Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Kısmı öğrencisi Pınar Gültekin, 16 Temmuz 2020’de kayboldu. Soruşturma kapsamında 5 gün sonra gözaltına alınan eski sevgilisi Cemal Metin Avcı, çıkan arbedede Gültekin’i boğarak öldürdüğünü, cesedini bağ konutundaki varile koyup yaktığını, üzerine de beton döktüğünü itiraf etti. Şefika Gültekin, kızı Pınar Gültekin’siz ikinci kere Anneler Günü’ne girecek.
Şefika Gültekin, “Pınar, Anneler Günü’nde gelirdi, çiçek de gönderirdi. Çok sıkıntı bir his. Günler güç geçiyor. Biz Anneler Günü’nü unuttuk artık. Çok acı, kimse yaşamasın. Mesela Pınar ile birebir yaşta bir kız beni nişanına çağırdı. Rahatsızlık duydum bu durumdan. Pınar yaşasaydı, o da tahminen evlenirdi. Büyüt, üniversite okut, bir cani gelsin canlı diri yaksın. 2 yıldır bu mahkeme sürüyor. O en ağır ceza almazsa biz ölürüz. Nitekim adalet yerini bulsun. Bayanları öldürenler bu davalardan yürek alıyor. Bu Anneler Günü en büyük ikramım en ağır cezayı alması” dedi.
“İKİ DAVAYI DA KAMUOYUNUN VİCDANINA BIRAKIYORUM”
Cemal Metin Avcı’ya 14 Şubat’ta görülen davanın 10’uncu duruşmasında hakaret ettiği gerekçesiyle savcılık tarafından hakkında iddianame hazırlanan ve 4 yıl 4 ay mahpus cezası ile cezalandırılması istenen Şefika Gültekin, “Annesi, babası, kardeşi, ortağı hepsi birlikte işin içinde. Hepsi dışarıda lakin bana dava açılıyor. Ben hala Pınar’ın öldüğüne inanmıyorum. Mahkemede de Cemal Metin Avcı pişkin pişkin kızıma hakaret etti. Bizim acımız kendimize yetiyor zati. Ben de dedim ki ‘Kimsede kalmasın, ben seni öldüreceğim’ bu türlü söyledim. Bir hudutla söyledim. Farkında da değilim ne dediysem hiç de bilmiyorum. Ben iki davayı da kamuoyunun vicdanına bırakıyorum” diye konuştu.