
Eş’in yazısının ilgili kısmı şöyle:
“Peki, Erdoğan’ın rakibi kim olacak?
Bu soruya anlık ve olasılıklar üzerinden cevap verilebilir. Zira geleceği teğe bir öngörme yeteneğimiz yok.
Şu an adaylık için ismi en çok öne çıkan kişi CHP önderi Kılıçdaroğlu. İki kez özveride bulundu. Evvel Ekmeleddin İhsanoğlu, akabinde Muharrem İnce’nin adaylığını onayladı. Bu alçakgönüllülüğü gösterecek öteki önder var mı, emin değiliz. Zati muhalefetin adayı konusunda CHP ve Kılıçdaroğlu’na karşın karar alınması olanaksız. Elektrik faturasını ödemeyeceğini açıklaması, “Ülkemin fakirleri, yok sayılanları için bir yola çıktım” telaffuzunun akıllara getirdiği kıymetlendirme, “Kılıçdaroğlu artık aday” şeklinde… Tesirli hali, enflasyon, göçmen mevzularında karşılık buldu. Bu tavır anketlerdeki ibresini de üste çevirdi. Kamuoyunun Kılıçdaroğlu algısını yükseltmek için çalışmalar sürüyor. Bu çalışmaların sonucunda bir kıymetlendirme yapılacağı kesin. Partide yaygın bir görüş de şöyle:
“Geçmiş periyotta ülkenin güzel yönetilmediğini topluma anlatmaya çalışıyorduk. Fakat artık işimiz daha kolay. Vatandaş, her türlü zorluğu derinden hissederek yaşıyor. Muhalefet adayının kazanma sorunu yok. Şartlar hazır, sürecin yeterli yönetilmesi gerekiyor.”
Bu kıymetlendirme, iktidardaki muhafazakâr çevrelerce “mezhep vurgusu” üzerinden getirilen çağdışı münasebetlere de cevap içeriyor.
Aday olarak öne çıkanlardan İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu’nun popülaritesini bayram mühletince de gözlemledik. İmamoğlu, “Erdoğan’ın kalesi” olarak nitelenen Doğu Karadeniz’de ağır ilgi gördü. Kendisine, Kürt seçmenin olumlu bakışının kırılması için olmadık suçlamalar yöneltiliyor. Yandaş basının maksat yapması, bir manada İmamoğlu’nun işine geliyor. Kılıçdaroğlu’na “kurumsal hürmetini ve parti terbiyesine uyacağını” net bir biçimde ortaya koydu. Lakin daima akıllarda olacak.
Ankara Büyükşehir Belediye Lideri Mansur Yavaş, CHP’nin muhafazakâr-milliyetçi kesitten en çok ilgi gören isim. İsmi üzerinden adaylık konuşulmasını sevmiyor ve istemiyor lakin Anadolu’da her geçen gün ismi daha çok anılır oluyor. Sade hayatı ve çalışma üslubu birçok kesimde karşılık buluyor. Son ana kadar bu tavrı sürecek üzere.
İKTİDAR PARTİZANLIĞI
İki belediye liderinin adaylığını sakin başla yorumlayan kimi CHP’liler şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Ne kadar isabetli şahısların belediyelere aday gösterildikleri ortada. Görüyorsunuz aday problemimiz yok. Fakat aday gösterilmeleri durumunda Türkiye’nin birinci iki büyük belediyesinden biri iktidara teslim edilecek. İktidar partizanlığının belediye imkanlarını nasıl kullanacaklarını bir düşünsenize… Devletin maddi zorluklar içinde olduğu bir periyotta, iktidara ‘Al seçim devrinde can suyu olarak kullan, her türlü partizanlığı yap’ demek manasına gelmez mi?”
Bu değerlendirmeler şüphesiz yakın bir vakitte karara dönüşecek. Fakat kamuoyu ölçümlerinin şimdi başındayız. Ölçümler netleşmeye, kemikleşmeye başladıktan sonra karar verilecek.”